21.Bölüm: Silah

185 16 0
                                    

Ertesi gün erkenden kalktım. Altıma tayt ve üstüme siyah kazağımı giyip ceketimi giydim.

Allison'lara gittim. Zili çaldığımda yine gri siyah kıyafetleriyle çok tatlı görünüyordu. Gülümseyip içeri girdim.

"Bu gün ormanda deneme yapacağız yayla mı yoksa silahla mı daha iyi olduğunu öğreneceğiz diyip sırıttı.

Çantasına çeşit çeşit silah doldurdu. Ve okunu aldı. Sırt çantasını takıp evden çıktı bende peşimden ilerledim.

Kendi motoruma ilerledim ve bindim. Ally'i takıp ettim. Sonunda geldiğimizde indim ve kaskımı çıkardım. Dağılan saçlarını toplayıp allison'u takip ettim. Uygun bir yere geldiğimizde çantasını here fırlattı.

Çantasını kurcalarken yanımıza biri geldi onu kaçırıldığım gece görmüştüm. "Bu jack silah kullanmakta o kadar iyi olmadığım için onu çağırdım" dedi ve gülümsedi Ally. "Selam ben Lydia" dedim. "Bende Jack" dedi sıcak bir şekilde gülümseyerek.

Ally birden elindeki silahı bana attı. Hızla tuttum. "İyi refleksler" diyip göz kırptı. Jack yanıma gelip nasıl kullanacağımı anlattı.

Hazırlanıp nişan aldım. Silah sesiyle irkilerek silahı kaydırdım. İsabet ettirememiştim. "Özür dilerim" dedim. Jack "merak etme o başlangıc silahı fazla zarar vermez" diyip sırıttı.

Tekrar atamayınca yanıma geldi ve arkama geçip iki elimdende tuttu. Ellerini titretmemeye çalış dedi. Bana yakın olmasını garipsemiştim. Nefesini boynumda hissedebiliyordum ama bu bana Dylan'ı özletmişti. Tekrar atış yapacakken ani bir sesle irkildik. Allison yayını aldı Jack belindeki silahını çıkardı bende bir elime bıçak bir elime silah alıp onları takip ettim.

Jack ayrılıp farklı yöne gitmişti. Bizde Allison'la tam tersine gitmiştik. Allison birden beni durdurdu. Ve susmamı işaret etti. Onları gördüğümde gözlerim açıldı. İsaac ve yanında biri vardı. Daha önce hiç görmemiş olmama rağmen Peter olduğunu tahmin edebiliyordum.

Allison birden isaac'in bacağını vurdu. Ardından kolunu ve karnına da ok attı. Bense donup kalmıştım. Diğer adam Allison'un yanına gelirken silahımı ona doğrultup vurdum. İsabet ettirmeme şaşırmıştım. İsaac ayağa kalkmış Allison'un üstüne yürüyordu. Onada kurşuk sıkıp geri geri ilerledim. Peter sandığım adam hızlı adımlarla bana yaklaşırken bir darbesiyle yere düştüm.

Silahım uzağa düşmüştü. Elimdeki bığacı ona doğru fırlattım. Karnına girince aniden karnını tuttu ve inledi. Bıçağı çıkarıp hızlıca yere atarken silahımı kaptım. Tam silahla vuracakken birinin gelip onu ittirmesiyle geri çekildim. Bu Dylan'dı. Ona her ne kadar kızgın olsamda özlemiştim. Allison İsaac'le başa çıkabiliyordu. Ama İsaac daha güçlüydü. Dylan İsaac ve Peter'le ilgilenirken Derek geldi. Allison'u alıp bir ağacın arkasına sürükledim.

Birden yere yığıldı. Kolundaki yarayı görünce neden böyle olduğu anlaşılıyordu. Cebimdeki bezle kolunu sıkıca sardım. Belinden destekleyerek ormandan çıkardım. Motoruma bidim ve Allison arkama bindi. Sıkıca sarıldı. "Eve gidelim hastaneye gidemeyiz" dediğinde "kolun çok kötü" diye karşılık verdim. "Babam halleder" dedi. Karşı çıkmadan evine götürdüm.

Eve geldiğizde hemen onu koltuğa yatırdım. Chris yani Allison'un babası kolunu batikonla silerken Ally gözlerini kapatmıştı. Silme işi bittikten sonra sargı beziyle sardı.

Allison'un telefonundan numarasını alıp Jack'i aradım. "Selam" dedim. "Neredesiniz" dedi kaygıyla "merak etme biz iyiyiz Allison yaralandı ama ağır değil sadece kolu yarıldı" dedim. Doğru kelimeleri bulmakta zorlanıyordum. "Sen neredesin?" Diye sordum. Birden ses gelmedi "Jack?" Dedim soru sorarcasına yine ses gelmeyince "Jack?" Dedim endişeyle "Lydia Tehlikedeyim Peter ve çetesi beni bulmak üzere Yardım edin" dedi ve telefonu kapattı.

Koşarak Allison'un olduğu odaya gittim. Ama orada yoktu. Evde "Allison" diye bağırıken aramayı vazgeçip aşşağıdan hemen silah aldım ve heryerimi bıçakla doldurdum. Allison'un yaptığı gibi.

Hızla motora binip sürdüm.

Ormana geldiğimde nerede olduklarını bilmiyordum. Ve banshee hislerime güvenerek ilerledim.

Arkamda biri olduğunu hissettim. Arkamı dödüğümde Derek eliyle ağzımı kapattı birden içim rahatladı.

Derek'i takip ettiğimde birden elleri bağlı olan ve dudakları kandan gözükmeyen birini gördüm. Daha dikkatli baktığımda bunun Jack olduğunu fark ettim. Allison nerede? Ardından kafamı çevirdiğimde sandalyede bağlı olan Allison'u gördüm.

Derek yine ağzımı kapatı. Gözlerimden bir damla yaz süzüldü. Onu böyle acı çekerken görmek içimi acıtıyodu. Onunda gitmesine izin vermezdim. Allison beni gördüğünde şaşırmadı. Bana yalvarırmışcasına bakıyordu.

Bir süre sonra Derek'in gittiğini fark ettim. Daha dikkatli baktığımda onların yanında olduğunu ama İsaac ve Peter'in onu fark etmediğini gördüm. Bana baktı ve ateş etmemi işaret etti.

Nişan alıp tetiği çektiğimde Peter'in bacağına isabet etmesiyle herkesin bakışları bu tarafa dönmüştü. Hızla ağacın arkasına saklanıp nefesimi düzenlemeye çalıştım. Tekrar çıkıp yine ateş ettim. Bu sefer İsaac'in karnına geldi.

Sinirle bana doğru gelirken Derek Peter'in üstüne atladı. Tam bana yaklaşmışken Dylan kükreyerek üstüne atladı. Koşarak Allison'un yanına gittim sandalyeye başlı olan ellerini ayaklarını ve ağızını açtım. Sonra Jack'in ellerii açtık.

Bacağımdaki bıçağı çıkarıp Peter'in sırtına fırlattım. Tam isabet ittirdiğimde gülümseyip onun acıyla sırtındaki bıçağı fırlatmasını izledim. Sonra koşarak oradan ayrıldık.

Koşarak ormanın derinliklerine ilerledik. Ağacın altına oturup soluklandık. Yanımıza Dylan ve Derek geldi. "Biliyorum. Peter'in seni neden istediğini biliyorum" dedi nefes nefese.

Story of a Banshee ~Stydia~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin