6. Deney

1.6K 183 102
                                    

Altı sene, koskoca altı sene olmuştu!

Laboratuvardan kaçalı, özgürlüğüne kavuşalı tam altı sene olmuştu!

Doktor'u görmeyeli, o iğneleri tatmayalı;

Edward, Andy ve Kevin'la tanışalı;

587 değil de Ally olalı;

Normal olmak için çalışmaya başlayalı;

Gülmeyi öğreneli altı sene olmuştu!

"Yine ne düşünüyorsunuz küçük hanım?"

Sesin geldiği yöne dönüp yıkık dökük evin sağlam kalmayı başarabilmiş duvarına yaslanırken kollarını birleştirmiş Andy'nin alaycı bakışlarıyla karşılaşınca kaşlarını kaldırdı. "Havalı değilsin, başka kızlarda dene bu numaraları."

Kaşlarını çatıp yaslandığı duvardan ayrıldı. "Kardeşimi etkilemeye çalışacak değilim ya!" Ally'nin yanına gidip saçlarını karıştırırken konuştu. "Dilin çok uzadı senin, ufaklık!"

Andy'nin elinden zor kurtularak hep düşünmek için gelip oturduğu yerinden kalkıp birkaç adım geri çekildi. "Ufaklık mı? Daha bilek güreşinde yenemiyorsun beni!"

"O, bilek güreşinde beni bile yenemiyor!" diyerek içeri girdi, Edward.

Ardından Kevin'da gelmişti. "Adil ol biraz, Ally."

Kafasını sallayarak Kevin'ı onaylayan Andy'yi küçük çocuk gibi göstererek mızmızlandı. "O da bana ufaklık demesin o zaman!"

"Ona göre ufak kalıyorsun. Demesi gayet normal."

Kollarını kavuşturup dudağını büzdü. "Ama hoş değil."

"Bu konuşmayı bilmem kaç yüz kere yapmıştık." diyen Andy'ye döndü yine.

"Evet ve hala ufaklık diyorsun."

Andy pes edercesine nefesini verip bir yarısı denizin üzerinde iken diğer yarısını ise denizdeki uzun yansımayla tamamlamış güneşe baktı. "Akşam oluyor. İşin gücün yok mu senin?"

Ally gözlerini kocaman yaptı. "Unutmuştum! Gidiyorum ben!" diyip koşarak harabeden çıktı.

Nasıl unutabilmişti bu önemli maçı?

"Gittikçe yaş seviyesi düşüyor resmen." dedi Edward, Ally'nin peşinden bakarken.

"Hayır..." Gözlerini denizden ayırıp kardeşine baktı gülümseyerek, Kevin. "Sadece yaşayamadığı çocukluğunu yaşıyor."

****

"Neredeydin sen? Az kalsın maçı iptal etmek zorunda kalacaktım! Bu maçtan ne kadar kazanacağımızdan haberin var mı senin?" diye bağıran adını unuttuğu adamı umursamayıp ayakkabılarını son bir kez daha kontrol etti. Maskesini kaybettiği için geç kalmıştı. Dağınıklık arasında onu bulmak fazla zorlamıştı. O dağınıklığın hesabını Edward'a soracaktı.

Ne diye dolabını karıştırmıştı ki?

Doğrulup adama bakarken tik edindiği hareketi yapmış, sadece gözlerinin olduğu yerde boşluk olup da geri kalanının düz olduğu maskesini düzeltmişti. "Ne kadar kazanacağız?"

"Normal bir maçın dört katı kadar." Bu, bir ayda alacağı paraya eş değerdi.

Kimsenin göremediği suratında sırıtışı yayıldı. "Güzel..."

587Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin