Deniz...
Kendime gelirken üstümdeki yorgunluk her tarafımın tutulmasına neden olmuştu. Dün saatlerce dosyalarla uğraştığım için olmalıydı. Gözlerimi yavaşça açarken gözüme değen güneşle tekrar kapattım. Bir kaç saniyenin ardından tekrar açtığımda gözlerime değen güneşin verdiği rahatsızlığı umursamayarak yataktan kalktığımda karşıdaki duvar saatime gözlerim takılırken istemsiz kaşlarım çatılmıştı. Saat 08.00 olmuştu ve bu saate kaldığıma göre dün baya yorulmuş olmalıydım.
Bu gün birikmiş işler olmadığı için biraz geç gidebilirdim. Üzerimi giyinip merdivenlerden inerken Hacer hanım da mutfağa doğru ilerliyordu."Günaydın Deniz bey"
"Günaydın Hacer hanım, annemler kalkmadı mı hâla?"
"Kalktılar Deniz bey, kahvaltı hazır. Siz isterseniz bahçeye geçin efendim. Ben ekmekleri getiriyorum." dediğinde başımla onaylayıp bahçeye doğru ilerlerken telefonuma gelen e maillere bakıyordum bit yandan.
Nefes...
" Günaydınnn "
Duyduğum yüksek sesle kendime gelirken kimin geldiğini anlamak hiç de zor olmamıştı.Uyku mahmuru sesimle "uyuyorum been" deyip yastığı kafamın üstüne kapatsamda Ezgi'nin pek gitmeye niyeti yoktu maalesef.
"Ya hadi kızım kalksana iş görüşmesine geç kalacaksın."
" Ne? İş mi? İş görüşmesi mi dedin sen? Kızım niye baştan söylemiyorsun? Saat kaç? " diye bağırmamla Ezgi yüzüme ters ters bakmaya başlamıştı.
"Gelip uyandırmasam hala uyuyordun tatlım hatırlatırım. Ayrıca saat 12:30" dedi.
Haklıydı... Dün akşam çok geç yatmış olmasam bu kadar geç kalkmazdım ama bütün akşam uyuyamamıştım.
Hemen kalkıp banyoya geçtim.
Elimi yüzümü yıkadıktan sonra dünden hazırladığım kıyafetlerimi ü defzerime geçirdim ve yüzüme hafif bir makyaj yaparak saçlarıma hafif hafif saç maşasıyla şekiller verdim.Hazır olduğumda saate baktım ve 15 dakikam kaldığını gördüm. Gözlerimi kocaman açarak Ezgiye baktığımda yüzüme gülümseyip çok güzel olduğumu ve hemen aşşağıda arabası olduğunu söyledi. "Süpersin ya" deyip yanağına bir öpücük kondurduktan sonra birlikte aşşağıya indik. Bizimkilere acil çıkmamız için kısa bir özet geçtikten sonra arabaya binip son hız bu gün iş görüşmesine gireceğim Koran Holding'in önüne geldik.
Ezgi bana dönüp,
"Hadi kızım koş 5 dakika kaldı" dedi.
Ve onaylar anlamda kafamı salladıktan sonra hızlı adımlarla şirket kapısından içeriye girdim.
İş görüşmelerinin olduğu kata gitmek için asansöre bindiğimde hafif bir miğde bulantısı almıştı bedenimi.
Neyse ki asansör bir kaç saniye sonra görüşmelerin yapıldığı 3. kata gelmişti. Asansörden indiğimde derin bir nefes alarak koridorda yürümeye başladım.Görüşme'nin yapıldığı bölüme geldim. Burada en az 100 kişi vardır diye düşünmüştüm. İşe alınma ihtimalimin gittikçe azaldığını hissetmiştim. Üzülerek boş bir yere oturduğumda yanımdaki kıza dönüp,
" Pardon, Asistanlık görüşmeleri başladı mı acaba?" diye sordum.
" Deniz bey henüz gelmedi." dedi.
"Tamam teşekkür ederim" dedim.
Aradan 20 dakika geçmesine rağmen Deniz bey hala yoktu.
Otura otura sıkılmıştım artık ve kalkıp biraz dolaşmak istedim. Ayağa kalkıp biraz dolaştıktan sonra oturmak için sandalyeye doğru yürümeye başladım ama yürürken baya bir uzaklaştığımı fark ettim. Yerime oturmama az kalmıştı ki topuklu ayakkabılarım beni rezil etmeye yetmişti, hiç rahat değillerdi, iş görüşmesi olmasa asla giymezdim işte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
N£F£S• (ASKIDA)
Teen FictionAşk'ın Kıyısından GeçenLer İçin... Hayatla tanışmamış güzel bir genç kız! Ailesini kıramadığı için nişanlandığı bir adamla ne kadar sürdürebilecekti..? Peki bu yolda nefretiyle arasındaki aşka bambaşka bir adamı kabullenecek miydi..? "... Yakışıkl...