Dolunayın Ardından

⚪︎6

"Belki de umutlarımıza aşık olmaktı özgürlük.."

İçeriye girdiğimiz andan beri sessizliğe karşı gelen, Bade'nin Lavinya'ya ilerlediği ayak sesleriydi.

Adımlarını hiç çekinmeden Lavinya'ya doğru atıp, karşılık almayı umursamadan bir süre öylece sarılı kalmıştı.

Lavinya'nın gözlerinden bir kaç damla yaşlar geldiği anda Zeynep, çok geçmeden iki kadının yamacına sokulmuştu.

Onları sadece uzaktan izleyen ben, bu tabloyu görünce imrenmiştim. Birbirlerine destek oluşları içimde körük bir yangını uyandırmıştı. İmrenerek bakan bakışlarımı odanın köşesinde bulunan masaya doğru çektim. Oraya adımlarımı attığımda kendime sandalye çekip, oturdum.

Kendimi buraya ait hissetmiyordum. Derin nefes aldığımda sıkıntılı şekilde birbirlerinden ayrılan üç kadına bakışlarımı hizaladım.
"Sadece sinirlerim boşaldı. Yoksa korktuğumdan değil." sözlerinin bana olduğunu anlamam çok vakit almamıştı. 

Bana karşı korunmaya geçmesi ve kendini olabildiğince gizli bir kutu olarak saklaması ister istemez garip geliyordu.
Korku utanılacak bir olay değildi sonuçta. Herkes korkabilirdi.

Göz yaşlarını silerek lavaboya ilerlediği sırada kızlarda sıkıntılı şekilde yanımdaki sandalyeye oturdular. Lavinya, kısa sürede elini yüzünü yıkayıp aramıza katıldığında bu konu hakkında detaylıca fikir alışverişi yapmamız gerektiğini hissettim.

"Luna, sana sadece dikkatini çekebilmen için tartışmaya girmeni istedi. Neden bu kadar ağır bir tartışmaya girdin ki!" sitem eden Zeynep'in sözleriyle
"O an sadece bunu yapmam gerekiyormuşçasına yüzüne doğru fırlattım suyu. Herhangi bir planla gerçekleşmedi. Bora veya başkası kim olsa yine aynı hareketi yapardım. Nevrim döndü o an." sesli bir şekilde yutkundu.

"Bana karşı gelişi ve haklıymışçasına tüm sırayı es geçip, yiyorsa gel al beni buradan demesi bile ne kadar çoçukça!. Küstah,Vasıfsız insan... Düşündükçe deliyorum." gözlerini bana doğrulttuğunda onu anlamamı istercesine bakmıştı.

"Bana ne dediğini sen de duydun." kafamı salladım. "Sence bu iyi bir şey mi?" sorusuyla Bade,
"Sana ne dedi?"

"Bana onunla eşleşmem gerektiğini ve ömrümün sonuna kadar ona yaptıklarım için  pişman olacağımı söyledi." Dudaklarını diliyle ıslattı. "Ve ben ömrümün sonuna kadar ölmek için ona yalvaracakmışım."

"Bence iyi yönden bakarsak onunla tanışman planımızın güzel işleyişini simgeliyor. Kötü yönden bakarsak kendine ciddi anlamda katil buldun."
"Ve kaslı bir koca." Zeynep'in sözlerini Bade'nin son sözleri devam edince güldüm.

"Kaslı olduğunu nasıl anladınız?"
"Kasları batsın suda!. Ne kasmış be?! Hepsi havadır kesin." direttiğinde bakışlarım Zeyneple buluştu. "Gerçek olduğunu düşünüyorum." dememle kafasını sallayan Zeynep, hemen ortada duran defteri önüne çekti ve kalemin arkasını ters şekilde masaya bastırarak ucunu açıkta bıraktı.

Sayfanın temiz bir kısmına Lavinya'nın ismini yazarak bir tik attı. Bize doğru döndüğünde "Şimdi ilk tanışma gerçekleştiğine göre tüm grubun bize olan bakışlarını hissetmiş olmalısınız."

Aklımdan bir an olsun çıkarmadığım boş bakışlı adamı Zeynep'in sözleriyle tekrar anımsadım.

"Bu demek oluyor ki şimdi bizim tanışma zamanımız." Bade hevesle kafasını salladı ve eliyle uzun turuncu saçlarını arkasına attı.