Satılık

-Damga-

Jessica McGrath

Ayıldığımda resmen çıplak bir şekilde yatağa bağlıydım. Öyle sıkı bağlamışlar ki hareket edemiyordum. Orospu çocukları ! Üşüyordum , insan en azından iç çamaşırlarımla bırakırdı. Amcık beyinliler. Ah , tabi ya.. Ben iç çamaşırı giymemiştim ki. Kendi aptallığıma küfür ederken bodrum kapısı açıldı. Andy'nin beni her dövüşünde hissettiklerimi şimdi de hissediyordum. NEFRET ve KORKU . İçeri ilk olarak 2 tane adam girdi. Bunları hatırlıyordum. Biri içime girmeye çalışan adamdı. Diğeri ise beni soyan adam. İzbandutlar , ibneler ! Arkasından bir adam daha girdi içeri ve bodrum kapısı kapandı. Bu adamı bir yerden tanıyordum. Andy ile görmüştüm sanırım. Neydi ismi... Co..con..conner ! Evet , Conner. Hatırladım. Beni bu adam kaçırdıysa olayın Andy ile bir alakası olmalıydı. Andy , seni lanet piç!

" Ah , güzelim... Öyle seksisin ki seni altımda inletmemek için zor duruyorum. Emin ol bu hiç de kolay değil. " sırıttı ve iki izbanduta bir şeyler fısıldadı. Bunun üzerine ikisi de bodrumdan gittiler. 

" Conner.. Yaşlanmayan piç ! Beni korkutmuyorsun. Oyun oynamayı bırak , gitmeme izin ver. " korkmuyor muydum? Resmen altıma sıçmamak için zor duruyordum.

" Bak tatlım .. Andy borçlarını kapatmak için seni bana sattı. Pek şaşırmış değilsin , biliyorum. Onu tanıyan herkes bunu ondan beklerdi. Artık bizim MALIMIZSIN. Oğlumla evleneceksin. Böylece cinsel arzularını sadece senin üzerinde giderebilecek. Ve sonrasında sana oğlumla eğlenceli zamanlar yaşatacağız. Güven bana Jessica.. Zevk alacaksın. Artık bir kölesin ve istenilenleri yapmazsan sahiplerin kızabilir. Bunu istemezsin değil mi Jessica? " sırıttı , arkasını dönüp gidecekken sözlerim buna engel oldu. Durdu ve yumruğunu sıkarak beni dinledi.

" Bana bak seni am düşkünü. Bana dokunmana izin vermeyeceğim. Ben kimsenin malı ve ya kölesi değilim. Hele senin hiç değilim. Seni ve götü boklu oğlunu İS-TE-Mİ-YOR-UM. Bu açıklayıcı oldu mu? Yoksa senin anlayacağın dilden mi konuşmam lazım? Cidden merak ediyorum. Sikinin zevkinden başka bir şey düşünmez misin sen? Ahh , neyse cevabı biliyorum. Evet ! Ve seninde bir şeyi bilmeni istiyorum ; midemi bulandırıyorsun Conner. Buradan kurtulunca bana yaşamak için yalvaracaksın Conn. " sessiz bir kahkaha attım ve gözlerine nefret dolu bakışlar attım. Tam tekrar konuşacakken Conner'ın sinirden kızardığını gördüm. Sözlerimi geri almak istedim ama artık çok geçti. Bodruma Connor'ın emri üzerine iki adam girdi. İkisinin elinde de demir vardı. Kızgın demir.. Birinde  "Connor'un Malı" diğer demirde ise  "Satılık" damgası vardı. Alevde bekletilmiş kızgın demirleri gördükçe ağlamak istiyordum. Bunlar ne içindi? Benim merakımı anlayan Conner söze başladı.

" Sana benim malım olduğunu hatırlatacak bir şey olsun istiyorum. Sonsuza kadar benim malım olacağını hatırlamanı istiyorum.. Ve unutma istiyorum ; sen benim malımsın. Şimdi soruyorum bebeğim..  "Satılık"  mı  "Connor'un Malı"  mı? "  beni damgalayacaktı.. Sonsuza kadar vücudumda o damga kalacaktı. Onun malı olduğumu asla unutmayacaktım. Gözlerimden akan yaşlara mani olamamıştım. Korkuyordum. Ben kimsenin malı değildim , olamazdım.

" Şşşt , ağlama. " Connor sessizliği bozdu. Yanıma gelip saçlarımı okşadı.  " Seç... "

" Lütfen .. Ben senin malınım anladım. Ama lütfen o demiri benden uzak tut. Beni damgalama , biliyorum senin malınım biliyorum.. " küçük bir çocuk gibi ağlayıp sızlanlıyordum. 

Connor güldü.  " Az önce böyle demiyordun sürtük , seçimini yap . Hemen , şimdi. " 

Hayatımda kimseye yalvarmamıştım. Yalvarmayacaktım da.. Asla ! Bu yüzden başımı kaldırdım ve yutkunarak cevap verdim.  "SATILIK." 

 ( Bölümlerimi kısa tutmamın sebebi henüz çok okuyucunun olmamsı. İstediğim sayıya ulaştığımda günde 2-3 bölüm yayınlayacağım. Sizleri seviyorum. :) )