Çalan alarmı ile gözlerini araladığında hemen doğrularak telefonundan saati kontrol etti. Diğerinden çoktan gelmiş olan mesajı heyecanla açtı.
' Bu saatte Günaydın denir mi bilmiyorum😞
Ama Günaydın Jongin😊'Gülümseyerek boş boş ekrana bir süre baktıktan sonra onu aradı. Aramasının çalar çalmaz yanıtlanması ile ne diyeceğini bilemeyerek ağzında bir şeyler gevelediğinde kıkırtılarla gülüşüne o da eşlik etti.
" Günaydın Jongin-aah.."
" Günaydın sevgilim.."
Jongin oluşan sessizlikte KyungSoo'nun ağır nefes alışverişlerini duyması ile zihnine dolan pembeleşen yanakları ile gülümsedi.
'Pencerende misin? '
''E-Evet ..'
' Ben de çıktım.'
' Ufuk çizgisi çoktan kendini göstermiş.'
' Kuzey yıldızı da hala duruyor..'
Sözlerin birbirinin yolunu kestiği ve iki dilden de tek hece dökülmediği dakikalar uzarken kalplerindeki endişeler söylenebilecekleri de kurutuyordu.
"KyungSoo. ."
" Hımm.."
" Ihmm..Beni..Beni ilk ne zaman farkettin?
Yani hislerinin arkadaşlıktan fazlası .."" Liseye başladığımız zamandı."
KyungSoo, Jongin'in sorusunu bitirmesini beklemeden yanıtladı ve gecenin lacivertini her saniyesinde solduran gün doğumunu izlerken devam etti.
"Ben tedavi gördüğüm için okula iki hafta geç başlamıştım. Sınıftakiler çoktan arkadaş gruplarını oluşturmuştu. Benim Hyunshik'ten başka konuşabildiğim kimsem yoktu. Tek boş yer olan en arkada senin yanındaki sıraya oturduğum o gün bana dönüp gülümseyerek 'Günaydın' demiştin. O gülüşün günlerce aklımdan çıkmadı, rüyalarımda bile o gülüşünü görüyordum. Ve sesin de öyle. Hâlâ o 'Günaydın' deyişin kalbimde yankılanır. Sonrasında gözlerimi senden alamadım. Yaptığın en basit bir eylem dahi benim için harika bir şeydi. İlkin gözüm gördüğünce izliyordum seni sadece. Çünkü bu anlam veremediğim bir şekilde beni mutlu ediyordu. Sonraları görmeyince, gözümden uzakta her nerede olsan içimi bir yalnızlık kaplıyordu , huzursuz oluyordum. Gözüm her yerde seni arıyordu. Kendimi okulda dolanırken buldum. Gezindiğin yerlerin kıyısında gezindim. Sonra anlamsız bur iş yaptığımı farkettim. Seninle doğru düzgün konuşmuşluğumuz dahi yoktu. Çünkü ne zaman seninle konuşacak olsam dilim tutuluyordu, göğsüm yanıyor gözlerim sızlıyordu. O yüzden seninle göz göze gelmekten dahi sakınıyordum. Bu halden kurtulmaya çalıştım. Spor derslerinde takımdan uzak bir spor, masa tenisine başladım. Sen zaten basketbol ya da futbol takımlarına dahil olurdun. Böylece senden uzak oluyordum ya da benden uzak kalıyordun. Proje gruplarında Hyunshik'e yapışıyordum. Senin zaten ayrılmadığın bir grubun vardı. Bir süre sensizliğe direndim. Yokluğun o kadar güçsüzleştiriyordu ki beni nefes almak dahi canımı yakıyordu. Oysa seninle iki kelamı zor bir araya getiriyorduk. Ama seni gülerken görmek bana yetiyordu. Pes ettim. Pes edişim, sana olan hislerimi kabullenişim oldu.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Letter L♡ve
FanfictionKim Jongin kız kardeşinin önerisine uyup sevdiği kız KyungSeo'ya olan hislerini bir mektuba döküp okuldaki dolabına atacakken yanlışlıkla KyungSoo'nun dolabına atar. Mektubundan etkilenen KyungSoo'ya durumu izah edemeyince onunla bir süre flört edip...