Hadi Bakalım

26 4 3
                                    


"Eee bundan sonra ne yapacaksın?"

"Hayatıma devam edeceğim işte Kuzey. Aama.. önce kalbini kırdığım herkesten af dilemem gerekiyor."

"İyi peki madem unutma bir telefon benim senin yanında olmama yeter."

"Tamam bir telefon anladım."

"Hadi o zaman güzel kız sana kolay gelsin."

"Kuzey çok sağol." diye bağırdı Su hızla giden arabanın arkasından. Bahçe kapısından eve giren Su sessizce odasına çıktı. Kimseyle konuşmak istemiyordu aslında konuşmak istiyordu ama ne anlatacağını kendini nasıl affettireceğini bilmiyordu daha doğrusu. Ilık bir duş alıp üzerine rahat bir şeyler giyindi. Aklında herkesten önce Toprak vardı. Duşa girmeden defalarca aramış, mesaj atmıştı ama hiç bir sonuç elde edemedi. Odanın kapısı yavaşça açıldı ve içeriye Aylin girdi. Sessizce Su'yun yanına oturdu.

"Su ne oldu?"

"Anne Toprak..."

"Kavga mı ettiniz."

"Evet..."

"İyi yemek hazır diye haber vermeye gelmiştim sadece.''

"Anne dur lütfen yapma böyle. Neresi iyi şu durumun."

"İyi değil mi halbuki ben senin bunu istediğini sanıyordum."

"Ben bunların hiç birisinin olmasını istemedim anne sende biliyorsun."

"Ne olsu Su Hanım gerçek ailen sana sahte, yalancı ailen gibi sıcak davranmadı mı?"

"Ne demek şimdi bu?"

"Sen hala yaptıklarının farkında değil misin? Aç şu algılarını artık! Kaç aydır beni, babanı, Ayşe Anneni, kardeşini kırdığının farkında değil misin? Bak Su geri dönemeyeceğin hatalar yapıyorsun farkına var artık."

"Anne ben sadece..."

"Gerçek aileni bulmak onları tutup bizi bunca seneyi silip atmak istedin değil mi? Bak kızım her ne kadar gerçek bir kan bağımız olmasa da seni ben büyüttüm o insanlardan çok en iyi seni ben tanırım. Sen benim tek kızımsın ya sen benim hayatımsın. Nasıl olurda bizim sana olan sevgimizden şüphe duyarsın."

"Annee... ben.. özür dilerim."

"Aaa ağlama Su. Biliyorum ben her şeyi yorma kendini bundan böyle bizden başka ailen yok senin olmayacakta anladın mı? Ah benim güzel kızım bir tanem benim."

Odanın kapısında konuşmaları dinleyip yanlarına gelip kızına sarılan Mert'te affetmişti yavrusunu. Kabus dolu günler silinip gitmişti hafızalardan artık. Bundan böyle tek bir gerçek vardı Su'yun annesi de babasıda şu an onu kucaklayan koca yürekli iki insandı.

Yemek için hep beraber aşağıya indiler. Toprak yemeye de gelmedi. Belli ki Su'ya gurur yapıyordu. Olsun eninde sonunda Su kardeşine de affettirecekti kendini.

.........................................................................

Güneş bir başkaydı sanki bugün. İstanbul bir başka. Erkenden yatağından kalktı dolabından giymek daha nasip olmamış gömleğini ve kotunu çıkardı. Saçlarını her zaman ki gibi sıkıcı topladı. Kutusundan çıkardığı supergaları da ayağına geçirip aşağıya indi. Kahvaltı hazırlamakla meşgul olan annesine

"Ben bugün arkadaşlarımla edeceğim kahvaltımı."

"Kiminle?"

"Arkadaşım işte anne."

O Benim KardeşimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin