"this is over"

374 28 20
                                    

"Sadece lanet olası arkadaşlarımla buluştum. Eğer kıymetlini kaldırıp beni biraz merak etseydin telefonuna mesaj atmıştım gerizekalı." kadın sinirle kocasına ait olan telefonu aşık olduğu adama fırlattı. Sinirli adam telefonun karnına çarpmasına izin vermeden telefonu tuttu ve koltuğa atıp aşık olduğu ama artık yüzünü bile görmek istemediği kadına baktı, hiçbir şey demedi. Kadın sinirle ellerini saçlarına geçirdi. Ne ara bu hale geldiklerini anlamaya çalışıyordu. 

Başta aklına ilk karşılaştıkları gün geldi. Hayatı boyunca görmek istediği kişinin o olduğunu anlamıştı.

Sonrasında ise ilk randevuları geldi aklına. Hayatında tanıdığı en nazik erkek olduğuna karar verdiği andı. 

Daha sonra ilk öpüştükleri an canlandı gözünde. Bir daha başka dudakları, dudaklarında hissetmek istemediğini söylemişti kendine. 

Evlendikleri günü düşündü. Hayatının en güzel anıydı. Bundan böyle kalbinde tek bir isim vardı.

Ama artık bu duyguları hissedemiyordu. Kalbi çok kırılmıştı. Kadın gibi hissedemiyordu. Başlarda sadece ufak tefek atışmaları vardı. Zamanla bunlar hakaretlere dönüştü. Birbirlerine asla şiddet uygulamadılar, asla aldatmadılar. Onlar birbirlerini kırdılar ama ayrı kalamadılar. Tom artık Elizabeth ile uğraşmak istemiyordu. Tom'un tek korkusu Elizabeth'in tamamen gitmesiydi. Kısacası ne onunla, ne de onsuz hiç bir şekilde yapamayacağını biliyordu. 

Elizabeth ise artık yıpranmıştı, evet onu hala çok seviyordu ama bazı zamanlar ondan nefret ediyor gibi hissediyordu. Şu an olduğu gibi, Elizabeth'in tek yaptığı arkadaşları ile dışarı çıkmaktı. Ona haber vermişti. Bu kavgayı yaşayacaklarını biliyordu.

İkiside bir süre birbirlerine baktılar. Birbirlerine dört yıl vermişlerdi. Bu dört yılın sadece üç yılında mutlu olabilmişlerdi. Elizabeth dizleri titrediğinden daha fazla dayanamadı ve yere oturdu. Ağladığı için ıslanan yüzüne yapışan saçları titreyen elleri ile yüzünden çekti. Elizabeth'in iç çekişi ve Tom'un ayağını sallamasından başka odada hiçbir ses yoktu. "Biliyor musun, annemi dinlemeliydim." kadının ona söylediği tek şey bu olmuştu. Tom bunu neredeyse haftada bir duyuyordu. Elizabeth yavaşça ayağa kalktı ve sakince içerideki odaya yürüdü. Tom bir süre daha salonda durdu. Aklına nedensizce birbirlerine kitap okudukları zamanlar geldi. Sonraysa dünkü kavgaları geldi gözünün önüne. Elizabeth yirmi yedi yaşında çok güzel bir kadındı ama son bir yılda onun yüzünden çok çökmüştü. Komik olan ikisi hala birbirlerine aşıktılar ama sahte nefretleriyle birbirlerini bitiriyorlardı. 

O gece Tom misafir odasında kaldı. Elizabeth ise her şeye rağmen ayrılmadıkları o yatakta yattı. En azından kalbimiz ayrı değil diye düşündü Elizabeth. Emin olamadı. Sadece umdu.

Bir sonraki gün yine her şey aynıydı. Tom öğretmenlik yaptığı okula gitmiş, Elizabeth ise kitap dükkanındaydı. Elizabeth bir yazardı, Tom ise edebiyat öğretmeni. Her neyse, hayatları aynı şekilde devam etti. Kasabadaki tek kitapçı Elizabeth olduğu için günü yoğun geçti. Tom'sa dersleri bitirdiğinde bir farklılık yaptı ve Elizabeth'in dükkanına gitti. Tom içeri girdiğinde Elizabeth bir terslik olduğunu anladı. Ki düşündüğü gibi de oldu. Tom yanına gelip bunu bitirmek istediğini daha fazla birbirlerini kırmaya gerek duymadığını söyledi. Diyecek bir şey yoktu bundan sonra. Tek diyebildiği ise "Eve gideyim eşyalarımı toplarım." oldu. 

O akşam ise ikisi de boş kalmışlardı. Elizabeth eskiden kaldığı eve geri dönmüştü ve ağlıyordu. Tom'un ondan farkı yoktu. Ve acı gerçek ikisininde suratına çarptı. Artık birbirleri için yokturlar.

Herkese merhaba kitabımızın konusu boşanma sürecindeyken terapi ile birbirlerini daha yakından tanıyan bir çiftimiz. Biraz kısa ama ilk bölüm ve olayları sonradan toparlamak zor oluyor bilirsiniz. 

literature/thHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin