EKSİKLERİMİZ...

343 9 4
                                    

Telefonda bir kadın konuşuyordu "Lee Mi Yun shi bi hafta önce hastanemizde bayıldığı için kendisini acile aldık acaba siz yakını mısın? Bi hafta boyunca kimse aramadı da ilk arayan sizsiniz... " işte o an sol ayağı üstüne attığı sağ sanki bomba patlamış gibi yerle buluşmasıyla öyle bir ses çıkmıştı oda da tek yankılanan ses bu sesisdi... Fark etmemişti ama içi acıyordu içten içe "sen doktor musun? Hadi be ordan? İki randevuya gelmemiş bi hastamı nasıl kontrol etmezsin Jun! " bu düşüncelerle boğuşurken istemsiz dudaklarını kemirmeye başlamasıyla dudağında sonun bi çukur açabilmişti ve yeniden kan fışkırıyordu kan tadını hissedince " ahhh bu ne sürekli böyle oluyor" kendi kendine iyice bi kızdıktan sonra şuan ne yapması gerektiğini nerde olması gerektiğini düşünmeden edemiyordu aslına bakarsanız neden bi hastaya bu kadar bağlanmış durumda onu bile bilmiyordu çünkü Jun işini profesyonel bir şekilde yapardı ama bu seferki başkaydı onu o kıza işten kesinlikle bişeyler vardı... Bi süre sonra düşüncelere ara verip danışmanın önünde buldu kendini

Sekreter: buyrun doktor bey?

Ben Lee Mi Yun diye bi hastaya bakıyorumda burda yatıyormuş.

Sekreter: o hastayı mı diyorsunuz?

Neden şaşırdınız ki? Hem neden şaşırdınız?

Sekreter: bi haftadır burda ama kimsesi gelmedi durumu biraz sıkıntılı

Anlıyorum bu gün oda numarasını ve kontrol eden doktorun adını verir misin?

Sekreter: peki doktor bey

Sekreterden bütün bilgileri aldıktan sonra soluğu doktorun yanında almıştı şansa bakın ki Mi Yunu kontrol eden doktor Khundu bu yüzden bilgi alması daha kolay olacaktı. Khunun yanına girdiğinde Khunun dosyanın içine gömülmüş gözlerini kocaman açmış ve arka arkaya şaşırdı belirtisi olarak iç çekip nıck nıck nıck diyip duruyordu... Öyle odaklanmış olacak ki Junun geldiğini bile fark etmemiş. Jun girip sessizce sandalyeye oturup Khunun onu fark etmesini bekledi ve sonunda Khunun fark edebilmişti

Khun: ahhhhh! Ne işin var burda? Ne zamandır buradasın sen? Aklımı aldın be adam!

Ooo ben bayadır burdayımda sen nerdesin acaba? Bi fark etmedin ne dosyası o? İki de bir iç çekip durdun

Khun: bi de bana Nerdesin diyor şuna bak neyse. Bi hastam var bi hafta önce hastaneden çıkarken bayılmış aslında kimsesi yok galiba çünkü yakını olarak kimseye ulaşamadık ki telefonunda da işe yarar bi numara çıkmadı. Hastanın dosyamı izledim aslında sağlam biri ama bedeni aç bırakmış beden fazla uyumaktan bitkin düşmüş. Vitamin protein karbonhidrat ve düşün yağ değerli o kadar düşük ki en son ne zaman yemek yedi bilmiyoruz şimdi ona destek veriyoruz serumla.. Da sen neden buraya uğradınn

Khun fark etmeden isteği bilgileri vermişti bile jun'a. O ise sadece daha çok düşünüyordu... Bi insan neden aç kalır? Neden kendini bu kadar aç bırakır? Ölmek istese zaten intihar etmezmiydi? Bu düşüncelerin işinden çıkmıyordu araya giren Khun onun düşüncelerden kurtulmasına ve gerçek hayata bi çırpıda geri çekmişti Junu

Khun: heyy kime diyorum bi de bana diyordu burda mısın diye

Ah pardon şu hasta değişikmiş. Neden bi insan kendine bunu yapar ki

Khun: diğer doktorlarla konuştuk da bi travma geçirdiğni düşünüyoruz. Travma sonrası hayata yeniden dönme sorunu yaşıyor gibi

Anladım... Sağolasın dostum ben kaçtım şimdi işim var biraz..

Bütün bilgileri aldıktan sonra şimdi sadece Mi Yunun yanına gitmesi kalmıştı. Yavaş yavaş adımlarını hasta odasına yönlendirirken diğer yandan da acaba ne desem de girsem? Bi sakıncası olur mu? Ama merak ediyorum. Hem ben doktoruyum onu diyip kendini avuturuyordu sadece.
Odanın önüne ulaştığında eli kapıya gidip gidip geliyordu en sonunda kendini içeriye atabilmişti ama ne dese bilmiyordu içeri girdiğinde Yun dışarıyı izliyordu. Ona şöyle bi bakıp düşündü ne kadar tanıdık bi manzara ve bu halde ne kadar güzel ve ilgi çekici duruyordu... Bu düşünceleriyle uğraşırken farkında olmadan oda dalmıştı birden Yun Junu fark etmiş

Ooo? Doktor bey? Siz nasıl öğrendiniz?

Jun: ama meraba... Şey bizim hastanedesin duymak zor olmadı... Nasılsın iyi misin?

Daha iyiyim nedense yenilenmiş gibi hissediyorum

Jun: normaldir hastanemiz hastalarına iyi bakar

Evet gerçekten iyi bakıyorlar

Jun: seninle terapi yapalım mı biraz

Burda mı?

Jun: Evet illa ki benim odam da olması gerekmiyor

Tamam olur siz bişeyleri mi merak ediyorsunuz

Jun: Evet. Doktorun dedi ki pek iyi beslenmiyormuşsun? Bedenin o yüzden bu kadar kötüymüş neden bişey yemiyorsun?

Evet pek beslendiğim ama şöyle düşünün. Annem ve babam biri hayatımın tuzu diğeri şekeri sizce yediğiniz şeylerde bunlardan biri yada her ikisi de eksikse siz yermiydini? Bi haftadır burdayım insanları dinliyorum mutlu yada üzgün olanları... Mutlu olanlara baktığım da ya sevgilisi olanlar yada annesi babasından iyi bişeyler olanlardı sonra kötülere baktım çoğu lanet okuyordu annem babam olmasaydı! İnsanın bu kadar kötü babası olamaz yada sevgilisinden ayrıldığı için ağlıyorlardı. Düşündüm ki bunlar hayatın gerçekleri o annesine babasına kızanlar hiç benim gibi hissetmemişlerdir eminim bugün kızacaklar yarın koşacakları yer yine orası olacak. Benim hayatımdaki boşluk çok büyük sizden başka konuştuğum kimse yok ve açık konuşmak gerekirse yemeği tek yemekten nefret ederim o yüzden artık yemek yememeyi seçtim ara sıra çok kötü olursam kalabalık yerlerde biriyleymiş gibi yiyordum... Doktor bey benim hayatım güneşin hiç uğramadığı ve sadece kap karanlık bi hayat eğer sizde benimle uğraşırsanız böyle olur sizede bulaşabilir o yüzden hastaneden çıkınca terapilere gelmeyeceğim lütfen kusura bakmayın...

İlk defa gülüşünü görmüştü ve bu yüz kesinlikle sadece ama sadece gülmeli demişti. Ama sonra anlattıklarını duydukça kalbindeki sızı git gide dibe doğru iniyordu ve bunu durduramıyordu. Sadece onunla konuştuğunu duyunca ayrı bir sevinmişti adeta kendini özel hissetmişti ama ardından gelenler boğazının tıkanmasına yetmişti... Ki iç güdeleri bunu yapmasını söylediği için yapı vermişti ama karşında sap şaşkın bi kız bırakmıştı...

SEXY DOCTOR!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin