9) G.R.İ. (Rüya Günlükleri#1)

86 5 4
                                    

Yazar: YsmnUnal

Tür: Bilimkurgu

Merhabalar! Çok uzun bir aradan sonra, aslında bir veda için buradayım. Bu kitaba başlarken daha uzun ömürlü olacağını varsaymıştık. Ancak pek umduğumuz gibi olmadı. Yorum için söz verdiğimiz arkadaşlara sözümüz baki. Muhtemelen bir kaç ay içinde kitaplarını ele alacağız. Görev bilincimiz ve ahde vefamızdan şüpheniz olmasın, ancak her zaman her şey istenildiği gibi olmuyor. Serde biraz ihmalkarlık, bıkkınlık da var. Dışarda başka işler de bizi bekler. Ayrılmadan önce biraz gevezelik edeyim müsaadenizle.

Buranın sanal bir ortam olduğunu, dışarıda bambaşka bir hayat olduğunu hatırlatmak istiyorum önce. Başınızı kaldırıp camdan dışarı baktığınızda, muhteşem Mayıs havası gözlerinize doluyor. Bazen bulutların griliği gölgelese de dalları, yeni patlamış yapraklarıyla ağaçlar, umutla parlıyor. Görmüş geçirmiş hışırtılarını duymak için pencereyi açmanız yeterli. Güneş ışıkları, değdiği her şeyi ısıtıp parlatıyor. Sanki hepsi, ayrı ayrı, ne kadar önemli olduğuna hayret ediyor. Gözümde büyüyorlar.

Edebiyat, okumak, yazmak büyülü şeyler gerçekten. Ama hiçbiri gerçek yaşamın yakınından bile geçemiyor. Ve ister katılın ister katılmayın; bir ağacın tek bir dalının rüzgarda salınışını, yaprağın üzerine düşen tek bir yağmur damlasının zarafetini, parlaklığını, isabetini, bıraktığı izi sayfalarca anlatsanız da yine de gerçekten görmenin yakınından dahi geçemiyorsunuz. Sanat taklitten ibarettir, derler. Taklit edebilmek için aslını da bilmek gerekir. Gözlerini dört açan, herkesin gördüğünden fazlasını ya da başkasını gören, gördüklerini en iyi şekilde anlatabilen edebiyatçılar; en başarılı olmuş olanlardır. Tecahül-i Arif'i hazırlarken incelediğimiz yazarların hayatlarında bunu tekrar tekrar hissettik. Yaşayın derken, George Orwell gibi hayatın içine atlayıp Londra ve Paris'te beş parasız kalın, perişan olun demiyorum. Jane Austen gibi aile efradını, komşuları dahi izleyip anlamaya çalışabilirsiniz. İkisi de hayran olduğum büyük yazarlar. Sizlere iyi bir yazar olabilmenin bu en önemli anahtarını sunmayı borç bilirim; izleyin, anlayın, hissedin ve herkesin anlayabileceği şekilde anlatın.

Yazının Wattpad'le keşfedildiğini, hayatın izlediği dizilerdeki gibi yaşandığını düşünen bazı arkadaşlara önemli bir tavsiye verelim. Hayat milyonlarca farklı şekilde yaşanabilir. Her fikir sayısız şekilde ele alınabilir, anlatılabilir. Herkes, benzer olaylara farklı tepkiler verebilir, bambaşka tercihler yapabilir. Farklı hissedebilir. Çünkü her birey kendine özgüdür, sıradışıdır. Onun için insan, yüzlerce yıldır anlatıldı, anlatılmaya devam ediyor ve edecek.

Her yazar kendinden veya gördüklerinden bir parçayı katar eserine. Onu olması gereken, olan ve hayalle yoğurur. İyi edebiyat, iyi gözlem ve analizi de içinde barındırır dersek yanılmış olmayız. Biz, ömrü ve yaşamı sınırlı olan insan evladı da, belki edebiyatın içine yedirilmiş bu fikirlerden faydalanıp kendi birikimimize katar, yoğururuz. Ben hiçbir zaman gemi kazası geçirip ıssız bir adaya ayak basmasam da Robinson Cruose'nin neler hissettiği konusunda empati geliştirebilecek olmamı buna borçluyum. Bir zamanların efsanevi dizisi Lost'taki kaybolmuşluk hissinin Robinson'la etkileşimini inkar edebilir misiniz? Ya da yeni başladığınız, evinizden uzak bir şehirdeki okulun ilk gününde yaşadığınız yalnızlığın?

Nihayetinde; anlatmak için olsa bile yaşayın! Kapalı kapılar ardına, bilmem kaç inçlik ekranların bu yanına hapsetmeyin kendinizi. Bir de okuyun; yalnız gördüklerinizle sınırlı kalmasın bildikleriniz. Size sunulan/dayatılanlardan başka fikirler de dolaşsın dimağınızda. Doğrusu hangisi siz karar verin. Bunları neden anlatıyorum? Birinizin hayatında bile, daha iyi bir yere gidecek, farklı bir kapı açmasına yardımcı olabilirsem ne mutlu bana. Senin ne üstüne vazife demeyin. Bence insan faydalı işler yaparak büyür. Yani bir bakıma kendimi düşünüyorum. Stefan Zweig'in Olağanüstü Bir Gece'sindeki gibi bir bonkörlük yaptığımı kabul edin.

Eleştirsem Roman OlurHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin