Love Letter L♡ve

♡ 20 ♡

'Her şey yalan mıydı yani!?
Yaşadığımız onca şey. .
Buna inanmamı bekleme benden..
Bütün bunların iğrenç bir şaka olduğunu söyle. Öpüşmelerimiz yalan olamaz. Bana bakan gözlerin yalan olamaz. Ellerinin sıcaklığı yalan olsa kalp atışların yalan olamaz.. Bunun imkânı  yok.
Neden susuyorsun?!
Konuşsana seni lanet olası!
Gözlerimin içine bak!
Bak ve şimdi söyle!
Beni hiç mi sevmedin?!
Bir kez olsun kalbin benim için atmadı mı? !
Sanırım aklımı oynatacağım..
Keşke bu kadar oyuna girmek yerine en başında bana doğruyu söyleseydin.
Beni seviyormuş gibi yapmandansa hiç sevmemiş olduğunu bilmek daha az acıtırdı.
Sen koca bir geçmişimi bir yalana çevirdin.
Seni unutmam mümkün değil!
Yalandan da olsa bana yaşattığın aşk hayatımdaki tek güzel şeydi.
Nefes alabildiğim tek yer kalbindi.
Gel gör ki o da yalanmış öyle mi?!
Seni affetmem mümkün değil!
Hayır!
Seni affedemem!
En çok da sana inanan ve asla dediğim halde bir kez daha aşka aldanan kendimi affedemem.
Git şimdi!
Kalbimden gittin ne olsa!
Bu sevdada sen hiç  yoktun zaten!
Ağlama sevgilim. .
Hayır sevdiğim. .
Sen beni hiç sevmemişsin ki!
O halde sana sevgilim değil sevdiğim demeliyim.
Hoşça kal demeye dilim varmıyor.
Sadece git!
Sadece git, hiç  gelmediğin gibi.'

Omzuna yaslı baş doğrulup da eli yanağını bulduğunda göz yaşlarını sildi.

" Keşke komedi ya da aksiyon izleseydik."

Yanağındaki ele yaslanarak mırıldandı.

" Ne bileyim bu kadar ağır bir dram olacağını. Annem almış. Ne haz alıyor bu ağlak filmlerden anlamıyorum."

KyungSoo'nun kolları usulca boynuna dolanıp da sarıldığında içinden daha büyük bir ağıt yükseldi de damağına çarpınca genzine yayılan yakı ile kaşlarını çattı.
Diğerinin sıcaklığı ile kalbine çöreklenmiş olan korku ve endişeleri bir bir dağılıken kollarını ona sardı. Kalbine doğan bir cesaretle bir an için KyungSoo'ya itiraf edecek oldu. Dudakları aralandı. Ama bu cesaret dilini döndürmeye yetmemiş kelimeleri dökememişti.
Ona her şeyin başındaki yanlışı söylemeye bir türlü dili varmıyordu. KyungSoo'yu incitme ve kaybetme korkusu dilini sözlerini düğümlüyordu.

" KyungSoo. "

" Hımm.."

" En sevdiğin renk ne?!"

KyungSoo kıkırtılarla gülerek Jongin'i yaslandığı boynundan öptü.

" Bu da nereden çıktı şimdi?!"

" Senin hakkında bilmediğim çok şey olduğunu farkettim."

" Yani JungSuk'un yumruğu işe yaramış."

Jongin kendisi ile alay eden gencin beline bir fiske vurdu.

" Bana sevdiğin rengi söyle!"

" İyi tamam. Ihmm sanırım. . Sanırım sadece pembeyi sevmiyorum.."

Jongin KyungSoo'dan kollarını çözüp, kendinden ayırdı. Ellerini ellerinin arasına  alarak gözlerini buluşturdu.

" Bana kendinden bahset. Bana sevdiğim KyungSoo'mun bensiz geçen zamanlarını, en sevdiğin şarkıyı,  saçma bulduğun bir filmi, nefret ettiğin bir ânını .. Her şeyini bilmek istiyorum. Sınav notlarını dahi bilmek istiyorum. Doğum tarihini. . Her şeyi,  sana dair her şeyi bilmek istiyorum."