17

1K 42 44
                                    

Harley Quinn
"Evet!" demek, boynuna sarılıp Joker'in enfes kokusunu içime çekmek, onu defalarca kez öpmek istiyordum. Rüyalarım şu an önümde, gerçeğe dönüşmüşlerdi. Puddin' e sahip olabilmek için hiçbir engel kalmamıştı. Çünkü bunu kendisi istiyordu!
"Dediğim zaman ne yapardın?"
"Ha?" dedim afallamış sesimle. Romantizmin içine edecekti.
"Dedim ki ; Benimle evlenir misin, dediğim zaman ne yapardın?"
Duyduklarım karşısında gözlerim karardı. Az önceki mutlu ifadem yerini hemencecik hayal kırıklığına bırakmıştı. Bakışlarımı Joker'ın üzerinde gezdirdim.
"Sizden nefret ediyorum Bay J."
"Sana bu hakkı verdiğimi hatırlamıyorum benim küçük canavarım."
"Beni nasıl kandırırsınız!?"
"Sana hesap mı vereceğim ben? Ayrıca kandırmadım. Böyle bir soru sorduğumda tepkini merak ediyordum."
"Peki o zaman Bay J. Tepkileriyle oynadığınız oyuncağınıza veda edebilirsiniz. Çünkü o artık sahibinin yanında olmak istemiyor!"
Cevap vermesini beklemeden oradan uzaklaşmak için harekete geçtim. Beni yakalayabileceği korkusu bedenimi titretse de o hiçbir şey yapmadı. Ben gözden kayboluncaya dek izledi. Oldukça sinirliydim ve nereye gittiğime dair hiçbir fikrim de yoktu. Tamamen doğaçlama hareket ediyordum. Cebimdeki paketten bir sakız alıp çiğnemeye başladım. Sakızı şişirip patlatarak stres atmaya çalışıyordum.
Telefonumun ansızın çalışı ile kimin aradığına baktım. Numara yazmıyordu. Joker değildir umarım. Beni aramak için başkasının telefonunu kullanma zahmetine girmezdi zaten o. Merakım yenik düştü ve telefonu açtım.
"Alo?"
"Merhaba Harley. O yeşil soytarı seni yine üzdü değil mi?"
Ses bir kıza aitti. Bir yerlerden tanıdık geliyordu. Ama çıkaramıyordum.
"Sen de kimsin?"
"Kızıl saçlı bitkisel sorun."
"Kızıl...Ivy?"
Birden Arkham Asylum'daki günlerimi anımsadım. Ivy ile birkaç seans geçirmiştik. Ama telefonumu verdiğimi hatırlamıyordum. Nereden bulmuştu ki?
"Evet, benim. Seni almaya geldim. Artık o palyaço kılıklının zulmünden kurtulmalısın."
"Ha? Sen bütün bunları nereden biliyorsun?"
"Seni uzun süredir takip ediyordum Harley."
Ivy'nin sesi fazla yakın gelmişti. Başımı hızlıca arkaya doğru çevirdim. Saçları açıktı ve üzerinde sadece iki üç tane sarmaşık duruyordu. Göz göze geldiğimizde gülümseyip göz kırptı.
"Merhaba Ivy. Nasılsın?..."
"İyiyim Harley. Şimdi gitmemiz gerek. Fazla vakit yok. Polisler beni arıyordur. Benimle geliyor musun?"
"Bilmiyorum..."
Gidecek hiçbir yerim yoktu. Böyle tek başıma devam edersem kısa zamanda Arkham'a kapatılırdım. Ivy güvenilir miydi, bilmiyorum ama başka çarem de yoktu.
"Sanırım seninle gelmeliyim."
"O halde haydi, düş peşime!"
Ivy koşarak uzaklaşırken ben de onu takip etmeye başladım. Uzun bir koşturmacadan sonra yıkık dökük bir binaya gelmiştik. Burada nasıl saklanacaktık?
"Pardon, ama buranın neresinde güvende olacağız?"
"Aptal mısın Harley, tabii ki burada olmayacağız. Buraya sadece birkaç gerekli malzeme almaya geldim ben."
Yüzümü buruşturarak kafamı salladım. Ivy istediklerini alırken ben de geleceğimi düşünebilirdim. Puddin' siz bir gelecek...Kabus gibi olacaktı. Fakat ben ayakta durabilirdim. Eminim beni seven de olacaktı. Sonuçta ben ateşli bir kızdım ve kolayca kalp çalabilirdim değil mi?
Hem zaten Joker benim için yalnızca bir saplantıydı. Aşk nedir şimdiye kadar öğrendiğimi söyleyemezdim. Poison Ivy'nin beni çağırdığını duyduğumda bu düşünce yağmurundan çıktım. Sesi takip ederek ona doğru gittim. Ivy elinde bir kutu ile bana bakıyordu.
"Şu kutuyu alır mısın, Harley? İçinde biraz tıbbi malzeme buldum. İhtiyacımız olduğunda kullanırız."
"Pekâlâ.
Kutuyu Ivy'nin elinden aldığımda göründüğünden hafif olduğunu hissettim. Ivy bana sıcak bir gülümseme ile baktı. Kendisi de başka bir kutu almıştı. Yanıma gelip omzumu okşadı.
"Harley, seni anlayabiliyorum. Deliler gibi sevdiğin Joker tarafından terk edildin."
"Ben terk edilmedim. Sadece o bana gerektiği kadar değer vermiyor."
"Anladım. Ama lütfen artık onu kafana takma. O seni hak etmiyordu. Bundan sonra benimle birlikte yaşayacaksan en azından Joker'ı unut. Tamam mı?"
Ivy'e yumuşakça baktım. Sesi oldukça tatlı ve anlayışlı çıkıyordu. Tek ve en yakın arkadaşım olabilirdi. Dahası Joker konusunda güvenebileceği biri gibiydi. Gözyaşlarımı serbest bırakarak Ivy'e sarıldım. Ivy bir yandan bana sarılırken bir yandan da sırtımı sıvazlıyordu.
"Tamam Harley...geçti."
"Ivy, dostum olur musun?"
"Ben zaten dostunum."
Ivy tek eliyle kutuyu tutmaya çalışırken diğer eli benim elimi tuttu ve bu yıkıntı binadan çıkmak için yürümeye başladık. Ivy çıkmadan önce binayı yakmamız gerektiğini söyledi. Memnuniyetle kabul ettim. Ve çakmağımı ceketimin cebinden çıkardım. Joker'ın eski kız arkadaşı olunca yanınızda her türlü ateşli patlayıcı, silah vb. eşyalar bulunuyordu.
Ivy içerden bulduğu benzini binanın içine döktü. Ben de fazla vakit kaybetmeden çakmağı alıp yere tutuşturdum. Binanın bir anda alevler içinde kalması kesinlikle dehşet güzeldi. Bu sahne bana Bay J ile yaptığımız soygunları hatırlatmıştı.
Artık gitmek için harekete geçtiğimde alevlerin arasında bir kunduzun kavrulmakta olduğunu gördüm.

Sizi beklettiğim için, kötü bir bölüm olduğu için, sorumsuz bir yazar olduğum için özür dilerim. Fakat yazamıyorum. İçime ne ilham geliyor ne de enerji. Tekrar özür dilerim, iyi günler.
Eleştiri veya yorum yapmayı unutmayın.

King and Queen of Gotham || Jarley Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin