3 saatlik bir uykudan sonra uyandım ve Hazırlandım babam beni gördüğünde güldü
"Kızım yarıyıl tatilindeyiz"
aklıma daha yeni gelmişti
"aa evet baba daha yeni hatırladım" gülümsemeye çalıştım ve yukarıya odama çıktım.
"Arın'ı aradım tekrar tekrar ,cevap gelmeyince bende onun her sabah erkenden gittiği Starbucks'a gittim.
...
Arın oradaydı yanına gittim ve oturdum bana sinirli bir şekilde baktı
"Ne yapıyorsun burada?"
"Seninle konuşmaya geldim"
Yüzünde salak bir gülümseme oluştu
"Sana dediklerimi unuttun mu?"
"Hangi dediklerin?" dediğimde gözleri parladı.
"DELISIN SEN!"
"Taklidimi yapma gıcık"
"Wow Hayal zorlu bana trip atıyor"
Ona Hafif bir tokat attım.
"Hani seni unutacaktım? Neden şimdi bana bu kadar iyi davranıyorsun" dedim alaycı bir gülümsemeyle
"Evet güzel soru ama cevabını bilmiyorum"
"Seni kaybetmiycem aptal seni yeniden kaybetmiycem" dediğimde Arın bana yaklaştı ve kulağıma fısıldadı
"Herşey için özür dilerim"
"Önemli değil"
Tam o sırada içeriye eski en iyi arkadaşlarım olan ama şimdi benden nefret eden grup geldi.Arın benden hemen uzaklaştı çünkü Arının en yakın arkadaşları onlardı ve tabikide nefret ettikleri biriyle otururken Arın'ı görürlerse çok kötü olurdu.
"Görüşürüz Arın"
oradan hemen uzaklaştım fark ettirmeden diğer kapıdan çıktım. Benden onları görünce hemen uzaklaşması elbette kalbimi kırmıştı fakat o da haklıydı çünkü onlar onun tek arkadaşlarındandı ve onlardan biri olan Irem'le hala çıkıyordu.
Mutluydum benim sevdiğim Arın buydu tatlı ve komik olan.
Benden o da vazgeçmemişti yanına geldiğimde hiç konuşmayabilirdi benden uzaklaşabilirdi ama yapmadı.
Beni bırakamadı.