sabaha karşı uyanıp kalktı. pencereyi açıp sokağı seyretti. bir an her şey artık sona eriyormuş gibi geldi. ve uzun zamandan beri ilk defa yaşadığını anımsadı. o an içinde bir şey kımıldar gibi oldu. heyecanlanıp dinledi. ama ruhu hala bomboştu. uykunda izledi onu. rüyada gülümsüyordu, rüyalara dalmıştı. O bilmiyordu ama onu izliyordu.
Kendini toparlayıp banyoya ilerledi. Yüzünü yıkayıp banyodan çıktı. İlkayın odasına gitti.
'Kalk sabah oldu.'
'Tamam. Git geliyorum.'
'Tamam.'
İlkayın odasından ayrıldı. Melisanın odasına gitti.
'Kalk melisa.'
Yorganı üsttümden çekti. Ayaklarından tutup çekti.
'Ya ceyda ne yapıyorsun'
'Kalk çabuk.'
'Kalktım Ceyda Siktir git.'
'Tamam.'
Odadan çıktı. Merdivenlerden aşağıya indi. Televizyonun karşısına geçip televizyonu açtı. Kanalları gezdikten sonra trt çocuğu açtı ve izlemeye başladı.
'Mübarek kaldırdın bizi bizde sevindik kahvaltı hazır.'
'Çizgi film izlemek için kaldırdım.'
'Ceyda deli misin kardeşim.'
'Evet deliyim sizde akıllı sayılmazsınız.'
'Hey allahım.' Dedi melisa. Merdivenlerden çıkıp tekrar odasına girdi. Daha soğumamış yatağına girdi ve uyudu.
'SIKILDIM!!!' Diye bağırdı genç kız.
'Ne bağırıyorsun be.' Sandalyede uyumaya çalışan İlkay söylemişti.
'Sıkıldım ne yapayım. Sende yatak mı yok sandalyede uyumaya çalışıyorsun.'
'Karga bokunu yemeden kaldırdın bizi. Ne yaptığımı biliyor muyum ben.'
'Git yatağına yat boynun ağırcak.'
'Saat kaç?'
'Saat kaçmıyor.'
'Of Ceydaaaa.'
'Kardeşe of denmez. Saat 06:45'
İlkay sandalyeden kalkıp odasına doğru ilerledi. Odasına girdi ve yatağına yattı.
Genç kız koltuktan kalktı. Salonu inceledi. Duvarda gördüğü resmi 'ne zaman astık lan bunu' diye geçirdi içinden. Resme yaklaştı. Melisa parmağını burnuna sokmuştu. İlkay ise ayağını dişliyordu. Genç kız ise ayağını melisanın azına sokmaya çalışıyordu. Resmi çekense yine genç kızdı. Aklına geldi birden 'haha bunu ben asmıştım ne kadar malım ya.' Resime bakıp bakıp gülüyordu. Muzurluk yapmayı severdi genç kız. Arkadaşlarına ger boku ederdi. Başkası bir şey yapsa arkadaşlarına anası babası gibi korurdu. Çünkü ona özel onları sinirletmek, gıcık etmek, uğraşmak vb. Çok seviyor melisa, ilkay ve gülleri. Yerleri çok ayrı kalbinde. Belki babası ve annesi vardı genç kızın. Ama arkadaşlarının vardı ama yoktu. Ne baba sevgisi görmüştü arkadaşları ne anne. Genç kız annesizliği ve babasızlığı onlardan tatmıştı. Babası ve annesi genç kızı çok severdi. Ama ilkayı, gülleri ve melisayı ayrı severdi. Belki o doğurmamıştı ama kendi kızından farksız değildiler.
•••••
Genç kız saate baktığında 15:00 dı.
'Ne uyumuşum be.' Kendini tutamayıp esnedi. 'Ama hala uykum var en iyisi uyuyayım ben.'
'Sonra Sinan hoca azıma sıçsın beni yok yazsın. Dersten geri kalayım. Off. En iyisi bir sigara içeyim ben.' Kendi kendine konuşması bittikten sonra yataktan kalkıp sigarasını yaktı.Sigarasını bitirip söndürdü. Banyoya gidip elini yüzünü yıkadı. Ardından dişlerini fırçalayıp banyodan çıktı. Saçlarını düzleştirmeye başladı. Yarım saat sonra saç işini bitirmişti. Hafif makyaj yaptı. Gardırop'n karşısına geçti. Siyah külotlu çorabını giydi üstüne siyah dar eteğini ve üstüne siyah sıfır kol boğazlı kazağınıda giydi. Ayakkabı dolabını açıp siyah asker botlarını ayağına geçirdi. Deri ceketini ve sırt çantasını alıp odasından çıktı. Merdivenlerden inerken aklına telefonu geldi. Odaya dönüp telefonunu ve arabanın anahtarını alıp çıktı. Merdivenlerden inip evden çıktı. Arabasına binip okula sürdü. Okula geldiğinde kantinden kahve alıp sınıfa çıktı.
Hoca derse girdi. Konuya girince genç kıza gözlerini kısıp baktı.
'Yeni öğrenci misin diyeceğim ama yılın ortasındada öğrenci alınmıyor.''Yeni öğrenci değilim.'
'Ceyda o hocam kıvırcık bonusumuz.'
'Düz saçlı halini görmemiştim. Kusura bakma tanıyamadım.'
'Önemli değil hocam. Bonus kıvırcık demek.'
'Herneyse beni dinleyin.'
Ders bitmişti. Sınıf dağılırken genç kızda araya kaynaşmıştı. Koridorda yürürken karşıdan gelen Egemeni gördü. Egemen sinirli bir şekilde genç kızın yanından geçip ilerledi. Genç kız peşine takıldı. Eğitim hocasının odasına girdi. 'Sen nasıl bir pisliksin ulan.' Dedi ve yumruğu geçirdi egemen. Eğitim hocası yere düştü. Egemen ütüne atladı ve yumruklamaya devam etti. 'Bir daha onu üzersen Allah şahidim olsun ki öldürürüm seni!!!'
'Egemen!!!' Dedi genç kız. Egemen hocanın üstünden kalktı. Genç kızın kolundan tutup odadan çıktı.
'Ne oldu? Canımı yakıyorsun.'
Okuldan dışarıya çıktılar. Genc adam aranın kapısını açtı. Önce genç kızı soktu arabaya sonra kendini.
'Neyin var anlatacak mısın?'
'Beni kıskandığın hocan vardı ya onu incirmiş.'
'Ne kıskanması be onlar sevgili değiller ki'
'3 yıldır birlikteler.'
'Oha. Fevri davranıyorsun. Senin kızın var farkında mısın? Sen böyle bir hata yapsan kızın ne yapacak? Düşün aptal mısın sen ?'
'Kes sesini bana akıl verme asla kes kes!!' Hem bağırıyor hemde direksiyonu yumrukluyordu.
'Kesmiyorum sesimi haklıyım Egemen. Herşeyden önce kuzenin gelmez kızın gelir anladın mı beni.'
Ani frenle durdu. Genç kızın kafası cama vurdu. Emniyet kemerini bağlamamıştı. Genç kız başında ağrı hissedince sustu.
'Sesini kesmeni söylemiştim.'
'Zarar vermekten başka bir boka yaramıyorsun Egemen. Benimle ölmeni felanda istemiyorum. Artık sanada karışmayacağım ne bok yersen ye benden uzak dur. Yakınıma bile yaklaşma.' Dedi ve arabadan indi. Kimi sevmeye kalksa hep hüsran. Allahtan ev yolundaydılar. Yönünü değitirip sağa döndü. Eve doğru ilerledi genç kız. Telefonunu çıkartı ve mesaj attı Egemene 'BİTTİ!!' Mesajı gönderdikten sonra engelleyip numarasını sildi. Eve geldiğinde odasına çıktı. Kıyafetlerini çıkarttı ve banyoya girdi. Düzleşmiş olan saçları orijinal haline dönmeye başlamıştı bile soğuk su bedenini kaplarken içinde yangın vardı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBOLAN HAYATLAR
RandomDostluk bitti. Yarım kaldı... Kaç gece yalnız başıma ağlamışlıklarımla kendi kendimi tesellilerim, gözyaşlarım.. Hepsi yarım boğuk bir hıçkırığa kaldı. Gerçeklerden ziyade ukde kalan hayaller de çok acıydı. Yaşanmamış anılar hatrına, umuda ve gelece...