Kasiyerin uzattığı içeceği de alıp kaşarak dışarı çıkarken içeri girmekte olan biriyle çarpıştım. Kafamı kaldırdığımda uçaktan zorla denize atılmış yüzme bilmeyen bir yolcu gibi boğulmaya başladım. Beni gözleriyle bu şekilde boğan tek kişi vardı. Bu oydu, Maviş çocuk. İçimde oluşan bu duyguya anlam veremiyordum. Bu duygu kötüydü ama bir o kadar da güzeldi. İçimde bilmediğim bir şekilde kabaran bu duygu beni öyle derinlemesine etkiliyordu ki her şeyi unutarak kendimi sulara bırakıp dibe batmama sebep oluyordu.
Bir anda gözlerimin önünde az önceki olay boğulduğum sulardan çekip aldı beni. Panikleyip elimde tuttuğum içeceği onun eline tutuşturup hızlı adımlarla uzaklaştım yanından.
Eve geldiğimde bıraktığım not hala aynı yerindeydi. Bu da annemin hala gelmemiş olduğunu gösteriyordu. Yaptığım aptallığın utancıyla koşarak odama kittim ve kendimi yatağa gömüp yorganı kafama kadar çektim. Küçüklükten beri ne zaman aptalca bir şey yapsam utancımdan kıpkırmızı olup kendimi yatağıma gömerek üzerime yorganı çekerdim. Sanki bu şekilde yaptıklarım unutulup gidecekmiş gibi ama hiç gitmezdi. Hep gözümün önünde canlanırdı yaptıklarım. Şimdi de öyleydi, sürekli gözümün önündeydi. Off ben bunu nasıl yapardım yaa. Onun almış olduğunu nasıl düşünürdüm. Aslında tamda benden beklenen bir hareketti. Güneş Sayer her zamanki gibi aptallığı ile herşeyi berbat etti. Tebrik ediyorum seni kendim, yılın en aptalı olmayı yine başardın. Kapıdan gelen tık tık sesi ile kendimle ettiğim kavga son buldu. Kafamı kapıya doğru çevirip:
"Gelebilirsin."
Dediğimde annem kapıyı açıp odaya girdi.
"Yemek yedin mi canım?"
Diye sorduğun yememiş olmama rağmen:
"Evet yedim."
Dedim.
"İyi geceler o halde."
Diyerek çıktı odadan. Bense yine düşüncelerimle baş başa kaldım. O yakınımdayken hissettiğim o his... Bunu aşk olarak yorumlayabilir çoğu kişi ama öyle değildi, olamazdı çünkü aşkın kendisi yoktu ki hissi olsun. Belki de daha önce hiç denize girmediğim için boğulmak güzel gelmiştir. Biliyorum oldukça saçma bir düşünce. Bu yüzden bu konu hakkında daha fazla konuşmak istemiyorum iç sesim, lütfen bir roman alıp tüm düşünceleri uzaklaştıralım. Olur iç sesim ama seninde susman gerekiyor. Şşştt sessizlik
"İç sesimle de kavga ettim helal bana, hepten kafayı yedim."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Kanatlarında
Fiksi RemajaVe her şey hiç başlamadan bitmesi gerekiyordu. Acılarla dolu bir çocuk, acılarıyla yüzleşmeye korkan o çocuk, sadece maddelerle yaşayan o çocuk, tekrar aşık olmaktan korkan o çocuk, hiç beklemediği bir zamanda titremişti acı dolu kalbi. ilk defa gör...