"...Allah'a davet eden kimseden daha güzel sözlü de kim olabilir?" (Fussilet/33)
Son zamanlarda çok karşılaştığımız bir durum var; Aşktan ve evlilikten yüksek beklentiler. Özellikle islami kesim diye tabir ettiğimiz toplumlarda bu bir tık daha öne geçiyor.
Biliriz ki İslam da erkek karısına hayrandır, karısı da kocasına. Fakat bu olgu günümüzde yok denecek kadar azdır, oysa islami bir aile, dava, ahlaklı bir toplum yetiştirme gayesi için evlenen veya evlenmek isteyen (!) gençler oldukça arttığı söylenmekte. Doğru, yalnız bunlar sadece internet ortamında arttı. Erkekler bayanların, bayanlar da erkeklerin dikkatini çelmek adına her ortamda islami figürler ile -bak evlenirsek böyle olalım- şeklinde bir kanı oluşturma çabasında maalesef. Dediğimiz gibi bunun en büyük nedeni ; Evlenme çağına gelmiş bazı bay ve özellikle bayanların evliliklerin hala bu şekilde olduğunu düşünmeleridir.
Bu beklentileri de, internet ve sosyal medya ortamlarına yüklenen; çarşaflı, peçeli, tesettürlü , sakallı, namaz kılan bay-bayan, çocuklarını oynatan , eşine yardım eden, onları salıncakta sallayan, ve çeşitli oyunlar ile eşine ilgi gösteren bay veya bayanların olduğu anime karakterleri, kişi resimleri, yazıları .. Ve dahası da, evlenilecek kişiler ile ilgili kurulan absürt hayaller, düşünceler, beklentilerin yazılara da dönüşüp hızla yayılması ve özellikle genç bayanların bunlara hayranlık duymaları. Hayattaki beklentilerinin evlilik üzerine kurulmasına bunun da olumsuz olması dahilinde psikolojik bazı sorunların olduğunu gözlemledim. Örneklemek adına bu kesimin bazı hayallerini yazarsak aklımıza gelecektir bu kişiler;
-Seninle dünyanın tüm mescitlerinde namaz kılmak istiyorum.
-Evinin imamı, çocuklarımızın hocası benim koruyucum ol.
-Beni sabah namazlarına öperek uyandırmanı istiyorum.
-Seninle beraber cihat meydanlarında kurşun sıkalım kafirlere ... vs diyenler bile var. Bu birkaç örnek sadece ne demek istediğimi anlamanız adınadır, kimseyi kınamak haddimize değildir. Bu akımı hemen hemen herkes duymuştur; Romantik İslamcılık... (Hatta buna tevhidi cematler de dahil, bu olgu içerindekilere bilhassa)Bunlar normal yapılacak şeyler aslında, lakin İslam algısının yozlaştığı günümüz toplumunda da değil (İstisnalar olabilir elbet). Ben bu tarz düşüncelerin abartı olduğunu gördüm. Şimdi diyeceksiniz bunlar da abartı olan nedir? Peygamber (sav) de eşi Aişe (ra) ile oyun oynamış, koşu yarışı dahi yapmıştır. Doğru yapmış ve eşine hayran olmuş sevdiğini hep dile getirmiştir. Fakat nasıl hayat sürmüşler bakmak gerekir. İslami bir yuva ve Allah'ın hükmünün uygulandığı bir kurum olmuştur onların yuvaları. Ben bu yazdıklarımı havadan değil belirli bir araştırma neticesinde yazma kararı aldım, belki istifade edecek birkaç kardeş bulurum diye. Evlilikleri inceledim, evlenme çağında ki erkek ve bayan kardeşlerimi de. Belki bunları yaparken biraz onları kırıp, duyguları ile oynamış olabilirim fakat, bu inşallah bir uyarı olması için göze alındı Rabbim af etsin bizleri (helallik alındı hepsinden).Size inşallah birkaç kişinin yaşamı, tecrübelerini ilk ağızdan veya gören birisi olarak anlatmak isterim. Dediğim gibi niyetim kimseyi kınamak, suçlamak değil; bu olayların sonuçlarının neler doğurduğunu anlatmaktır.
İlk örneğim evli bir baydan; Kendisi yakın zaman da evlenen ve evlenmeden önce kendisi de evlenmek istediği bayandan beklentilerini yüksek tutan birisidir. Size onun izni ile yaşantısından birkaç şey sunmak istiyorum inşallah. Bu kardeşim tevhidi düşünceye sahip birisi. Evleneceği bayanı sevmiş, duruşu ve görünüşü hoşuna gitmiş aynı fikir yapısına sahip olmaları da cabası. Burada sorun yok. Sorun evliliğin cicim ayları denilen zamanın bitmesi ile başlıyor. (her evliliğe göre değişir-1,2,3 ay) Evlendiğinde televizyon, telefon, interneti hayatından çıkarmaya kararlıydı. Düzenli kitap okumaları yapacak kendisini eşini ilmi anlamada yetiştirecek. Ona vakit ayıracak, düzen ve tertip ile derslerine devam edecekti. Aynı zaman da işleri de aksatmayacak tabi ki. Peki birkaç aydan sonra beklentiler olduğu gibi olmadı. Ne erkek ne de bayan birbirlerine hayallerinde ki gibi davranmadılar, kötü oldular demiyorum, sadece hani o kurdukları hayal sadece hayal kaldı bir kısmı hariç. Daha fazla detay vermem doğru olmaz.
İkinci örneğim; Bazı erkeklerinde, bu hayranlıklardan istifade ederek temiz, saf ve güzel duygular besleyen bacılarımızı aldatmaları, buradan iletişime girmeleri, muhabbete başlayıp sevgili olmaları. Birbirlerini masumane(!) sabah namazına kaldırmaları, kuran öğretmeleri ve beraber yürüyüşlere gitmeleri... Daha sonra bağlanan bacılara bu yaptığımız haram ben ayrılmak istiyorum diyen beylere inanan ve kaybetmek istemeyen saf kardeşler. Kaybetmemek adına erkeğin haram olmasın nikah kıyalım isteğine zorlana zorlana kabul eden bacılar. Bu evliliğin(!) hayatlarında ki en büyük hatalardan birini doğuracağını kestiremeyen aşık bayanlar.. Erkek bu rahatlıktan istifade ederek daha sık buluşmalar, yakınlaşmalar, öpmeler... ve dahası. Erkek istediğini alınca, anlaşmazlıklarda kızı bırakmakla tehdit etmesi ve ona mahkum kalan mazlum bacılar.. Olaydaki bayan kardeş hamile ve ne yapacağını bilmeyen intihar sınırında gidip gelen birisi. Size anlattığım bu olayı masal sanmayın bu tamamen gerçek. Sonuç: Hüsran ve Dışlanmışlık.
Ben örnekleri arttırabilirim, benim anlatacak vaktim var lakin bu yazının amacı dışına çıkacağı için kesiyorum burada. Bir küçük araştırmadan daha bahsedip olayı özetleyeceğim inşallah.
Yaptığımız araştırmalarda, islami bir profil açıp tanımadığı kızlara yazan kendisini iyi gösteren kişilere inanan ve onlar ile muhabbete devam eden bayanların (genelde:16-23 yaş arası) 10 da 9 u aşkı internette ve arıyor ve gelen mesajlar ile muhabbete devam ediyor. Biraz daha olgun olan bayanların (genelde:20-26 yaş arası) 10 da 7 si de bu tür erkekler ile muhabbete devam ediyorlar.
Konuşmalarda erkeklerin hiçbiri masum değil demek iftira olur. Erkeklerin konuşmak istememelerine genç bacıların (16-23) daha fazla üzüldüğü ve hemen tanımadığına bağlanıp bir çıkış aradığı ortadadır. Erkekler ile temiz gelecekleri inşa ortamı olarak sosyal medya ve internette kullanan İslami hassasiyete sahip (!) kardeşler oldukça fazla. Bunun yanlışlığı için bir çok çalışma yapıldı ve yapılıyor. Bende acizane bir yazı kaleme aldım belki istifade eden olur diye, inşallah yararlı olur/olmuştur.Velhasıl Kelam; ''İnternet bir ateştir, yanmadan ısınmak gerek (Nurettin Yıldız).'' Sözü ile kardeşlerimi daha hassas olmaya ve islamdaki evlilik ve eş durumlarının beklentilerini arttıran paylaşımlara ehemmiyet vermemelerini rica ediyorum. Vallahi insan bir güzellik bekler ve hayal kırıklığına uğrarsa o işten soğur. Ben bu nedenle bu tarz paylaşımların masum olmadığı düşüncesindeyim. Allah için uyarıyorum sadece, gönül koymasın kardeşler. İnternetten bulunan eş, sevigilinin ne kadar hayır(!) getireceği meçhuldür. Bir uyarı varken aldırmayıp kişinin onu bizzat denemesi ahmaklıktır. Unutmayalım Rabbimizin eş olarak yazdığından başkası olmayacaktır. O en iyi bilendir.
Duamız bu olsun; 'Ve onlar: ''Ey Rabbimiz! Bize gönlümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler ihsan et. Ve bizleri takva sahiplerine önderler kıl''derler.' (Furkan,74)
gencmuvahhide.com
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ve Masumiyet Şiarımızdır
SpiritualEs Selamun Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatuhu Bizler Müslümanız ve her yerde bunun bilincinde olmalıyız. Kitabın başlığından da anlaşılacağı üzere "Burası bir ıslah yeridir" İnşAllah bu kitapta yaygın olarak yapılan hatalara değineceğim. Her zam...