9.Bölüm: Sesler

333 22 4
                                    

Gözlerimi açtığımda kendimi bir arabada buldum. Başım dönüyordu. Sesim kısılmıştı. Birden elimde kan gördüm. Karnımın yanından kan akıyordu. Acıyla inledim. Elimi karnıma bastırdım. Gözlerimi kapatıp dudağımı ıssırdım. Çok acıyordu. Bayıltıldığım için acıyı hissetmemiştim. Arabayı kullananın kim olduğuna bakmak için kafamı kaldırdım ama göremedim. Arabanın bagajındaydım. Bagaj büyüktü. Hemde çok. Elimde yere vurdum. Acıyla "kimsin sen?" Diye sordum ağlarken. Güldü. Bu beni daha da sinirlendiriyordu.

Yaklaşık 10 dakika sonra bir yere gelmiştik. Beni arabadan kucağına alarak indirdi. Yüzünde kar maskesi vardı kim olduğunu göremiyordum. Tepindim ama bu fayda etmedi. Sırtına vurdum. Ağzımı eliyle kapattı. Bağırmaya çalıştım. Kirli kokan bir koridordan geçtikten sonra şifreli bir odaya geldik şifreyi girdi. İçeri girdik. Yatak gibi demir bir yere yatırıp kollarımı ve bacaklarımı bağladı. Ben hala tepiniyordum. Bir anlık ağızımı açtığında çıplık attım.

O kadar güçlü bir çığlık atmıştım ki gözlerimi birden açtığımda kendini yatağımda buldum. Hala çığlık atıyordum. Çığlık atarak uyandım. Birden sustuğumda koşarak banyoya gittim. Yüzüme baktım ağlamıştım. O kadar gerçekçi bir rüyaydı ki bunu etkisinden çıkmam uzun sürecekti. Yatağa oturup ağlamaya başladım. Birden kapı çalmaya başladı. Biri deli gibi kapıya vuruyordu. Kapıyı açtığımda Allison vardı "Lydia?" Diye sordu. "İyi misin? Be-ben çığlığını d-duyar duymaz geldim" dedi. İçeri girerken "sadece rüyaydı" dedim kafamı tutarken. İçeri ilerledim o da geldi. "Bizden ne saklıyorsun" dedim. Yüzüne bakmadan "hi-hiçbirşey" dedi kekeleyerek yalan söylediği zaman elleriyle oynardı. Şimdide olduğu gibi. "Yalan söylüyorsun" dedim kızgın bir sesle. "Sadece garip hissediyorum o kadar sanırım hasta" derken sözünü kesip "bende" dedim odada dolanırken "bende garip hissediyorum" dedim. "Sesler" dedim kafamı tutarak "peşimi bırakmıyorlar" dedim ağarcasına "korkuyorum" dedim yanına oturarak "ne sesi?" Diye sordu. "Bilmiyorum birilerin sesi kim olduğunu bilmiyorum genellikle çığlık atıyorlar yüksek sesle ve bu benim çığlık atmayı istetiyo" dedim endişeli bir sesler bir şeyler mırıldandı. "Ne?" Dediğimde "yok bişey" dedi. "Her neyse bunları boşver okula gidicez hadi giyin" diyip evden çıktı. Üstüme düzgün bişeyler giyip makyaj yaptım ve çantamı alıp evden çıktım. Motora binip okula gittim.

Okula geldiğimde ilk ders başlamıştı. İlk dersim biyolojiydi. Biyoloji sınıfına girip "özür dilerim geç kaldığım için" diyip boş sora aradım. Boş bir yere oturdum ve kitaplarımı açtım. Dersi dinlemeyerek kitapıma birşeyler karaladım. Zil çaldığında dolabıma giderek çantamı bıraktım. Dolabımı kapatınca sıkıştırılmış notu fark ettim. Açtım. Notta

Birşeyler öğrenmek istiyosun biliyorum. Eğer sende cevap arıyosan cuma akşamı ormana gel bazı şeylerin netleşme zamanı geldi.

Yazıyordu. Korkmuştum. Ama yinede
gitmeye kararlıydım. Allison'un yanına gidip "cuma akşamı buluşalım mı?" Diye sordum. Bu olayın onunla ilgisi olup olmadığını merak ediyordum açıkcası "hmm o gün biraz işim var ama cumartesi istediğini yapabiliriz" dedi. Yalandan somurtarak "yaa kötü oldu neyse cumartesi yaparız o zaman" diyip yalandan güldüm.

Allisonla bir alakası olduğunu düşünüyordum. Birden telefonuma mesaj geldi. Mesaj atan Dylan'dı. Kendi dertlerimle uğraşmaktan onu unutmuştum. İster istemez sırıttım.

Dyl: selam

Lydia: özledim seni💕

Dyl: 3 hafta var daha

Lydia: o zamana kadar özlemekten ölmezsem iyi okulda mısın?

Dyl: evet sen?

Lydia: bende

Dyl: neyse özlediğim için yazmıştım. Bb💕

Lydia: Bb💞

Mesaj attıktan sonra tarih sınıfına girdim. Dersin ilk 10 dakikasında başım dönmeye başlamıştı. Yine sesler geliyordu. Her sesler geldiğinde başım dönüp midem bulanıyordu. 30 dakika sonra çok kötüleşmiştim. Hocadan izin alıp soyunma odasına girip kapıtı kilitledim. Bir kaç dakika sonra Jackson kapıyı çaldı "Lydia? Lydia aç kapıyı. İyi misin? Aç şu kapıyı" diyerek kapıya vurdu. Yüzümü soğuk suyla yıkadım. Çığlıklar daha da arttığında ağlayarak yere oturdum ve kulaklarımı kapattım. Ardından dayanamayıp çığlık attım.

Bir süre sonra gözlerimi açtığımda herkes başına toplanmıştı. Elim kanıyordu. Bir yerlere yumruk atmış olmalıydım. Lavabonun camı çatlamıştı ama fazla değil. Çığlığımi herkes duymuş olmalıydı okulun hemşiresi kalkmama yardım etti. Tranva geçirmiş olmalıydım. Allison ve Jackson beni revirin odasına kadar götürdü. Elimi sardı. Bir kaç ilaç verip beni eve dinlenmem için izin almaya gönderdi. Müdürden izin alıp eve gittim.

Eve girdiğimde annem aradı "Lydia nasılsın?" Dedi neşeyle. Onu üzmeyip neşeli olmaya çalışırken "iyi sen?" Diye sordum. "İyiyim bu hafta dönüyorum seni çok özledim kızım" dedi uzatarak "bende seni anneciğim heyecanla bekliyorum" diyip telefonu kapattım. Annem iş için yurt dışına gitmişti. Babamla ayrılalı kendini işe adamıştı. Telefonu yatağa koyup mutfağa ilerledim.

Kendime bir kahve yaptıktan sonra televizyonun karşısına geçip uzandım. En sevdiğim kanalı açıp kahvemden bir yudum aldım.

Kapı zilinin çalmasıyla uyandım. Miskince kapıyı açtım. Gelen Kira Malia ve Allison'du. Kira sakince "iyi misin?" Dedikten sonra "girin" dedim. İçeri girdiler. Mükemmel unicornlu pijamalarımla koltuğa oturdum. Allison "iyi misin?" Diye tekrarladı "iyiyim" dedim gülerek. "ben gittikten sonra bişey oldu mu?" Diye sordum. Malia "tüm okul seni konuşuyor" dedi. "Ne diyorlar" dedim kahvemden yudum alırken. Ardından Allison "sizede kahve koyiyim mı?" Dedi kira ve Malia'ya dönerek. "Olur" dediler Allison mutfağa ilerledi. Sürekli bize geldiği için yavancılık çekmiyodu artık. Malia "değişik olduğunu söylüyorlar çığlığın hakkında konuşuyorlar ve senin için üzgünler" dedi elimi tutarak.

Bir süre konuştuktan sonra gittiler. Evde yanlız kaldım. Erken uymumak istiyordum. Yarın çok yorucu olacağı belliydi.

bölümü nasıl buldunuz?? vote verenlere sonsuz teşekkürler. yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum 💕

Story of a Banshee ~Stydia~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin