Eskimo büyücüleriyle Louisiana bataklığı rahipleri birbirine benzeyen ilahlarına şu sözlerle yakarıyorlardı:
"Ph'nglui mglw'nafh Cthulhu R'lyeh wgah 'nagl fhtagn"
"R'lyeh'deki evinde ölü Cthulhu düş görerek bekliyor."
H. P. Lovecraft - Cthulhu'nun Çağrısı
Kara saray geldiğindeki gibi sarsıntılarla boğaza gömülürken gökyüzünde asılı kalan kızıl küre soluklaşmaya başladı. Küre soluklaştıkça alacakaranlık da dağılmaya başlamıştı. En yüksek kuledeki acınası kartal, suya gömülmeden önce kulakları tırmalayan kısa bir çığlık attı. Saray tamamen suya battığında küre yok oldu.Sonra her şey bir anda oluverdi. Öğlen vakti ansızın perdeyi açmak gibiydi. Göz alıcı güneş en tepedeydi, olması gerektiği yerde. Tüm ihtişamıyla ve kudretiyle ışığını dünyaya gönderiyordu.
Şaşkınlık içinde saklandıkları yerlerden çıktı insanlar. Tarif edilmez bir mutluluktu yaşadıkları. Onları ancak, hayatı boyunca karanlıkta yaşadıktan sonra bir şekilde güneşle ilk defa tanışan bir vampir anlayabilirdi.
"Bir amaç için bilinmeze doğru yola çıkan kahraman, yolculuğu sırasında birçok olay ve varlıkla karşılaşır. Sibirya Türk destanlarında yeraltı kötülüğün, gökyüzü iyiliğin, yeryüzü ise insanoğlunun şahsında iyilik ve kötülük arasındaki mücadelenin yapıldığı mekânlar olarak tasvir edilir. Ve şüphesiz kahraman yeraltına yaptığı yolculuklardan zaferle çıkar." Dolma kalemiyle noktayı koydu yaşlı tarihçi. Keyifle gülümseyerek penceresine döndü. Yüzüne vuran güneş ışınları onu ısıtırken gözlerini kapadı.
Yaşlı tarihçi haksız değildi. Ama tam olarak haklı da sayılmazdı. Güneşi geri kazanmak için canavarın yok edilmesi bir yoldu ancak tek yol değildi. Kesin çözüm olmayan daha kolay bir yol vardı: Güçsüz düşürerek canavarın geri çekilmesini sağlamak. Güneş balçıkla sıvanmaz diye bir atasözü var. Birebir kelime anlamıyla canavar bunu sağladığına göre epey efor sarf ediyor olmalıydı.
Üstelik Erlik Han öldürülemezdi. Çünkü teknik olarak zaten ölüydü. Erlik Han yeterli erki kalmayınca kendiliğinden geldiği yere gitti. Tabi kahramanlar tamamen işe yaramaz değildiler. Dinozorlarınkine benzer bir yok oluş yaşanmadan Erlik'in erkinin bitmesinin sağladılar.
***
İyilik ve kötülük daimi bir mücadele içindedir. Bu mücadelede iyilik ve aydınlık hep bir adım öndedir. Ülgen kesinlikle Erlik'ten çok daha güçlüdür. Gerçi ikisi de uzun zaman önce öldü. Düzeltiyorum, uzun zaman önce ölen Ülgen. Erlik, alt-dünyadaki okyanusun dibinde hapsolduğu sarayında, yeryüzünde hâkimiyetini sürdüreceği günü bekliyor. Belki Cthulhu gibi düş de görüyordur.Ölümlü dünya şen şakrak dönüyor.
Oysa insan hayatı tek ömre sığmaz.
Ve hiçbir şey güzel bitmez.Korkma Ben Varım - Murat Menteş
Not: Değerli okuyucu sonuna kadar okuduğun için çok teşekkürler:) Umarım zevk almışsındır. Görüşlerini, düşüncelerini benimle paylaşırsan sevinirim. Huzurla kal...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurt Masalı
FantasySonsuz bir alacakaranlığın daha önce hiç anlatılmamış öyküsü... Kütülüğün babası Şeytan Kral tarafından belirsizleşen sınır... İnsanlar karanlıktan korkarlar. Çünkü karanlıktan daha iyi bir kamuflaj yoktur. Geceleri özellikle kötüler hiç uyumaz. Bas...