Finn canımı çıkarmak istermiş gibi bana sürekli emir vermeye devam ederken ona içimden cehenneme vip biletle gidebilecek şekilde küfür ediyordum. Lanet olasıca adamın hiç acıma duygusu yoktu. İnsandım ve aralıksız iş yapamazdım. Burada ki işim tamamen bittiğinde onun o kel kafasına tükürüp gidecektim.
Kate limonata istediğinde bu sefer ona küfür yağdırdım. Limonatasını götürüp önündeki makyaj masasına koydum ve hızla yanından uzaklaştım. Ama tabiki lanet sesi tekrar duyuldu.
"Tatlım bana beyaz kürkümü getirir misin? Sanırım en son kostüm odasındaydı."
Hayır deme gibi bir şansım olmadığı için cehennemin diğer ucundaki kostüm odasına adımladım. Merdivenlerden indim ve kapının aralık olduğunu gördüm. İçeri girdiğimde Shawn'ın üzerini giyiniyor olduğunu gördüm. Bakışları bana döndü. Rahat bir tavırla tekrar önüne dönüp kemerini bağladı ve kendine gömlek bakmaya başladı.
"Bende bana yardım edecek birilerini arıyordum."
Beyaz kürkün nerede olduğuna bakınırken cevapladım.
"Ben hala burada size yardım edecek birini göremiyorum."
Arkam ona dönüktü ama işini bırakıp söylediğim şeyi idrak etmeye çalıştığını tahmin edebiliyordum.
"O halde sana ayna tutmalıyım. Belki kendine bakar ve burada çalıştığını hatırlarsın."
Arkamı döndüm ve kaşlarımı çatıp ona bakmaya başladım. Neden böyle davranıyordu. Ya da neden ben böyle davranıyordum.
"Bayan Kate'e yardımcı oluyorum."
Kahkaha attı ve oradaki masaya kalçasını yaslayıp kaslı kollarını birbirine çaprazladı.
"Onun adını söylerken aklından öldürme planları yapıyormuşsun gibime geldi."
Lanet kürk ortaya çıktığı an buradan koşarak uzaklaşacaktım. Ona döndüm ve düz bi şekilde baktım.
"Onu öldürmek istediğim falan yok."
"Buna inanmalı mıyım?" Sırıtıyordu. Neden benim gibi bi insanla uğraşıyordu ki. Yani ben sadece burada görevli olan sıradan bi kızdım.
"İstediğinizi yapabilirsiniz."
"İstediğim şeyleri kaldıramazsın tatlım." kemerini çözdü ve pantolonunu çıkarmaya başladı. O an aklımdan geçen bin senaryo içinden en saçması aklımda yer edindiğinde çığlık attım ve gözlerimi kapattım.
"Sakin ol! Pantolonu değiştireceğim."
Arkamı döndüm ve kürkü siktir edip odadan çıktım.
Kate görüş açıma girdiğinde kürkü giymiş olduğunu farkettim. Beni gördüğünde yapmacık bi şekilde gülümsedi.
"Kürkü buldum. Gerek kalmadı."
"Görebiliyorum." yanımdan uzaklaştı ve kameranın önüne geçti. Shawn yanımdan geçti ve Kate'in yanına gitti. Prova yapıyorlardı. Kate elini Shawn'ın yüzüne koydu ve okşadı. Bir şeyler söylüyordu. Shawn ellerini onun belinde sabitledi ve sonra eğilip onu öptü. Kendimi orada öylece tutamadım ve arka tarafa geçtim.
***
Beni odasına çağırmıştı ve şimdi karşımda çatık kaşlarıyla bana bakıyordu.
"Dün hakkında herhangi birine bir şey söyledin mi?"
"Hayır." dedim kendimden emin bir şekilde. Çünkü kimseye bir şey söylememiştim.
"Emin misin? Çünkü Bay Peebles biraz garip davrandı."
"Söylemedim." Yorulmuştum ve ayakta duracak halim bile yoktu. Eve gitmek istiyordum ve eğer beni bu kadar çok oyalarsa taksi bulamayacaktım.
"Kaç yaşındasın?"
"20"
Onunda 24 olduğunu biliyordum. Tüm dünyanın bildiği gibi.
"Uğurlu sayım 20..."
dedi ve yanıma gelip kulağıma doğru fısıldadığında tüm kanımın çekildiğini hissettim.
"...ve 20 yaşındaki kızları becermenin bana şans getirdiğini düşünüyorum."
••••
scottinyamukcenesitw seviştiriyim mi ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Record||mendes
Fanfiction"Hayatta problemler var ve ben payıma düşenden fazlasını alıyorum." ^^^ @scottinyamukcenesitw için yazılmış bir hikayedir.