2.Bölüm: Mesaj

517 28 4
                                    

Onu özlemiştim hemde çok gideceğini öğrendiğimde nefret etmiştim aşktan acı vermekten başka bir işe yaramıyordu.
Flashback
Yine gözlerimi ondan ayıramaz bir şekilde onu izliyordum. Yanımda Allison vardı. Scott ve Dylan tennis maçı yapıyorlardı. Kimin önce olduğunu umursamaksızın öküzün trene baktığı gibi Dylan'a bakıyordum. Ona aşık oluşum üzerinden 2 ay geçmişti ve yaz tatilinin bitmesine 28 gün kalmıştı ve ben hala onla konuşmamıştım. Büyük ihtimalle adımı bile bilmiyordur diye geçirirken onun mükemmelliğini dalmıştım.

Allison'un dürtmesiyle irkildim "ne?" Diyip gözlerimi pörtlettim "neden sürekli ona bakıyosun ondan hoşlanıyorsun dimi?" diye sordu yalan söylemeyip "evet" dedim gözlerimi yine ona çevirerek "aslında bende Scott dan hoşlanıyor olabilirim" dediği anda şaşırarak onda döndüm 'really nigga' bakışı attım ne var anlamında başını sallayınca omuz silkip önüme döndüm. Ne kadarda beden diliyle anlaşabilen arkadaşlardık gerçi Allison benim kardeşim gibiydi.

Onların maçı bittikten sonra yanımıza geldiler Scott "selam" dedi. Allison'un heyecanlandığı belliydi. "Selam" diyip elini salladı. Bende gülümsedim.
Flashback son
Gözlerim dolmuş bir şekilde yatakta yatarken mesaj sesiyle irkildim mesaj atan Allison'du
Allison: iyi misin?
Lydia: bilmiyorum
Allison: size geliyorum
Lydia: tamam
Yaklaşık 5 dakika sora zil çaldı gelen Allison olmalıydı mükemmel minnionlu pijamalarım ve dağınık topuzumla kapıyı açtım. Allison içeri girdikten sonra koltuğa oturup dondurmamı yemeye başladım. "Ee anlatmak ister misin ne oldu?" Dedi yanıma oturarak "bu kadarmış gidiyo işte söylemeye bile fırsat bulamadım" dedim tırnaklarımla oynayarak "nereye gidiyo?" Diye sordu. Gittiğini bildiği halde niye soruyordu "gittiğini biliyosun lütfen hatırlatma" dedim. "Peki o zaman eğlenceli bişeyler yapalım." Diye sordu. "İstemiyorum" diyerek kumandayla televizyonu açtım. "Ona gizli numaradan mesaj atsana" diye sordu "hayır" diyerek televizyon izlemeye başladım. "Hadi lütfen diyerek yalvardı. "Ne değişicek ki?" Dedim umursamazca "en azından rahatlarsın belki konuşursunuz" dedi unutluca "iyi" diyerek masadaki telefonumu aldım

Bilinmeyen numara: seni seviyorum söylemeye zamanım olmadı üzgünüm

Dylan: sen kimsin?

Bilinmeyen numara: önemli değil sadece sen gitmeden söylemek istedim
(Görüldü: 15.46)

Demek bana görüldü yapmıştı. Bu beni üzmüştü. Ona arada sırada mesaj atabilirdim. Birden eskileri düşündüm. Güzeldi. Plotonik aşıktım ama herşey daha da güzeldi.

Flashback
Mutluluğumu satırlara yazsam satırlar yetmezdi ilk defa konuşmuş ve tanışmıştık. Yanımda oturmuştu. Bana gülmüştü bütün bunların hepsi beni mutlu etmeye yeterdi. Hemen mutlu olup hemen üzülen bir yapım olduğu için küçük sanılan şeylere bile mutlu olmam garipseniyordu. Ardından Dylan "Lydia doğum günün ne zaman?" Diye sordu. Adımı söylemişti ilk defa adım söylendiğinden bu kadar heyecanlanmıştım. "7 Ekim" dedim heyecanla (Holland Roden'in doğum günü 7 Ekimmiş) ardından gülümsedi.

Beraber sohbete dalmıştık yanımda Allison ve Scott da vardı. Dylan çok havalı biriydi veya sadece bana öyle geliyordu. Telefonuma baktığımda saatin 00.43 olduğunu fark ettim. "İyi geceler ben gidiyorum" dedim ve ayağa kalktım ilk başta Dylan olmak üzere herkes iyi geceler dedikten sonra son bir kez Dylan'a bakarak gülümseyip gittim.
Flashback son
Bunları hatırladıkça eskiden ne kadar saf ve mutlu olduğumu düşünüyordum. Keşke herşey eskisi gibi olsa ama ona söylemiş olsam diye geçirdim içimden ona onu devdiğimi söylemeden gittiği gerçeği canımı yakıyordu. Dayanamayıp telefonu elime aldım.
Bilinmeyen numara: Al sana bir ip ucu yakınında oturuyorum.

Dylan: yakınımda oturanların çoğunu tanımıyorum.

Bilinmeyen numara: seni çok seviyorum lütfen bunu asla unutma tamam mı bir gün gelicek ve sana kim olduğumu söyleyeceğim sana mesaj atmamam için lütfen beni engelle çünkü kendime engel olamadan sana mesaj atıyorum.

Yazdım telefonu bir anlığına koltuğa atıp gözlerimi kapattım. Allison mutfakta yiyecek bir şeyler bakıyordu. Engellemiş mi diye merak edip tekrar telefonu elime aldım. Engellemişti.

Bilinmeyen numara: engellediğin için sağol
(Bu kişiye mesaj atmanız engellenmiştir)

Akşam olduğunda yatağa uzanıp telefonumla ilgilenmeye başladım. Galeriden Dylan'ı fark etmeden çektiğim fotoğraflara baktım. İster istemez gülümsedim. Keşke o zaman cesaretlenip söyleseymişim diye düşünerek uykuya daldım.

Sabah telefonun mesaj sesiyle uyandım. İçimden Allison diye geçirip homurdanarak telefona uzandım. Mesaj atanın kim olduğunu görünce birden gözlerim pörtledi.

Dylan: engeli kaldırdım kim olduğunu acayip merak ediyorum 1 ay sonra geleceğim ve senin kim olduğunu öğreneceğim.
(Görüldü: 10.37)

Story of a Banshee ~Stydia~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin