( Geciktiği için üzgünüm. Gene her zaman olduğu gibi 2 gün ara ile attım. Diğer bölüm pazartesi gelecek ama tahminimce salı-çarşamba olarak gecikebilir bu lütfen bana kızmayın... Benim sınavlarım başlıyor ve çalışmam lazım. Gene okulda bir kaç şey karalarım ama pazartesi kesin gelecek diye söz veremem.. Beni anlayacağınızı umuyorum yani inşallah öyle olur... Geçen bölümün yorumlarına cevap veremedim şimdi vereceğim tekrardan bunun için de üzgünüm. Bu bölüm içime sinmedi gibi pek emin değilim bunun adına da üzgünüm.. ayrıca yorumların artmasını ve votelerin artmasını istiyorum lütfen. Okuduktan sonra bir yorum yapmak zor olmasa gerek değil mi? Düşünceleriniz benim için fazlasıyla önemli. Bu yüzden yorum yaparsanız cidden sevinirim. Çünkü bakıyorum ilk attığım zaman bölümü 30 okuyucu , 11 votes , 0 yorum diyor. 30 okuyucum canlarım benim ve diğerleri bir yorum atmak zor olmasa gerek lütfen. Ayrıca bu bölümü uzun tutmaya çalıştım. Olduğu kadarı ile eğer kısa gelirse üzgünüm. Aslında Joseph’in ağzından yazıp devam edecektim ama merakta kalın diye yazmadım. Diğer bölüm Joseph’in ağzından olacak söyleyeyim. Haa bi de merak ettiğiniz şeyler ya da hikaye hakkında sorularınız felan varsa gerek yorum olarak gerek mesaj olarak bana söyleyebilirsiniz. Hepsini yanıtlarım. Neyse çok konuştum kene ben susuyorum. Keyifli okumalar dilerim. Mıncırırım sizi oyy çok seviyom ^.^ AH , BU ARADA UNUTMUŞUM. BEN KİTAP ÖNERMEK İSTİYORUM SİZE. YABANCI DİYE BİR KİTAP VAR. BEN BAYILIRIM. NORMALDE BURADA YAZDIKLARINIZA HİKAYE DİYORUM. AMA KİTAP DEMEMİ GEREKTİRECEK TEK ÖZELLİK YABANCI KİTABINDA VAR. SİZE ÖNERİRİİM. BÜYÜK BİR OKUYUCU KİTLESİNE SAHİP. EMİNİM Kİ HEPİNİZ BİLİYORSUNUZDUR. AMA BEN GENE DE ÖNERMEDEN EDEMEDİM. BU KADAR HARİKA BİR ŞEYİ İLK DEFA OKUYORUM BEN... ARKADAŞIMIZIN O KİTABI BASMASI LAZIM , KESİNLİKLE. )
Jessica McGrath
Dün gecenin verdiği yorgunluk ile kendimi baya bir uykuya kaptırmış olmalıyım ki uyandığımda saat 11 idi. Daha benim olay yerine gitmem gerekiyordu. Tabii bunun için ilk önce Joseph’i atlatmam gerekiyordu ki bu benim en az 1 saatimi alırdı sanırım. Ayrıca fotoğrafları da güvenli bir yere koymam gerekiyordu. İşim bitince yakıp atacaktım böylece kimse zarar görmeden olay kapanmış olacaktı. Joseph henüz yalan söylediğimi anlamadığı için rahattım. Yani anlamadığını umuyordum. Eğer anlamış olsaydı ya da fotoğrafları görmüş olsaydı gece uyurken beni boğup kurtulurdu. Aslında düşündüm de Joseph gibi biri sadece boğmak ile bırakır mıydı? Hadi canım , sikseniz inanmam.
Düşüncelerim ile çok fazla vakit harcıyordum şu son zamanlarda. Kendi kendime konuşur olmuştum. Deliye döndüm resmen. Kim bu durumda deliye dönmezdi ki? Neyse ki ilk güne göre daha sakin , daha cesur (hadi canım) , daha rahattım. Düşüncelerimden özür diledim ve onları bir kenara attım. Sonra da konuşabilirdik değil mi? Yavaşça yataktan doğruldum ve bir kıza yakışılmayacak şekilde esnedim. Resmen ayı gibiydim , dağ ayısı hem de (!) Ama umurumda değildi. Kendime gelmem gerekiyordu ve bunun bir esneme ile olmayacağını biliyordum. Küçük banyocuğuma gidip elimi yüzümü güzelce yıkadım ve aynadaki görüntüme gülümsedim. Motivasyonumun yerinde olması gerekiyordu değil mi?
Odaya geçtim ve tamamen soyundum. Vücudumdaki yara izleri neredeyse geçmişti. Acımıyordu dokunduğumda. Eskisine göre gayet iyi duruyorlardı. Çok kolay kapatılabilirlerdi. Vücudumu incelemeyi kesip dolabın karşısına geçtim. Kıyafetlere bakınca istemsizce kıkırdadım. Dün aklıma gelmişti.. Joseph.. Kafasında benim iç çamaşırlarım.. Hem de siyah-kırmızı.. Dudağımı ısırdım gülmemek için ama en sonunda patladım ve kahkaha atmaya başladım. Tamam , beni gerçekten deli sanacaklardı. Sessizce kıkırdayıp kıyafetlerimde göz gezdirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Satılık
Teen Fiction18 yaşında bir kız. Üvey bir baba ve karanlık , sırlarla dolu bir geçmiş. Kızlar her zaman kendine zarar veren erkekleri sever sözünün bir kanıtıydı Jessica. Üvey babası yüzünden korku ve aşk dolu bir yolculuğa sürüklenmişti Jessica. Joseph'i kend...