Yardımları için, Kübra Gökbuğa'ya (@Larnacouer) teşekkürlerimi sunuyorum...
***
Yanımda tüm heybetiyle horuldayan kamyonun içinde ki anormal derecede iri adam altın kaplama dişlerini gıcırdatıyor: "Eee güzelim, atlıyor musun?"
Aklıma bin bir korkunç senaryo geldiği için korkudan altıma ettiğim halde, her şey yolundaymış gibi gülümseyerek "Hayır efendim," diyorum "B-ben bir arkadaşımı bekliyorum." cümleyi sarf ederken kekelediğimi neyse ki anlamıyor. "Çok yazık." diyor umursamaz bir şekilde. Vitesi attırıp, sanki hiç orada değilmişim gibi gazı köklüyor. Arkasında bıraktığı toz bulutunun içinde öksürük nöbeti geçirirken kendi kendime "Arkadaşımı bekliyorum." diyorum. Olmayan ve beni tanrının unuttuğu bu yerden asla kurtarmayacak olan arkadaşımı.
Kamyon yolda ufacık görünüp, kaybolana dek onu izliyorum ve sonra uçsuz bucaksız bir yolda bavulumla yalnızım...
Peki şimdi ne yapacağım ?
Ben Serena Laurent. Erkek arkadaşımı, okulumu, işimi ve evimi terk ettim. Çünkü içimde ki ses beni yeni bir hayatın iyi olacağına inandırmıştı.
Ve bana bir asır gibi gelen bir kaç gündür, içimde ki sesi duymuyorum.
Kayboldum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Good Girl Gone Bad (Askıda)
ChickLitAyağa kalkıp tam karşımda duran dolabın aynasında çıplak vücudumu gördüğüm anda soluksuz bir çığlık patlattım. "Pekala. " dedim kendi kendime, "Bu bir rüya." Öyle olmalıydı. Sımsıkı kapadığım gözlerimi korkuyla yeniden açtım. " Bu bir kabus! " diye...