Gece' nin yanına vardığımda bir süre o delici bakışlarıyla baktı gözlerimin içine. O gözlerimin içine baktıkça güç alıyor gibi görünüyordu ben ise her geçen saniye eriyordum bir mum gibi. Sonunda yok olacağımı bilsemde senin o eşsiz ateşinle yanmaya hazırım. Gözlerini gözlerimden çektiği anda sağ eline uzattı.
"Gitme zamanı"
Uzattığı elini çekinerekte olsa kibarca tuttum ve
"Nereye gidiyoruz? " diye sordum.
"Biraz daha sabret, göreceksin."
Dedi ve ormana doğru yürümeye başladı. Elimi sımsıkı tuttuğu için bende onunla birlikte yürümek zorunda kaldım. Ormanın içine doğru yürüdüğümüz için tedirgindim ama korkmuyordum, çünkü yanımda o vardı. Gece' ye bu kadar kısa sürede bu kadar güvenmemeliyim biliyorum ama içimde bir yerler ona karşı koymamı engelliyor. Bu şey her neyse o kadar güçlü ki bir türlü bu hisse karşı koyamıyordum.
Ayağımın bir şeye takıldığını hissetmemle dengemi kaybetmem eş zamanlı oldu. Yüz üstü yere düşeceğim sıra da bir elin belime dolandığını hissettim. İşte düşmekten kurtulmuştum. Gece' nin belüme dolanan eli sayesinde tekrar dengemi sağladığımda Gece bir nefeslik mesafe kadar uzağımdaydı. Bu mesafeden nefesini yüzümde çok rahat hissedebiliyordum. Etraf karanlık olduğundan gözlerinin mavisi belli olmuyordu ama buna rağmen bakışları beni delip geçebiliyordu. Bir dakikaya yakın bir süre boyunca duygudan mahrum olan gözleriyle görzlerimin içine baktı. Sonra bir şey hatırlamış gibi biraz geriledi ve"Dikkatli ol."
Diyerek elimi tekrar sımsıkı tutup yürümeye başladı. Bir kaç dakika kadar yürümemizin ardından ayağımın altında şekere benzeyen küçük küçük taşlardan oluşan zemini hissettim. Her adımımda ayağımın altından çıkan o küçük sesler hoşuma gitmişti. Bir süre daha ilerlememizin ardından duraksamama sebep olan bir görüntüyle karşılaştım. Ormanın derinliklerinliklerindeki bu ahşaptan yapılma lüks ev ışıklarla da süslenince tam da peri masallarındakini andırıyordu. Afallamış bakışlarımı Gece' nin gözlerine sabitlediğimde küçük bir sırıtış yayıldı yüzüne. Hafifçe kulağıma eğilip fısıldadı:
"Senin hayal dünyan ne kadar mükemmelse benim normal hayatımda dışardan bakılınca öyle"
Ona hayran hayran bakışlarım hoşuna gidiyormuş gibi görünse de maskesini taktığında bu anı bozdu. Gitmemiz gerektiğini anladığımda kendi maskemi taktım. Gece bana koluna uzattığında koluna girdim ve birlikte salona doğru yürümeye başladık. Ortam kalabalıktı ama hiç kimse salona girdiğimizi farketmedi.
Gece beni bir masaya bırakıp"Ben birazdan gelirim, birini görmem gerekiyor. Sakın bir şeyler içeyim deme hepsinin içinde eminim fazla miktarda alkol var."
Dedi ve benim cevabımı beklemeden hızlı adımlarla uzaklaştı. Bende etrafına bir göz gezdirmeye başladım. Herkes hareketli müziğin ritmine göre dans ediyordu. Aslında buradaki kızlar tahmin ettiğim kadar açık giyinmemişlerdi. Buranın büyük çoğunluğu alkolden dolayı iyive kendilerinden geçmişlerdi. Ve birde Dj... Müzikle ilgileniyor olmasına rağmen bir kızla yiyişebilecek kapasiteye sahipti kendisi. Tiksinerek bakışlarımı önüme çevirdiğimde karşımda gülümseyen bir erkek duruyordu. Maskesi olduğu için yüzünü göremiyordum. Acaba tanıyor muydum kendisini ??
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Kanatlarında
Novela JuvenilVe her şey hiç başlamadan bitmesi gerekiyordu. Acılarla dolu bir çocuk, acılarıyla yüzleşmeye korkan o çocuk, sadece maddelerle yaşayan o çocuk, tekrar aşık olmaktan korkan o çocuk, hiç beklemediği bir zamanda titremişti acı dolu kalbi. ilk defa gör...