İSTANBUL/13.45/

42 5 1
                                    

        # Öncelikle herkese merhaba.  Benim dünyama hoşgeldiniz hepiniz. 🤗 Bana özelden mesaj atan herkese bir bölümü atfetmeyi istiyorum inşallah. Ama öncelikle bu bölümü REN'e atfetmek istiyorum. bayangozluk09  ve  EsRapMoNsTer...
Bu tanecik dostlarıma gelsin.Keyifli okumalar ...#

                          ●●●

        Siyah saçlarını diğer yana atıp dağınık bir model verdi ve ağzında çevirip durduğu kürdanı nihayet yere tükürdü. Ardından da günlerdir işkence gören bir grup adamın yanına yaklaştı. Yerde boylu boyuna yatan adamlardan birinin başında çömeldi ve sakince soluk verdi.

      - Benim en sevdiğim masallar bile prenseslerin intihar ettiğini , çocukların ağladığını , fakirlein açlıktan öldüğünü , annelerin  ağlamaktan kör olduğunu yazarken ne bu polyana ayakları,  heidi nin şeker dükkanı mı  lan burası!

      Adamlar inleyerek af dilemeye çalıştı. Fakat Albatros mavi gözlerini hışımla açıp bağırdı.

      -  Ben ordan bakınca size acıyıp ellerinizi çözecek ardından da cebinize hastane masrafı kadar para sıkıştıracak yardımsever bir teyze gibi mi görünüyorum lan ! Önce benim  şehrimde , güya benden gizli bir şekilde gençlere hatta çocuklara zehir satın , sonra da " biz ettik sen etme ..."

Ardından biraz soluklandı. Sonra yutkunup yine sakin bir tonda devam etti.

        - Bana bak protez beyinli... Senin gibiler yüzünden küresel ısınma denen zımbırtı çıktı başımıza. Neden biliyor musun?  Çünkü fazladan karbon üretiyorsunuz. Yani fazlalıksınız lan bu dünyaya... Bir de bunlar bir kenara ben doğaya çok bağlı ve saygılı biriyim. Mesela az sonra seni ve yardakçılarını doğayı korumak adına öldüreceğim ama cesetlerinizi toprağa bırakmayacağım. Malum toprak bu sıralar çok çekiyor. Yeterince kirlendi. Senin ve adamlarına daha lüks sergiler düşünüyorum. Herkesin cesetlerinize bakarken "Abi adamı salata ... yok salata ne demek suşi yapıp semaya bayrak gibi çekmişler. Bunu kim , nasıl yapmış olabilir acaba ? " diyeceği bir festival düşünüyorum.  Sen ne dersin?

    Adam bu kez ağzı dolusu Albatros'un yüzüne tükürdü. Albatros ise bu hareket karşısında aşırı öfkelenmişti. Derhal çömeldiği yerden doğruldu ve yerde boylu boyuna yatan , işkenceden etleri morarmış adamın kafasını tekmelemeye başladı. Hızını alamayınca diğerlerini de tekmeledi.
Adamlar ise bu kadar işkence ve darbeye dayanamamış , bayılmıştı. Onlar bayılınca Albatros nefes nefese durup bağırdı.Adamları ise hazırolda onun öfkesinin dinmesini ve emir vermesini bekliyordu.

    Burası devasa ve izbe bir mekandı. Her yer gri betonla çevriliydi. Ve yanıp sönen , hasta bir ışıkla aydınlanmaya çalışıyordu. Ayrıca ekşi ekşi ceset kokusu burun dokularını katlediyordu. Kışın soğuğu adeta giderken betonlara sinmişti. Bu kadar ciddi ortam yetmezmiş gibi Albatros'un takım elbiseli adamları sfenks gibi duvar diplerine dikilmiş; nöbetteki erler gibi konuşmadan, tepki vermeden öylece bekliyorlardı.

      Albatros sonunda nefes nefese durdu. Ve diş bilerken adamlarına emir verdi.

      - Bu adilere öyle bir şey yapacağım ki , onların yaptığını bir daha kimse cesaret edip yapamayacak. Götürün bunları şantiyeye !!!

                           ○○○

    (Yarım saat sonra...)

    Adam gözlerini açınca beyninde bir baskı olduğunu fark etti. Ardından da bedenindeki acıların çığlıkları beynine aktı. Ve birkaç dakika içersinde baş aşağı olduğunu anladı. Tüm dünya tersten ona ürkmüş bakışlar atıyordu. O an o ürkek bakışlar arasında delici bir çift mavi gördü. ALBATROS...

İNFAZ TİMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin