Bölüm-11 Geceyi Çizmek (kesit)

527 64 11
                                    


🍁

Koyu renkli gökyüzünde gelişigüzel dağılmış, irili ufaklı, yanıp sönen yıldızlardan başka hareketlilik yok.  Boğucu Akdeniz akşamlarından farklı bu gecede, sokakta  yürüyenlerin  tenlerini rahatsız etmeyecek kadar güzel bir hava hakim. 

Kentsel dönüşümün hızlandığı bu taraflarda, sağlam asfalt yolun bir tarafı yeni binalarla doluyor,  diğer tarafı yıkık dökük,  terk edilmiş evlerle soluyor.  Her geçen hafta evler daha da boşalıyor, harabeler çoğalıyordu.
Sessizlik yok, arabalar, kamyonetler, hoparlör takıp son gaz vınlayanlar, uzaktaki hastahaneden gelen yoğun elektrik sesleri... Bir yerlerden birbirlerini duydukça daha çok havlayan köpek sesleri geliyor...

Boşalmış müstakil evlerin her birinde koyu birer sükunet var. Evlerin avlularında dal salmış yaşlı incir, dut, ceviz ağaçları,  damlardan, artık bir bakanı olmayan pencerelerden içeriye uzanarak sessiz gece atmosferini kuvvetlendiriyor. Arada bir caddeden bangır bangır müzik dinleyerek geçen arabaların varlığı ıssızlığa su serpiyor neyse ki. 
 

Küçük ev topluluğunun en eski gecekondularından birinde... Eskiden toprak avlusunu yabani güllerin,  sere serpe büyümüş ağaçtan dökülen iri, mor ve beyaz dutların süslediği, kokuttuğu evde; zemini, örümcek ağlı, böcek yuvalı kirepit  duvarı aydınlatan tek unsur ay ışığı. Girişteki koridor boş. Kuru. Karşımıza çıkan mutfaktan, salon olarak kullanılan geniş bölüme geçilince ayak seslerinin bile yankı yaptığı zemini eğimli oda bizi karşılıyor. Köşede,  çıplak gözle rahatlıkla fark edilecek bir karaltı var.  Uzunlamasına giden karaltının hemen yanında, yerde biten birşeyler  daha var. Eğimin getirisiyle aşağı doğru sağlı sollu yavaşça hareket ediyor.  Mehtabın  aydınlattığı kısımdan geride kalan yığının ne olduğu, yalnız birkaç adım atınca bile anlaşılıyor.  Yüzükoyun
yatırılmış cesedin uzun, siyah saçları; bu serin Kasım ayının son gecesinde,  üstünde oldukça iğreti duran; siyah, inceden hallice bir bluzu var. Bacaklarına yapışan pantolonu da muhtemelen siyah.  Bir tek ayağında fazlalıkmış gibi görünen spor ayakkabıları beyaz renkte. 

Biraz daha dikkatle bakıldığında, kanlar içinde yatan kişinin hâlâ nefes aldığı zar zor inip kalkan sırtından anlaşılır. 

Küçük bir esinti bu yalın evin kuytusunu doldururken, mide bulandıran kan kokusunun zerrecikleri ortalığa saçılıyor. 

 
   🍁

SESSİZ OYUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin