Medya: Poison Ivy
Ofis odamda oturmuş hastaların raporlarına bir göz gezdiriyordum. Sıra son rapora geldi. Joker. Hakkında neredeyse hiçbir şey yazmıyordu. Yazsaydı onu iyileştirmem daha çabuk olurdu.
İlk seansım Poison Ivy'le olacaktı. 5 dakikam vardı. Odamdan çıktım ve sarmaşıkların kapıyı kapladığı odaya girdim.
-Vay canına!
Söylediğim ilk kelime bu olmuştu. Oda küçük bir adadan farksızdı. Kendimi başka bir dünyaya geçmiş gibi hissetmiştim.
-Çok güzel değil mi?
Kızıl saçlı bir kadının bana doğru geldiğini fark ettim.
-Poison Ivy?
-Sanırım benim, dedi gülümseyerek. Tuhaf. Onu buraya boşu boşuna tıkmışlardı galiba.
-Odana bayıldım.
-Teşekkürler. Bitkilerim olmadan ben bir hiçim.
-Neden?
-Onlar bana güç veriyor.
-Anladım.
Sık dişini Harleen. O senin hastan. Ne de olsa bir deli.
-Senin adın ne?
-Harleen Frances Quinzel.
-Güzelmiş.
-Teşekkür ederim.
Poison Ivy yanımdan biraz uzaklaşıp uzun yapraklı bir bitkiyi okşamaya başladı. Onu severken hoş kelimeler söylüyordu. Bu kadın cidden manyak. İyileşmesi için çok zaman gerek gibi. Şimdilik onun arkadaşıymışım gibi davranmalıyım. İlk günden doktor izlenimi vermek yanlış olur.
Yanına gittim ve bitkinin türünü sordum.
-Sinekkapan.
Hemen geri çekildim. Bir etobur bitki tarafından yenilmek istemiyordum.
-Poison Ivy, benim canım biraz sohbet etmek istedi.
-Şurda bir masa var, dedi ileriyi işaret ederek.
Birbirimize karşılıklı oturduk. Bana merakla bakıyordu.
-Buraya gelme sebebin nedir?
Bu soruyu hemen sormamak için kendimi zor tutmuştum. Ama artık sırası gelmişti.
-Ben de pek hatırlayamıyorum. Sadece bir şey oldu ve kendimi bitkileri kontrol edebilir halde buldum. Sonrası da işte, dedi odayı eliyle göstererek.
Bitki gücü ha? Bu hastanın hayal gücü çok geniş.
-Bu güçten kurtulmak ister miydin peki?
-Emin değilim. Ama zaten bu imkansız.
-İmkansız diye bir kelime yoktur.
Hiçbir şey demeden bana öylece baktı. Kol saatime baktığımda artık gitmem gerektiğini gördüm.
-Seninle konuşmak güzeldi. Şimdi gitmem gerekiyor. Yarın tekrar görüşürüz.
-Görüşürüz.
Ona son bir kez gülümseyerek odadan çıktım. Ofisime doğru ilerlerken kahve makinesinden köpüklü kahve almayı ihmal etmedim. Kahve beni dinç tutuyordu.
Sırada 4 hastam vardı. Kylie Pettingson, Jim Ully, Leon Blanco ve Joker. Bu küçük zaman aralığını değerlendirmek için Kylie Pettingson'un raporunu açıp okudum:
Hasta Adı: Kylie Pettingson
Yaş: 16
Cinsiyet: Kadın
Hastalık Durumu: Turuncu
Hastalık Nedeni: Aile içi ilişkiler.
Vay! Demek 16 yaşında bir deli. Gençliğini ziyan ediyorsun güzelim diye düşündüm. Hastalık durumunun turuncu olması orta düzey olduğu anlamına geliyordu.
Saçımı tel toka ile topuz yapıp seansa gitmek için harekete geçtiğimde soğuk bir el ağzımı kapattı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
King and Queen of Gotham || Jarley
Fanfiction"Ben ki Harley Quinn, aşık olduğum adam için başka bir kişi olan kadın. " Kurgu çoğunluğu Suicide Squad filmindeki Jarley'den esinlenilmiştir. Arada çizgi romanda katılacaktır. ÖNEMLİ NOT : King and Queen of Gotham çok acemi yıllarımda yazmış olduğu...