hayatindaki yerim

98 6 1
                                    

Mi Yun duydukları karşısında şok olmuştu buna hazır mıydı? ve doktorun bu durumla ne alakası olabilirdi ki diye düşünürken birden doktorun ona baken çaresiz gözlerini görmüştü... Aslında bunu tam olarak çaresiz diye nitelendiremiyordu garip bir şekilde bakıyordu sanki bu bakislarin hepsi onun kalbine dokunuyor gibiydi onu git gide derine doğru çekiyordu. O an birden aklından çeşit çeşit anılar geçmeye başlamıştı ve bu anıların hepsine karşında duran adam Jun vardı, birden nefesi kesilmişti ki kendine topladı ve Juna doğru gözlerini dikti

Mi Yun: hazırım o oda da her ne varsa artık bilmek istiyorum...

Jun: sen iyi misin?

Mi Yun: iyiyim neden?

Jun: sanki hasta gibisin rengin solmuş

Mi Yun: önemli değil gidelim

***
Eve vardıklarında Mi Yun biraz korkmuştu bu odaya gerçekten girmek istiyor muydu acaba? Ya sevmediği hatırlamak istemediği biseyse? Sürekli bu düşüncelerle boğuşuyordu öylesine derin bi şekilde boğuşuyordu ki Jun iyice daldığını görünce

Jun: Mi Yun istersen başka zaman girelim gergin ve stresli gözüküyorsun

Mi Yun: hayır şimdi girelim

***
Mi Yun öyle bir cesarete gelmiş olacak ki odaya giderken bi yandan da Junun elini tutup onu da sürüklüyordu kendisiyle birlikte. Mi Yun kapının önünde durdu kapının tokmağına elini götürüp yuvarlak tokmağı sola doğru çevirip odanın kapısını sonuna kadar açtı ve ikisi de gördük leri karşısında şok olmuşlardı...kocaman bir oda ve rengi mas mavi iki kişilik kocaman bi prenses yatağı gibi bir yatak duvarın her yerinde bi kiz ve bi erkeğin değişik yaşlarda ki resimleri ve güzel sözler yazıyordu ayrica odanın her yerinde oyuncaklar doluydu... İkisi de kapının önünde durup iyice odayı sürüyorlardı ki bir den Jun ilk adımı atıp içeri girdi.

Jun: garip bisey ama bu fotoğraflar da ki çocuk benim ve bu duvarda ki yazıların bi kısmı benim yazimla aynı el yazısı...

Mi Yun: bu kız da benim ve anladığıma göre bizim seninle baya bi uzun geçmişimiz var

Jun: evet aslında benim sana itiraf etmem gereken şeyler var

Mi Yun: anlamadım? Neymiş onlar?

Jun: önce bir oturalim sonra sana herşeyi anlatıcam

***
Mi Yun tam olarak işin aslını cozememisti Jun la tam olarak ne ilgisi vardı ki bu odanın her yerinde onun fotoğrafları vardı? Bu soruların hepsi kafasını kurcalıyordu... Tamam kendi içinde kabul ediyordu ona karşı birşeyler hissediyordu en büyük değişimi onun sayesinde yaşamıştı ama tam olarak hayatındaki yeri neydi? Bu sorular içinde cebelleşirken Jun aniden konuşmaya başladı

İlk başta sadece birbirinden nefret eden insanlardık... Okula geldiğimde beni hiç sevmemistin bu da yetmezmiş gibi bi evimizin sadece 1 sokak ötesine taşınmıştık senin için hayat yaklaşık bir ay boyunca cekilmez hal almıştı. Neden diye sorarsan okulun en gözde öğrencilerinden olan sana rakip ben gelmistim ama kabul etmem gerekir ki her zaman benden bi adım ondeydin. Tek bir arkadaşın vardı oda Ha Naydi. Ondan başka kimseyi gözün gormezdi ama onunla sürekli oturup gezmezdin sen için en değerli şey kitaplardı, biliyor musun biri seni ne zaman arasa kütüphaneye bakardı tarihi ve polisiye kitaplardan vazgecemezdin çünkü. Her neyse şimdilik en önemli mesele seninle benim nasıl bu hale geldigimiz galiba... Şöyle bir gün okul ile geziye gittik ve ikimizde sürekli kitaptan kafamızı kaldırmadığımız için hoca " Siz buraya kitap okumaya mi geldiniz stres atmaya mi? Sizi birde mutfakta görelim bakalım zeki insanlar " diyerek ikimizide mutfağa atmıştı. Sen benimle olduğun için çok kızdın hocaya itiraz ettin ama hoca dinlemedi tabi sonra ben mutfakta sürekli seninle konuşmaya çalıştım sana yardım etmeye çalıştım ama sen beni takmadin tam beni terslerken elinde bıçağı kaldırmakla kolumda derin bir yara acman bir olmustu. kolumdan sürekli kan akıyordu ve sen hiç birşey yapmıyor değildin yapamiyordun çünkü o siralar kan görünce dayanamayıp yere yığılıyordun. Bende bu tecrubeyi yani daha doğru kana karşı fobin olduğunu beden dersinde ogrenmistim. Sen bir sağa bir sola volta atıp bi yandan da " ne yapicaz şimdi burda saracak biseyse yok ki hayır olsa ben kana bakamam ki " diye dolaşırken benim yaptığım atakla " önemli değil sakin ol suya tutarim biraz da buz koyunca kan durur benim yüzümden telaslanip rahatsiz olma hallederim ben " dedikten sonra tamı tamına 1 hafta boyunca kendi suçlu hissetmiştin... Neyse geçmişle alakalı şimdilik bu kadar yeter daha fazla yüklenmek istemiyorum sana yoksa beyninde hasara yol açabilir.

Mi Yun: niye şimdi durdun ki yok güzeldi iyi anılarımı anımsamak devam edebiliriz

Jun: yok bu kadar yeter benimde gitmem lazım

Mi Yun: peki sen bilirsin...

***
Ve Jun eve arkasını dönüp gitmişti ama bu yandan da şoktaydı nasıl birden herşeyi bu kadar iyi hatırlayıp anlattığına bi türlü anlam verememişti. Diğer yandan Mi Yun derinnn derinnn düşüncelere dalmıştı... Bir türlü Junun kendi hayatındaki yerini anlamıyor ve anlam veremiyordu. Junla ilgili düşünürken aklına bir soru geldi ve hiç çekinmeden Juna mesaj attı " benim hayatımda sadece yakın olduğum bi arkadaş miydin?" Jun ilk mesajı gördüğünde ne söylecegini bilemedi fakat biraz düşündükten sonra verdiği cevap Mi Yunun donup kalmasına ve gözünden yaşların süzülmesine neden oldu...

Evvet millet şimdilik bu kadar... Ara vereli baya oldu ve geri döndüğümde okunma sayısında ve kalpciklerde gördüğüm artıştan dolayı acayip mutlu oldun bu yüzden de hikaye de artık bahara doğru bi donus yaptım yani mutluluga umarım bu haberimle sevinip beni affedersiniz veeee bir tane daha yeni hikaye daha yazsam SHINee üyeleri ile birlikte okur musunuz? Lütfen tekrar yorum yapın sizi bekliyorum mmmmm :)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 08, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SEXY DOCTOR!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin