Uyandığımda çoktan sabah olmuştu. Yanımda Joseph yoktu. Acaba nerede yatmıştı bu hayvan? Neyse neden umursuyordum ki , ne hali varsa görsün. Yarın evlenecektim ve ondan sonsuza dek kurtulacaktım. Bunun için üzülmeye değmezdi. Hemen ayağa kalktım ve aynada kendime baktım. Ah , gerçekten uykudan uyanınca bile güzeldim. Egomun yüksek olmasından nefret ediyordum ama bu güzelliğin karşısında susmam çok zor.. Sırıttım ve dolapları karıştırdım. Hımm.. Bi bakalım neler varmış.
" Bu olmaz . Hayır bu hiç olmaz. Bu ne be ! Iyy bu asla olmaz. Yuh o ne prezervatif mi. Aman tanrım ne yaşandı kim bilir bu odada ! " kendi kendime mırıldanırken gözüme siyah bir şey çarptı. Evet , bu istediğim kıyafetti ! İki parça olan bu şort-göbek açık tişört kombinini çok seviyordum ve hayatımın bir çok alanında kullanıyordum da. Beyaz göğüs dekolteli göbek açık gerçekten hoş bir tişört ve yok denecek kadar kısa , popoyu belli eden bir şort. Altıma topukluları aldım mı tamamdır. Hemen soyunup seçtiğim kıyafetleri giydim. Hazırlandım ve aynanın karşısına geçip gülümsedim.
" Bakalım şimdi ne yapacaksın am düşkünü.. " istemsizce sırıttım ve Joseph'in nerede olduğunu öğrenmek için aşağı kata indim. Aldığım bilgilere bakılırsa "Cehennem Bar" diye bir mekandaymış. Bakalım beni görünce ne yapacak.. Arabaya bindim ve bara doğru sürdüm. Bara gelince kapıda beni 2 tane izbandut karşıladı. Hayatımın her yerinde olmak zorunda mıydılar ?
" Nereye hanımefendi ? " ikisi de gözlerini dikmiş göğsüme ve bacaklarıma bakıyorlardı.
" Farkındaysanız bara giriyorum , bir sakıncası mı var ? " adamlar alaycı bir tavırla beni süzdükten sonra konuşmaya başladılar.
" Küçük hanım burası size göre bir yer değil , zorluk çıkartmazsanız sevinirim. Kimliğinizde yaşınızın 16 yazdığına eminim. " daha çok gülmeye başladılar. Tabi bu kısmı atlamamıştım. Sahte kimlik çantamdaydı. Uzattım ve ikisi de mahcup bir tavırda geri çekilip girmeme izin verdiler.
" Bende öyle düşünmüştüm. " Sırıttım ve dev kapının açılışını izledim. Çok büyüktü , gerçekten.. Dev kapı açılınca ardından bir kapı daha açıldı ve nihayet müzik sesleri duyulmaya başlamıştı. Ve son bir kapının daha açılmasının ardından içeriye adımımı attım. Her taraf dans eden bedenler , sevişenler ve kafayı bulanlarla doluydu. Gözlerim Joseph'i aradı ve en sonunda en üst katta onu bir kızla yiyişirken gördüm. Gözlerini bir anda bana çevirdi ve o anki şaşkınlıkla kızın dudağını dişleyip kanattı. Büyük bir kahkaha attım ama duyulmuş olması imkansızdı. Güldüğümü görünce daha çok sinirlendi ve kızı kenara atıp oradan gitti. Sanırım aşağı iniyordu. Neydi kural? Ona kim patronmuş gösterecektim. Dik duracaktım ve korkudan ölsem bile bunu belli etmeyecektim. Bedenlerin arasına daldım ve barmenden Jack Daniel's aldım. Kafama dikmeye çalıştım ama başaramadım. Yarılayabilmiştim ancak. Ahh , sarhoşların yüz karasıyım. Bardağımı bitirdim ve tam arkamı dönecekken bana sinirle yaklaşan Joseph'i gördüm. Ah , bu hiç iyi değildi.. İstemsizce geri bir adım attım ama işe yaradığı pek söylenemezdi çünkü burnundan soluyan am düşkünü şu an tam dibimdeydi. Ben daha ne olduğunu anlamadan yanağıma sert bir tokat indirdi ve saçımdan sürükleyerek beni bardan dışarı çıkardı. Evet , saçımdan sürükledi !
" Ahh ! Ne yapıyorsun bırak saçımı. Canım acıyor pislik ! " çırpındım ama boşundaydı. Elimi öyle bir sıkıyordu ki kaçmak imkansızdı. Ve bileğimin morardığını hissedebiliyordum.
" Senin burada ne işin var ! " sonunda beni bırakmıştı ve benimle böğürerek konuşuyordu. Aygır.
" Gezemez miyim ? Ayrıca senin burada ne işin var ? Hemde o kızla ? Yarın evleneceksin unuttun mu? " ona bir tokat attım. " Bu canımı acıttığın ve yüzüme karşı böğürdüğün içindi. Şimdi beni rahat bırak ve kaşarına dön. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Satılık
Teen Fiction18 yaşında bir kız. Üvey bir baba ve karanlık , sırlarla dolu bir geçmiş. Kızlar her zaman kendine zarar veren erkekleri sever sözünün bir kanıtıydı Jessica. Üvey babası yüzünden korku ve aşk dolu bir yolculuğa sürüklenmişti Jessica. Joseph'i kend...