Multimedya buse
Yaşam ve ölüm arasındaki çizgi bazen çok incelebilir. Bu çizgide yaşanan hayatlar vardır. Can yakıcı hayatlar. Emek emek büyütülen sevgiler vardır. Cesaret içine sokar insanı. Acıya beklenmedik faturalar çıkarır. En umulmadık anda, renkler değişir. Küçücük bir yaşamın ardında kalan, insanın kendisinden büyütüp sevdiği, korumaya yazgılı olduğu bağlılıklar vardır.
Her sonbahar gelişinde dökülür yapraklar birer birer, her biri bir tarafa savrulur...
"Hazan mevsimi, doğanın da ölüm mevsimidir" derler... "Elveda zamanı, hüzün mevsimi, ayrılık mevsimidir" derler. Oysa ben mevsimler içerisinde en çok sonbaharı severdim bir zamanlar. Uçurum kenarlarında açan sarı sarı çiçekleri bir de, çiçekler arasında. Düşme tehlikesiyle de olsa uzanıp kokusunu içime çekerdim yudum yudum, nefes nefes... Hayatın bütün derinliğini, dinginliğini, gizini orada ve onlarda bulurdum... Şimdi vurulmuş bir kuş kanadı gibi duygularım, sığınacağım dal da yok. Yıpranmış, paralanmış eski bir giysi gibi duruyor üzerimde ömrüm... Her ihanet onulmaz bir yara açtı yüreğimde, ne yapsam durmuyor kanama. Kahretsin... Dost dediklerimiz vardır, "bittiğimizde" biten...
Arkadaşlar vardır umulmadık anda "omuz veren"..
Bir telefon görüşmesi, bir yorum, bir yazı ile "tanıdıklar" vardır dosttan ileri gönül tahtımıza yerleşen,
Ve "zavallılar" vardır kariyeri, parayı, şöhreti her şey zanneden...
Sahte gülüşlerin ardında ki yüzleri görmek için ya ekonomik olarak mağdur, ya hasta ya da işe ihtiyacınız olacak !
Bir kez sorar sonra kaybolurlar.
Dönüp yaşanmışlıklara bakarsınız, kurulan sofralarda ki kahkahalar gelir aklınıza, yatağınızı verdiğiniz günlerinizi anımsarsınız.'Daldın yine Ceyda.' Dedi İlkay.
'Hı'
'Ne düşünüyordun' dedi Melisa.
'Yaşam, ölüm en önemlisi kardeşlik. İyiki varsınız.'
'Sende iyiki varsın.'
'Gidelim şu izmirden artık. Rizeyi özledim.'
'2 gün sonra dönüyoruz zaten.'
'2 gün sonra.''İlkay iyi misin?'
'İyiyim.'
'Anlat hadi.'
'Hüdai'yle kavga ettik sadece.'
'Gideyim kırayım azını yüzünü.'
'Bi otur ceyda ya.'
'Birazdan gelir barışırsınız asma suratını gül bakayım. Şempanze takliti yaparım bak.'
:)'Bardaki çocuklar neydi bee.' Dedi İlkay.
'Of hiç sorma taş mübarek.' Dedi genç kız.
'O kadarda abartmayın mücahit kadar değildiler.'
'Hadelan mücahitte kimmiş.'
'Ulan hahaha.'
'Çok tatlıydı maşallah tütüt.'Genç kız ve melisa İlkayın odasından ayrılıp kendi odalarına geçtiler. Genç kız odasının kapısını açıp içeriye girdi. Işıkı açınca karşısında arkası dönük birini görünce çığlık attı.
'Of taş mübarek. Gerçektende öyle miyim.'
'Sen sen burda ne işin var.'
'Bana borcun var.'
'Sana borcum yok. Şimdi Siktir Git burdan.'
'Üzerime bira döktün bana borcun var.'
'Ne yani sana gömlek felan mı almam gerekiyor.'
'Ben basit şeyler isteyecek biri değilim.'
'Umrumda mı?'
'Umrunda olsun bence. Telefonunu karıştırdım biraz. 3 abi fena değil. Üçününde numarası bende işine gelirse.'
'Yalan söylüyorsun.'
'0541xxxxxxx, 0543xxxxxxx,054....'
'Şifre'
'150898 kolay bir şifre.'
'Ne istiyorsun?'
'Benimle gel gidince görürsün.'
'Tanımadığım biriyle neden geleyim.'
'Zorundasın.'
'Bunun bedelini ödeyeceksin.'
'Benimle gel ufaklık.'
Odadan çıkıp mecburen Boranın peşinden gitmek zorunda kaldı. 'Bana dokunmaya kalkarsan öldürürüm seni.'
'Büyük göğüslü kızları severim. Seninkiler küçük.'
'Terbiyesiz. '
'Görünen köy kılavuz istemez.'
Hastanenin önüne geldiklerinde genç kız şaşırmıştı. 'Burda ne yapacağız.'
'Şu ki birazdan içeriye gidicez. Kız kardeşim içerde ve bana hiçbir şey anlatmıyor. Onunla konuşup her şeyi öğreneceksin.'
'Ne den ben?'
'Kız kardeşimden sonra ilk kez bir kızla konuştum. O yüzden sen. Biri zarar verdi ona konuşmuyor konuşturana kadar burdasın 1 hafta 1 ay belkide.'
' konuşursa benden uzak durucaksın. Bir daha karşıma dahi çıkmayacaksın.!'
'Anlaştık. 301 numaralı oda adı Buse.'
Genç kız arabadan inip hastaneye girdi. 301 numaralı odayı görünce durdu. Kapıya tıklayıp içeriye girdi. Odaya girdiğinde camın önündeki tekli koltukta oturan 9-10 yaşındaki küçük kız çocuğuyla karşılaştı. Odaya girip karşısındaki koltuğa oturdu. Buse kafasını çevirip genç kıza baktı. Ceydanın kıvırcık saçları etkilemişti Buseyi. Yerinden kalkıp Ceydanın saçlarıyla oynamaya başladı. Genç kız busenin belinden tutup kucağına oturttu. Küçük Buse rahatsız olmuştu bu durumdan. 'İstersen indirebilirim.'
'Sen kızsın bişey yapmazsın.'
'Ne demek istedin.'
'H-hiç bir şey.'
'Hoşuna mı gitti saçlarım.'
'Evet çok güzeller.'
'İstersen seninkileride yapabiliriz.'
'Gerçekten mi?'
'Gerçekten.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBOLAN HAYATLAR
AcakDostluk bitti. Yarım kaldı... Kaç gece yalnız başıma ağlamışlıklarımla kendi kendimi tesellilerim, gözyaşlarım.. Hepsi yarım boğuk bir hıçkırığa kaldı. Gerçeklerden ziyade ukde kalan hayaller de çok acıydı. Yaşanmamış anılar hatrına, umuda ve gelece...