5. Deney

1.7K 195 87
                                    

Hiç beklemeden koşmaya başlamıştı. Yine nereye gittiğini bilmeden koşuyordu. En azından ıssız bir yerlere gitmeliydi. Şayet dövüşmek zorunda kalırsa etraftakiler normalden daha fazla zarar görecekti.

Onlar normal değildi ki normal bir derecede zarar vereceklerdi.

Arkasına kısa bir bakış attı. Kimse gelmiyordu. Daha önüne dönemeden çarptığı sert gövdeyle yere düşmüştü. Kafasını iki yana sallayarak kendine gelmeye çalıştı. Korkakça kafasını kaldırıp aynı bakışlarla karşılaştı.

Onu tanıyordu!

"Laboratuvara geri dön demeyeceğim. Neden biliyor musun?" dedi sırıtışı gittikçe genişleyen çocuk. Hala yerde oturan Ally'ye doğru eğildi gözlerini kısarken. "Çünkü 'Zorluk çıkarırsa öldürebilirsiniz.' dediler. Ben seni direkt öldüreceğim, yalanım da hazır zaten." diyip omuz silkti.

"Ally! Niye birden koşmaya başladın? Neredesin?" diye bağıran tanıdık sesle gözlerini fal taşı gibi açtı.

Niye takip etmişlerdi?

Çocuk bağıran kişiyi ararken kafasına inen demirle birden doğruldu. Ally ne olduğunu anlamak için hemen ayağa kalkıp çocuğun arkasına baktı.

"Uzak dur Ally'den!" diyen Andy'yi çocuk pek umursamış gibi değildi. Onun çatık kaşlarının aksine sırıtmaya devam ediyordu.

"Birdi..." Önünde duran üç genci süzdü."Dört oldu. Bugün şanslı günümdeyim ha..." Omzunun üstünden Ally'ye baktı. "Sence de öyle değil mi 587?"

Ally seslice yutkundu. "542, onlarla bir işin yok. Tanımıyorum bile. Öldüreceksen beni öldür." Birden yandan bir gülümseme takındı. "Öldürebilirsen!" diyerek koşmaya başladı.

Burası laboratuvara en yakın yerdi. Hala burada kalması koca bir hataydı! Ne akla hizmet burada kalmıştı ki?

Yine aynı sert gövdeye çarptığında bu sefer yere düşmekten son anda kurtulmuştu. "Tanımıyorsun ama adını biliyorlar. Ne kadar da güzel yalan söylüyorsun." Ally'nin çenesinin altından tutup yanaklarını sıkıştırdı. "Şu tatlığa bak..." Eli boğazına kaydı ve Ally'yi havaya kaldırdı. "Ne kadar da öldürülesi!"

Ally havada çırpınırken çocuğun kolundan iki eliyle tutup ayaklarını göğsüne koydu. Ardından bütün gücüyle çocuğu ittirdi. Çocuk geriye doğru tökezlerken Ally sırt üstü yere düşmüştü. Acıyla inlese de umursamayıp hemen ayağa kalktı. Hızla etrafını süzdü. Kevin ve diğerleri gelmeden bu işi halletmeliydi. Aksi takdirde hiç hoş olmayan şeyler olacağı açık açık ortadaydı.

Çocuğa atmaya çalıştığı yumruğu havada yakalanmış ve döndürülmüştü. Yine acıyı umursamayarak tekme atmaya çalıştı. Çocuk boşta kalan eliyle tekmesini de yakaladığında kafasını geriye doğru attı. Bunu beklemiyor olmalı ki burnunu tutarak geriye sendelemişti. Bunu fırsat bilerek karın boşluğuna dizini geçirdi, Ally. Ardından suratına atabildiği en sert yumruğu attı. Çocuk hala yere düşmemişti.

Laboratuvarda gözde olan birisinden ne bekliyordu ki zaten?

Bu sefer kolay kurtulamayacaktı.

"Gelişmişsin, 587. Seninle oynamak eskisinden daha eğlenceli."

"Fırsatın varken kaç, 542. Neden hala onlara bağlısın?"

"Biz buraya ait değiliz, Ally." Ona adıyla seslenmesini beklemediği için afallamıştı. "Uyum sağlayamayız. Biz normal değiliz!"

"Denemeden nasıl bilebiliriz ki? Denedin mi hiç?" İsyan edercesine bağırmıştı. "Önceden normaldik, şimdi de olabiliriz!"

587Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin