1. Deney

4.5K 272 142
                                    

Merhabalar~

Bölüme başlamadan önce bir kaç şey yazmak istedim...

Bu hikaye dışında yazdığım hikayelerimde var ve bu tarzda değiller. Onlarda acemiyim. Bu hikayede ise... Acemi bile değilim! Ciddi tarzda (yer yer güleceğimiz kısımlar da olacak tabi ki) bir şeyler yazmak pek yaptığım bir şey değil ama çok heveslendim bu hikayeye. Bu yüzden yazmaya karar verdim. Hep içimde olan bilim-kurgu yazma isteğimi bastıramadım...

Dediğim gibi acemi olacak seviyede bile değilim. Her türlü yoruma açığım. Amacım kendimi geliştirmek. Yardımcı olursanız sevinirim.

Veeee işte bir bilim-kurgu hikayesi ile karşınızdayım!

Umarım beğenirsiniz~

****

Devasa bir laboratuvar... Sadece bahçesine koca bir hastane yapılabilirdi.

Binasında bini aşkın denek... Hepsinde ayrı bir ilaç deneniyordu.

Birçoğu savaşlarda kullanılmak için geliştirilen ilaçlardı.

Bir deneyde sadece çocuklar kullanılıyordu. Tam dokuz senedir! Sekiz sene boyunca uygulanması gereken ilacın daha yeni yeni alınıyordu meyveleri. O deneyde kullanılan çocukların çoğu sekiz yılı tamamlayamadan ölmüştü. Geriye kalanlar ise sağlıklı düşünemeyen bireylerdi. Arada birkaç tane istisna vardı.

Bir kız.

Bugün sekiz yılı tamamlayacaktı.

Son iğneyi yapmak için odanın kapısında bekleyen Doktor, derin bir nefes alıp girmişti odaya. Anlamıştı, yine yatağa bağlayacaklardı ve yine o çok can acıtan iğneden yapacaklardı.

Onu zehirleyeceklerdi.

Tam da düşündüğü gibi yapmışlardı. İlk geldiğinde bu konuda sorun çıkarsa da artık anlamıştı. Buradan kaçamazdı.

Doktor enjektöre büyük bir dikkatle ilacı doldurup kızın yanına geldi. "Günaydın Ally. Bugün nasılsın?"

Bu doktoru seviyordu. Ne kadar ona kötülük yapsa da diğerleri gibi değildi. Ona hep adıyla hitap ediyor ve gülümsüyordu.

"Günaydın Doktor." Doktor gibi gülümsemeye çalışsa da gülümseyememişti. Gülümsemeyi unutalı uzun zaman olmuştu.

Doktor enjektörü işaret etti. "Bak bu son. Artık kurtuluyorsun. Ama son olduğu için canın diğerlerinden daha fazla yanacak. Tamam mı?"

Ally sakince kafasını salladı. Zaten kaçışı yoktu. Doktor olabildiğince canını acıtmadan iğneyi yapmaya çalışsa da ilacın kana karışınca oluşturduğu etkiye hiçbir şey yapamazdı. Bunu bile bile yine de çabalıyordu.

Ally ne kadar sakin kalmaya çalışsa da yapamadı. İlacın hangi damarlarından geçtiğini anlayabiliyordu. Geçen her saniye daha da çok yayılıyordu.

İşte! Sonunda kalbine ulaşmıştı ilaç.

Her zamankinden daha çok canını acıtacağını Doktor söylemişti ama bu kadarını beklemiyordu. Sanki kalbini yerinden söküp çıkarmaya çalışıyorlarmış gibiydi.

Bağırmak ona daha çok acı verse de sanki o zehiri kusuyormuş gibi hissettiyordu. Yatağa bağlı olduğu halde ilacın verdiği güçle kolunu kaldırmasıyla zinciri kırması bir olmuştu. Şu an istediği tek şey buradan gitmekti. Diğer kolundaki zinciri de hiç zorlanmadan kırdığında biraz olsun acısı azalmış olan kalbini tutarak derin nefesler almaya başladı. Sesleri boğuk boğuk duysa da o lanet olası doktorun iğrenç kahkahasını tanıyabilmişti.

587Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin