1.Bölüm: İlk Görüş

1K 40 15
                                    


Lydia
Aşkı saçma bulurum gereksiz ve saçma. Aşk sahtedir iki yüzlü, acımasız ve acı vericidir. Sahi aşk diye bir şey varmıdır?
Flashback
Kulağımdaki kulaklığı çıkarıp biraz soluklandım. Yorulmuştum. Saatte baktığımda 1 saattir koştuğumu fark ettim. Koşarak eve gittim.

Akşam yemeği için bir kaç birşey hazırladıktan sonra yiyip bilgisayarın başına geçtim. Mesaj sesiyle irkildim. Mesaj atan Allison'du.
Allison: yarın okuldan sonra buluşalım.
Lydia: kimle?
Allison: ben malia sen kira ailesiyle şehir dışına çıkmış 😒
Lydia: tamam
Yemek yedikten sonra banyoya girdim. Soğuk su kafamdan aşşağı dökülürken düşüncelere dalmış bir şekilde yaz tatilinin nasıl geçeceğini düşünüyordum. Plotonik
yaz aşkım olur muydu acaba? Saçmalama tabikide olmayacak diye geçirirken kafamı sallayıp düşüncelerden kurtuldum.

Banyodan çıkıp saçımı kuruttuktan sonra uyudum.

Sabah uyanınca üstüme siyah pantolon ve havalı sayılabilecek gri beyaz tişörtümü giydim. Evden çıkıp motoruma bindim. Evet motor sürüyordum bir kıza göre aşırı derecede havalı bir şeydi.

Okula geldiğimde içimden ohladım çünkü bu gün okulun son günüydü yaz tatilinin berbat geçmemesini umarak kapıdan girdim.

Sınıfa çıktığımda Allison'u gördüm. Hemen yanına gidip "akşam ne yapıcaz?" Diye sordum. "Bir kaç kişiyi çağırdım beraber takılırız" dedi. Bende kim anlamında başımı sallarken "bir kaç arkadaş işte aslında sadece birini çağırdım o da arkadaşlarını çağırmış" diyip göz kırptı. Buraya yeni taşınmış sayılırdım. 1 yıl olmuştu ama yeni yeni arkadaş edinebiliyordum.

Okuldan çıkıp eve gittim üstüme daha güzel bir giysi giyip yan evde oturan allison'un evine gittim. Onun hazırlanmasını beklerken sıkılmış bir tavırla ofluyordum "acele et biraz" diyip yatağa oturdum. "Tamam bekle" dedi.

Sonunda hazırlanabilmişti. Yürüyerek buluşacağımız yere gittik

Allison'un çağırdığı erkeklerin yanına giderken sahada basket oynayan acayip taş bir çocuk gördüm sanki diyerek gözlerimle çocuğu doğradım resmen Allison bana vurup "ne bakıyosun" diye sordu. Gözlerimi ondan ayırmadan "o kim?" Diye sordum. "Dylan" dedi. Adıda en az çocuk kadar havalıydı. "Hep bahsettiğiniz Dylan mı?" Diye sordum. Hala çocuğa bakıyordum. "Evet" dedi anlamayarak. Oflayarak kolumdan çekiştirdi "hadi gidelim boşver onu" dedi kızarak. Hala gözümü çocuktan ayırmamıştım. Siyah saçlarının yumuşaklığı görerek tahmin edebiliyordum neredeyse.

İsaac mı cidden mi onu sevmediğimi biliyodu etrafıma bakındım. Allison'un yanındaki kahverengi çocuk "ben liam" dedi. Sanırım kendini tanıtma sırası bana gelmişti dimi? "Bende Lydia" dedim yapmacık gülüşümle. "Malia gelmicekmiş" dedi allison omuz silkerek.

Yaklaşık 5 dakika sonra yanına iki çocuk geldi bu Dylan kadar yakışıklı olmasada idare ederdi. Allison'u yavaşça dürterek. "Onlar kim?" Dedim sessizce "Scott ve Tyler" dedi göz devirerek ardından "sen niye bu çocuklara taktın hiç yakışıklı değiller Scott dışıda" diyip sırıttı.

Allison isaac ve Liam'la konuşmaya dalmıştı ben ise arada bir söze katılıyordum. Genellikle Dylan'ı izliyordum. Gülüşü... kesinlikle mükemmeldi. Daha yakından izlemek istesemde yapamazdım. Siyah şort ve beyaz bir tişört giymişti. Çok tatlı görünüyordu. Lanet olsun gözlüğüm olmadığı için net göremiyordum ama tatlı bir çocuk olduğu belliydi.

2saat konuşarak geçmişti sıkılmıştım ama onlar hiç sıkılmışa benzemiyorlardı. Allison'a "ben biraz yürüyeceğim" diye fısıldadım o da yine oflayıp "iyi" dedi.

Bir yandan ellerimi ısıtmaya çalışıp bir yandan yürüyordum. Basket sahasına birazdaha yaklaştım. Şimdi daha net görebiliyordum ah kesinlikle çok şirin ve yakışıklıydı. Ona baktım. Bir an gözlerimiz bir araya geldi. Kahvemsi gözleri de her şeyi gibi mükemmeldi. İlk defa bir erkeğe kendimi yakın hissetmiştim sıcak ve samimi bakıyordu. Ve bu bakışı beni ona aşık etmeye yetebilecek güçteydi. Başımı öne eğip hızlandım.

Biraz yürüdükten sonra mesaj sesiyle çantamdaki telefonu çıkardım.
Allison: seni sahanın orada bekliyorum
Ne! Saha mı? Süper
Lydia: geldim bile
Diyip koşmaya başladım.
Sahaya vardığımda Allison Scott denen çocuk ile konuşuyorlardı. Yanlarında Tyler'da vardı. Dylan biraz umursamaz görünüyordu. Yine ona bakarken birden tekrardan göz göze geldik bence bu günlük bu kadar utanç yeterdi.

Eve gidip üstümü değiştirdim. Yatağa yattım. Dylan... O çok hoştu. Onu tanımak istiyordum nasıl biri olduğunu öğrenmek istiyordum. Açıkcası galiba ondan hoşlandım. Hayatımda ilk defa birini tanımadan bu duyguları hissediyorum acayip garip bir his...

Flashback son
İçimden ağlamak gelsede yapamıyordum. Ne bekliyordum ki zaten beni sevmesini mi yanılmışım kendimi bu kadar çok kaptırmamalıydım. Pişmanlık hiçbişeye fayda etmesede pişmandım. Koca bir yılı sadece ondan uzak durarak geçirmemeliydim. Söylemek istiyordum bağırmak ağlamak ama hiçbirini yapamayacağım için sadece yastığı ağızıma bastırarak çığlık atabiliyordum. Ama bu hiçbişeyi değiştirmez.

Selamm umarım beğenmişsinizdir. Aslında stydia değil Lydia ve Dylan hikayesi ama Lydia ve Dylanı shipleyemediğim için Stydia yazdım😃 vote verip yorum yaparsanız çok sevinirim😃😃

Story of a Banshee ~Stydia~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin