Multimedia ; Koray
Göktuğ Korer 'in ağzından
Sakinleştiriciler yardımıyla uyuyan annemin üzerine örtüp odadan çıktım. Aylardır toparlanamamıştı.
Daha doğrusu toparlanamamıştık. Sadece annem yaşadıklarını dışa vuruyordu. Ben ise içimdeki yıkıntıyı intikam ateşine çeviriyor, bu ateşin hergün daha çok büyümesine neden oluyordum. Ona yaptıklarının bedelini ödetince içimdeki yangın sönücekti belki ama nefretim hep taze kalıcaktı. Çünkü kimse, hiçbirşey Avşin'i geri getirmeyecekti.Merdivenleri inerken pantolonumun cebinden telefonumu çıkardım. İhtiyacım olan numarayı tuşlayıp telefonu kulağıma dayadım. Birkaç saniye içinde açılınca hemen söze girdim.
" Söylediklerim yapıldı mı? "
" Birşeylerden şüpheleniyor mu? "
" Ters giden bir durumda derhal haber veriyorsunuz. "
Telefonu kapatıp cebime koydum. İstediğim cevapları aldığım için suratımda küçük bir tebessüm vardı.
Herşey planladığım gibi gidiyordu. Bunlar henüz planımın ufak parçalarıydı. Ondan alacağım asıl intikam için daha zaman vardı. Planımın zaman alacak olması önemli değildi. Önemli olan ona vericeği acıydı. Benim hissettiğim çaresizliği o da hissetsin istiyordum. Elinde hiçbir şey gelmesin, sadece olanları izlesin ve her defasında kendini suçlasın ama bunların hiçbir şeyi değiştirmiceğini bilsin.Salona gidip orta sehpanın üzerindeki anahtarı alıp dışarı çıktım. Planımın kendi payıma düşenini yapmak için yola koyuldum.
Melsa Aytun'un ağzından
"İnanmıyorum ya yenildim. Koray'a yenildim ya. Bide o kadar büyük konuşmuştum. "
Söylediklerimle İlsu bir kez daha gözlerini devirdi.
" Olabilir Melsa. Sadece yenildin. Fazla abartmıyor musun? "
Bu umursamazlığı karşısında yanaklarımı şişirmeden duramadım.
" Abartmıyorum ya çocuğa sürekli meydan okudum. Ve sonunda yenilen ben oldum. Bide yarın onunla buluşmak zorundayım . "
Maçta ben yenilmiştim. Dakikalarca kaybettiğinde Koray 'ın suratında oluşacak olan ifadeyi hayal etmişken o ifade benim suratımda oluşmuştu. Kazandıktan sonra bana olan ezici bakışlarıda cabasıydı. Kaybetmeme dair tek kelime etmemiş , beni yarın akşam 8 de alacağını söyleyip gitmişti.
" Bence o kadar da kötü değil. En başta birbirinize olan meydan okumalarınızdan dolayı aranızda bir soğukluk oluşmuş olabilir. Ama bu maçtaydı. Yani yarın akşam da böyle olucak diye bişey yok ki. Ayrıca eğlenceli birine benziyor. Eminim yarın güzel vakit geçireceksiniz."
İlsu 'nun söyledikleri gerçekten böyle düşündüğünden mi yoksa saatlerdir süren mızmızlanmama bir son vermek için miydi karar verememiştim.
"Ee bu çocuk evimi bile sormadı. Yarın sekizde alacakta nerden alacak? "
" Vardır bir bildiği ihtiyacı olsa arar sorar zaten. "
İlsu 'nun bu umursamazlığı ve pozitifliği her ne kadar sinir bozucu olsada artık alışmıştım.
" Nasıl arasın İlsu numaram mı var? "
İlsu gözlerini benden kaçırıp odada gezindirmeye başladı. Bu hali yanlış bir şey yaptığını kanıtlar nitelikteydi. Cevap vermeyince devam ettim.
" Yoksa numaranı mı verdin? "
Şüpheci bir ses tonuyla sorduklarım bakışlarını bana dönmesini sağladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAYIS
Teen FictionHerşeyden habersiz masalsı hayatını yaşayan masum bir kız İntikam ateşiyle yanıp tutuşan acımasız bir adam Ve beklenmedik bir aşk... Peki aşk kalbini devredışı bırakmış bir adamın kalbini yumuşatabilir mi? Ya da acı sadece kalbinin sesini dinleye...