En başta saat 00.59 nsjksn
Multimedyada Oğuz var. Bilmiyorum sizin aklınızdaki Oğuz mu emin değilim. Shailene yani Yağmur'un gözlerine benzeyen bildiğim tek erkek karekter buydu. Bende bu bölümde Oğuz çok olduğundan multiye onun resmini koydum.
Bölümü okurken dinlemenizi tavsiye ettiğim şarkılar;
Teoman - Limanında
Teoman - Renkli Rüyalar Oteli
Teoman - Sevdim Seni Bir Kere
Ben bu şarkıları dinleyerek yazdım. Bu üç şarkıyı tekrar ettirip ettirip dinlemenizi tavsiye ederim.
Satır arası yorum bırakın pls .s.s ksmk
Bölüm sonu önemli bir notum var kesinlikle okuyun.
Neyse iyi okumalar *-*
∞ 5. Bölüm ∞
"Küçük şeylerden mutlu olabilen bir çocuktum hep. Küçük bir petito bile koskoca bir gün boyunca gülümsememi sağlardı. Maddi durumumuz eskiden şimdi ki kadar iyi olmadığı için belki de, hâlâ küçüklükten gelen bir alışkanlıktı benim için. Büyük barbie bebeklerim yoktu.
Barbie bebeklerinden hiç hoşlanmazdım zaten.
Babamın getirdiği asker oyuncaklarıyla oynardım. Doğrusu savaş oyunları aptal giydirme oyunlarından daha çok mutlu ederdi beni. Değişik bir kızdım kabul. Ama babam içindi hepsi. Anlayamadığım bir şekilde benimle farklı ilgileniyordu.
İlk başta, acaba erkek çocuk istediği için mi böyle diye düşünsemde Buğra'dan sonra da babamın bana karşı tavrı aynıydı. Beni subaylığa teşvik edende oydu zaten. Bende heveslenmiştim. Ve şimdi bir askeri lisedeydim." diyip hafif tebessüm ettim. Bu okulu sevmiştim. Oğuz gözlerini benden ayırmıyordu. Dediği gibi ona herşeyimi anlatıyordum.
"Babam çoğu gece eve geç gelirdi. Annemle çok tartışmışlardı bu konuyla ilgili. Genelde Buğra o saatlerde uyuyordu. Çoğunda bende uyuyordum tabii. Sadece bir tanesinde uyanıktım. Onda da gece su içmek için uyanmış masamın üstünde bulamayınca mutfağa gitmek zorunda kalmıştım.
Annem babama bağırıp 'Yine o çocuğun yanına gittin değil mi?' diye bağırmıştı. Küçükken de ürkek bir şeydim. Sesi duyunca elimdeki bardak mutfak zeminiyle buluşmuştu. Sonra da mutfağa giren annem ve babam." dedim o an aklıma gelince hafif ürkükmüştüm. Başımı Oğuz'un omzuna yaslayıp ellerimi koluna sardım. Böyle daha rahattım doğrusu.
"Babamın işleri giderek büyümüştü. Bizimde maddi durumumuz güzelleşmişti tabii. Babamın geç gelmesini hep, işlerine bağlamıştım. İşler... Annem ve babam çalıştığı için Buğra'ya neredeyse ben bakmıştım. Her ne kadar babam anneme sen çalışma dese de annem kabul etmeyip çalışmıştı. Ufak bir butik işletiyordu annem. Babam sayesinde biraz büyütmüştü tabii.
Ben hep unutulmuş kalmıştım. İşleri düşmediği zamanlar tabii. Bana kimse nasıl güçlü olunacağını öğretmemişti ki ben güçlü olayım. Babamın tek yardımı beni boksa teşvik etmek olmuştu güç manasında. Bende kendimi boksa verip geliştirmiştim. Ortaokulumda birinci olmuştum. Mudanya ilçe birincisi olmuştum." diyip gururla gülümsedim.
Oğuz kıkırdayıp "Cem'i yenmenden anlaşılıyor." dedi. Bende gülüp devam ettim.
"Lisede babamın sayesinde askeri lisesine gitmiştim. Annem ne kadar şiddetle karşı çıksa da babam bir şekilde annemi ikna etmişti. Bense... Çoktan subaylığa kafayı takmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Askeri Lisede "KIZ MESELESİ"
ChickLit∞ Yağmur yağdığı için kocaman gülümsedim. Yağmuru seviyordum. Karşımdaki masmavi denize baktım. Derin bir nefes çektim mavinin güzelliğinden. "Deniz bile olsan, yağmurla ıslanırsın." dedim. Yanımdaki Deniz gülerek dikkatimi ona vermemi sağladı. Ah...