9. BÖLÜM: TUTMADI

2.5K 215 74
                                    

 Ve herkese merhabaa! Bundan sonraki yeni bölüm hafta içi gelecekk. Ne zaman geleceğini profilimde belirteceğim. Kısa süre içerisinde bölümlerin kaç gün arayla geleceği de belli olacak!! Yorumlarınızı bekliyoruum. Önermeyi unutmayıın.

 Not: Yeni tanıtımı okumayı sakın unutmayıın! İleride olacaklarla ilgili ipuçları orada!

Bir önceki bölümden ithaf isteyen ley_naa! Bu bölüm sana!

***


 Zil çaldığında ikizlerin acele edip benden önce arabaya bineceğinden ve beni almadan gideceklerinden emindim. Çantamı toparlarken başımı çevirdiğimde tahmin ettiğim gibi onlar sınıftan çıkıyordu. Şimdi acele etsem ve peşlerinden gitsem bile onlarla aynı arabanın içerisinde olmak istemiyordum. Bugün öğle yemeğinde aldığım intikam bunun için yeterli bir sebepti. Otobüs durağının yolu bana gözükmüştü.

Çantamı ağır bir şekilde topladım ve tek başıma koridorda ilerlemeye başladım. Tuna, futbol takımı antremanıyla meşguldü. İrem'de muhtemelen onu seyretmeye gitmişti. Beril ise ikinci haftadan verilen performans ödevi için sınıftan başka biriyle beraber kütüphanede olmalıydı.

Mert'ten ise öğle yemeğinden sonra haber alamamıştım. Başka sınıfta olduğu için ne kadar çabalasam da ben onun sınıfına gittiğimde o çoktan sınıftan çıkmış oluyordu. İkizlere yapılacak olan küçük bir şaka olduğunu düşünerek bana yardım etmişti. Sadece yemekhaneye gelecek ve Cansu'ya şaşkın bakışlar atacaktı. Oyunumuza uygun bir kaç şey söyleyip gidecekti ve şakanın sonunda geri dönüp Cansu'nun gönlünü alacaktı.

Merdivenlerden inerken kaşlarımı çattım. Bugün ikizlere yaşattıklarım kocaman bir hata mıydı?

Annem boş yere babamı terk edip, beni de babama bıraktıktan sonra klasik bir şekilde, "Hata bende." deyip kendimi mahvetmedim. Hata hiçbir zaman bende değildi. Babamda hiç değildi. Tüm sorun annemdeydi ve o da bunu biliyordu. Babam bunu onun yüzüne vurdu, o da kaçtı. Mahkemede beni istemediğini söyledi. Ben onu bile kötü biri olarak görmedim. İkinci evliliğini yaptı ve bir kez olsun aramadı. Yine de onu kötü olarak görmedim. Çünkü insanlar hata yapabilir ve bunları düzeltebilir, diye düşündüm.

Annem yıllar sonra beni arayabilir ve aramızdaki buzların erimesi gerektiğini söyleyebilir. Cansu ve Su seneler sonra, beni babama kötü göstermenin yersiz olduğunu anlayıp benimle barışmayı seçebilir ve biz gerçek bir aile olabiliriz. Ama düzelmeyecek ve yok edilmeyecek bir şey varsa o da anılardır.

Annemi kötü biri olarak görmeyebilirim ve onu affedebilirim ama o mahkeme günü beni istemediğini söylediği o anı aklımdan çıkaramam. Tıpkı bugün yemekhanede olanları ikizlerin asla unutmayacağı gibi. Çünkü akan yaş unutulmaz.

Beni en çok korkutan da bu. Bu planı yaparken onları ağlatmak aklımın ucundan bile geçmiyordu. Korkacaklarını, dehşete düşeceklerini biliyordum ama bu kadar ilerleyeceğini tahmin edemedim. Belki işler sarpa sardığı an her şeyi orada bitirebilirdim ve bu kötü bir şaka olarak okulda anılabilirdi ama yapmadım.

Hiç kimse kötü değildir, diyordum ama bugün yaptığım şeyle birlikte bunu biraz daha düşünmem gerektiğini anladım. Kimsenin kötü olmadığını düşünürken belki de kötü olanın ben olduğumu göremedim.

Okul bahçesinde ilerlerken otoparka bakmaya bile gerek duymadım. Fazla düşünceli duruyor olmalıydım çünkü kimse yanıma gelip bir şey demedi. Belki de herkes bugün fazla ileri gittiğimi düşünüyordu. Kimsenin ne düşündüğü şu an benim için önemli değildi. Herkesten önce ben kendimi affetmeliydim.

BUZ (Hedef Serisi I) KİTAP OLDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin