Peki en çok hangisi üzüyordu beni annemin gözünde sürtük oluşum mu yoksa maviliğinde boğulduğum gözleri bir daha hiç göremeyecek oluşum mu?
"Evde olacağını sanıyordum."
Sesini duymamla düşüncelerimden kurtulup başımı kaldırdım ve sesin sahibine baktığımda
"Buğra."
Dedim şaşkınlığımı gizlemeyerek.
"Burada ne yapıyorsun."
Diye sordu Buğra yanıma otururken.
"Kafa dinliyorum."
"İyi görünmüyorsun. Ağladın mı gözlerin kızarmış?"
Desiğinde yüzümü ona dönüp başımı evet anlamında salladım.
"Peki sorun ne, ağlamana ne sebep oldu?"
"Annem"
Dedim dedim göz yaşlarımı tutmakta güçlük çekerken. Derin bir nefes alıp devam ettim sözlerime.
"Annem bana tokat attı."
"Bunun için mi ağladın? Babam defalarca bana tokat attı ama aldırış etmiyorum."
"Bunun için değil. Annem okul müdürünün onu arayıp okulu ektiğimi söylediğini söyledi."
"Nasıl yaa! Sen tüm gün okuldaydın bir yanlışlık olmuş olmalı."
"Benim takıldığım yer burası değil. Buğra annem bana sürtük dedi."
Dediğimde Buğra' nın gözleri kocaman oldu. Gözlerimi kapatıp yutkunduğumda yanağıma bir göz yaşı süzüldü.
"Annem, evimde bir sürtük besleyemem diyerek beni evden kovdu."
"Bu nasıl olur yaa? Bir anne sırf okul ekti diye öz evladını nasıl evden kovar."
Derin bir nefes aldı. Bir süre bekleyip tekrar konuşmaya başladı.
"Peki bu duruma baban ne demiş olabilir?"
"Benim babam yok, o öldü."
"Şey... Özür dilerim"
"Özür dilemen gerekmez, nereden bilecektin ki"
Küçük bir sessizlik oldu aramızda. Sessizliği bozarak Buğra' ya anlatmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Kanatlarında
Teen FictionVe her şey hiç başlamadan bitmesi gerekiyordu. Acılarla dolu bir çocuk, acılarıyla yüzleşmeye korkan o çocuk, sadece maddelerle yaşayan o çocuk, tekrar aşık olmaktan korkan o çocuk, hiç beklemediği bir zamanda titremişti acı dolu kalbi. ilk defa gör...