4.BÖLÜM

38 9 0
                                    

Multimedya Kaan

Hastanenin önüne geldiklerinde genç kız motordan inip koşarak hastaneye girdi. Danışmaya 'İlkay Öztürk' '3. Kat 201 numaralı oda' gözyaşları yanağından süzülmeye başlamıştı. Asansörün düğmesine bastı. Gelmek bilmiyordu asansörü es geçip merdivenlere yöneldi. Odaya bodoslama dalan genç kız yatakta yatan kardeşini görünce 'n-ne oldu sana' şaşkın bir o kadarda kızgındı.
'Önemli bişey yok sadece motorlu kullanıcı koluma çarpıp kaçtı.'
Genç kızın sinirleri tavan yapmışken Melisa sakinleştirmeye çalışıyordu. 'İyiyim Ceyda sorun yok.' Genç kız kardeşinin yanına gidip sarıldı. Ama bunu yapanı bulup cezasını kesecekti. 'Nerde nasıl şekilde oldu. Motor nasıl bir motordu?' 'Ceyda!' Dedi melisa.
'Merak ediyorum sadece.'
'İşten, durağa geçerken o arada oldu. Motorda yeşilli siyahtı.'
'Niye kaldırımın dibine girmiş'
'Ne biliyim salak işte.'
'Ne zaman..'
'1 saat sonra'
'Tamam anlıyorsunuz ne soracağımı lafımı bölüyorsunuz sürekli.'
':D'
İki genç kız ceyda'n bu haline gülümsedi. Genç kız dayanamayıp kantineden bir kahve alıp dışarıya çıktı. Boş bank ararken genç adamı gördü. 'Neden gitmediki bu' diye geçirdi içinden. 'Teşekkür etmemi mi bekledin?'
'Merak ettiğim için bekledim. İyimi arkadaşın. Nasıl olmuş .'
'İyi kolu incinmiş. Dikkatsiz motorcularla dolu etraf.'
'Yani motor çarptı.'
'Evet. Bi bulursam o motoru parçalayıp bir tarafına sokacağım.'
'Niye bu kadar abartıyorsun ? İyimiş işte.'
'Biz dört kişiyiz. İlkay, Melisa, Güller ve ben. O üçlünün tırnağı kırılca benim canım acır. Şuan İlkayın kolu ağrıyor benim içim acıyor. Bunu anlayabilmen için gerçek kardeşe ihtiyacın var.'
Genç adam sessizce genç kızı dinledi. Haklıydı sözlerinde. Genç adam gerçek Dostunu,Kardeşini kaybetmişti. Oda biliyordu bu duyguyu. Genç adam 'şuan yeri değil farkındayım ama adım Kaan'
'Ceyda' genç adam gülümseyerek 'Çıkış işlemlerini yapalım.'
'Aa evet . Hadi..'

Genç adam izin isteyip telefonunu açtı.
'Getirdin mi Ahmet abi.'
'Evet Kaan Bey evladım.'
'Teşekkür ederim. Allaha emanet olun.'
'Sağolasın Kaan bey evladım. Sende Allaha Emanet ol.'

Genç kız arkadaşlarıyla hastaneden çıktı. 'Ben bırakayım sizi bir daha taksiye binmeyin.'
'Motorlamı bırakacaksın.'
'Motor demeyin bana.' Dedi ilkay.
'Arabayla.'
'İyide biz motorla gelmedik mi?'
'Motor gitti. Araba geldi Ceyda uzatma.'
'Tanıştırmicakmısın.'
'Kaan ilkay,ilkay kaan, kaan melisa melisa kaan.'
Genç kız ve arkadaşları arabanın arka koltuğuna yerleştiler. Genç adamda şöför koltuğuna yerleştiğinde arabayı çalıştırıp yol aldı. 'Nereye gidicez.'
Genç kız adama yolu tarif etti. Yakındı zaten evleri. Evlerinin önüne gelince durdu. Arabadan indiklerinde 'Bu gün için teşekkür ederim.' Dedi Ceyda ve kızlarda katılarak teşekkür ettiler. Genç adam gülümseyerek karşılık verdi. Ceyda yani genç kız 'okulda görüşürüz' deyip kapıya yöneldi.

••••

'Acıktım ben.'
Genç kız bağıra bağıra salona girdi.
'Mutfak orda.'
'Melisa bana yemek yapta nolur.'
'Bi git işine.'
'Melisa nolurr.'
'Git kendin yap.'
'İlkay'
'Kolum ağrıyor.'
'Off'
'Masayıda kur.'
Genç kız el hareketi yapıp arkadaşına yolladı. Arkadaşı gözlerini devirerek önüne döndü.
Genç kız dolapta olan çorba, makarna ve zeytinyağlı dolmayı alıp tezgaha koydu. Dolaptan bir tane düz tabak çıkartarak zeytinyağlı dolmaları koyup masaya koydu. Dolaptan 3 tabak ve çekmeceden çatal kaşık ve üst dolaptan bardak alıp masaya koydu. Yemekleri ocağa koyup altlarını yaktı. Bulaşık makinasını kontrol etti. Bulaşık makinasını temiz görünce of ladı. Şey gibi düşünün dolapta dondurma kutusunu görüp hevesli hevesli açarsınız dolma felan çıkar ya onun gibi işte. Hızlı hızlı bulaşık makinasından temizleri yerine yerleştirip kirlileride makinaya yerleştirdi. Çorba fokur fokur kaynarken altını söndürdü. Makarnayı karıştırıp altını söndürdü. Mutfaktan kızlara seslenip gelmelerini söyledi. Kızlar gelince artık yemek yiyebilirlerdi.
'Kurması benden toplaması sizden.'
'Yok öyle nasıl kurduysan öyle toplucaksın. Ceyda.' Dedi melisa.
'Olmaz işe gidicem ben.'
'İş olmasaydı kurtaramazdın Ceyda.'
'İlkay şuna bişe dede.'
'Aranızda beni karıştırmayın kolum ağrıyor zaten.'
'Aman be tamam. İlaçlarını içmeyi unutma.'
'Taaaaaamaaaaam.'
Genç kız üzerini değiştirip salona geçti. Arkadaşlarını öpüp evden çıktı. Bir kafede garson olarak çalışıyordu. Bazen insanların aşalayıcı davranışları onu sinir etsede öfkesine yenilmemeyi sabırlı olmayı öğrenmişti. Ofise geçip üzerini değiştirdi. Servis almak için hazırdı. Elindeki bezle masaları silerken müşterileri fark etti. Eline 4 tane menü alıp masalarına gitti. Menülerini dağıtırken 'hoşgeldiniz' dedi. 'Hoşboldok' cıvık bir şekilde cevap veren kıza baktı. Sarı saçları ve yeşil gözleri vardı. Zayıf süslü bişeydi. Aptal sarışın işte. Masadakilere gözümü gezdirince Kaanı gördü. Genç kıza bakmıyordu. 'Ne alırsınız.'
'Aşkooom sanada cappuccino söyloyom mö?'
'Yok. Ben su alabilirmiyim.'

•••••

'Hakan şu masayla ilgilenirmisin?'
'Bir sorun mu var?'
'Masadaki kızın konuşması ve hareketleri hoşuma gitmedi. İlgilenicekmisin?'
'Tamamdır bende.'

'Hoşgeldiniz.'
'Menüye gerek yok. Bize meyve salatası getirirmisin'
'Tamam efendim.' Efendim demesinin nedeni 40-50 yaşında olmalarıydı.

'Osman abi üç tane meyve salatası.'
'Tamamdır bende.
Tabakları tepsiye koyup servis yaptıktan sonra arkadan gelen ses genç kızı ürküttü. 'Ceyda'
Genç kız arkasını döndüğünde Kaanı gördü. 'Evet'
'Şey'
'Ney?'
'Aşkooooommm napoyosun gorsoncok kozlo.'
'Hiç. Hadi gidelim.'
Sarışın kız Ceydanın omuzuna vurarak yanında geçti.
'Hey sarı'
Kız arkasına bakmadan ilerlemeye devam ederken genç kız kızın kolundan tutup kendine çevirdi.
'Ne yaptığın sanıyorsun?'
'Aa no yopmuşum.'
(Ay ne yapmışım)
'Lan omuzuma vurup gitme hakkını kim veriyor sana?'
'Aslı omuzuna mı vurdun?'
'Ona mu inonoyorsun aşkoom.'
(Ona mı inanıyorsun aşkım)
'Bana bak seni harcarım.'
'Şokoyotçoyom şondon oton ono.'
(Şikayetçiyim şundan atın onu)
Osman abi gelip kıza döndü. 'Kızım nece konuşuyorsun sen'
'No doyorson son be bonak.
(Ne diyorsun sen be bunak)
'Aslı!!! Yeter.'
'Amo aşkoom.'
'Kes sesini artık!'

Genç kız sinirli bir şekilde içeriye geçti. Pencereyi açıp bir sigara çıkarttı ve yaktı. Yalnız kalmaya ihtiyacı vardı. Gözleri dolmuştu. Sinirlenince hep gözleri dolardı en sevmediği şeyde buydu. Gözyaşlarına izin verdi yanağında süzülüyorlardı. Biliyordu kimsenin gelmeyeceğini. Sigarasını bitirip lavaboya gidip yüzünü yıkadı. Gözlerinin kızarıklığının geçmesini bekliyordu. Genç kız kendinden emin adımlarla hiçbir şey olmamış gibi çıktı lavabodan. Osman beyin yanına giderek 'özür dilerim.'
'Ben olanı gördüm Ceyda kızım. Senin suçun yok haklıydın.'
'Haklıydım ama parlamamam gerekiyordu. Üzgünüm.'
'Özür dileme'
'Tamam'
'Hadi mesain bitti. Al şunuda git hadi.'
'Ama daha 1 saat daha var ve yarın almamız gerekmiyor mu?'
'Ben sana git diyorum keyfim misin istediğim zaman veririm. Halla halla.' Gülümseyerek söylemişti. Genç kızda gülümsedi.
Genç kız üzerini değiştirip kafeden ayrıldı. Saat 23:00 dı. Yolda yürürken bir arabanın onu takip ettiğini hissedince arkasını dönüp arabaya doğru yürüdü. Camına tıkladı indir diye eliyle işaret edince kapı açıldı. Genç kız Kaanı görünce ileri doğru yürümeye başladı. 'Ceyda'
'Ne istiyorsun.'
'Bi dur kızım ya'
Genç adam kızı bileğinden tutup kendine çevirmişti genç kızı.
'ne ne ne istiyorsun?'
'Özür dilerim. Seni o duruma düşürdüğüm için. Onunla muhatap ettiğim için.'
'Omuzunu kırıp eline vericem onun.'
'Aslında iyi biri tek çocuk olduğu için şımarık.'
'Şımarık demek hafif kalır duble şımarık.'
'Gerçekten üzgünüm.'
'İyi tamam hadi Bb.'
'Eve bırakayım ?'
'İstemiyorum.'
'Neden böyle davranıyorsun Ceyda.'
'Yalnız kalmaya ihtiyacım var.'

1041 kelime

KAYBOLAN HAYATLAR  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin