6. BÖLÜM

235 26 2
                                    

  603 okuyucu... Gerçekten herkese teşekkür ederim! Harikasınız! Umarım 1000 okuyucuya ulaşır hikayem :')

   Lavabodan önce ben çıkmıştım. Chris'in odasından eşyalarımı alıp hemen alt kata indim. Bu evden gitmek istiyordum. Chris mutfaktaydı... Ona gözükmeden kapıdan çıktım ve dışarıdaki havayı derin derin içime çekmeden önce nefesimi tuttuğumun farkında bile değildim.

   Eve gittiğimde annem yemek yapıyordu.

  

   "Neredeydin sen?"

   Annemin sorusunu aldırmadan odama gittim. Gittiğim gibi soyunup yatağa girdim. Hava daha yeni kararmıştı ama ben şuan uyumak istiyordum...

   ***

   Sabah kalktığımda Chris'e evden habersiz bir şekilde ayrıldığım ve Marco'yla öpüşmem hakkında ne diyecektim veya Marco'nun yüzüne nasıl bakacaktım bilmiyorum ama bu sabah feci şekilde hayattan soğumuştum. Duşa girdim ve hiç değilse biraz rahatladım. Dar bir jean, üstüne de sarı renkteki Guns N' Roses tişörtümü giydim. Saçlarıma biraz ellerimle şekil verdikten sonra mutfağa gittim. Annem oradaydı... Tanrım. Ne diyeceğimi gerçekten bilmiyordum.

   "Bir açıklama bekliyorum," dedi annem sabırsız bir şekilde. Ona her şeyi anlatabilirdim ama söyleyemedim. Söyleyemem. Marco... Ah...

   "Şey... Chris diye bir çocukla çıkıyorum," dedim utangaç bir şekilde. Evet Chris benim çıktığım erkekti ve bu annemin ilgisini yeterince çekti sanırım ki birden bana doğru koşup sarıldı ve "aferin benim kızıma" dedi.

   Okula gelmiştim... Tanrım ne Marco'yu ne de Chris'i görmek istiyordum. Özellikle de Chris'i... Onun gözlerine bakıp yalan söyleyemem. Bunu yapamam. Evet anlatacaktım ona.

   Sınıfa girdiğim anda Chris sırasından kalkıp bana yöneldi ve beni kolumdan tutup koridor sonundaki malzeme dolabına soktu. Nefes alış verişini duyabiliyordum. Öyle ki, nefesi dudaklarımı gıdıklıyordu. Ama ne olmuştu? Neden beni buraya getirmişti?

   "Biliyorum."

   Siktir. Yoksa...

   "Şey... Ben... Sana söyleyecektim fakat sen... Nereden biliyorsun?" deyiverdim.

   "Dayım söyledi," dedi kararlı bir sesle. Pardon, gerçekten Chris'in üzülmesini istemezdim ama üzgün olmasını beklerdim. Bu da neydi şimdi?

   "Ve..." diye başladım soru sorarcasına.

   "Bak Kat. Sorun değil tamam mı? Beni dert etme. Biliyorum bana acıyorsun. Sana uzun zamandır aşık olduğum için beni kırmak istemedin bu yüzden seni öpmeme izin verdin, bu yüzden biz sevgili olduk. Ben böyle hissetmek istemiyorum ama tamam mı? Dayımı görünce nasıl afallayıp kızardığını biliyorum. Okulda, evde... Duyguların belli oluyor. Kabul etmek istemesen de sen onu seviyorsun, beni değil. Ben bu bilgiyle yaşayamam, seninle beraber olamayız."

   NE? BU-BUNLARI CHRIS Mİ SÖYLEDİ ŞİMDİ? Ben... Marco... Hoşlanıyormuşum... Boşversenize.

   "Eğer bu teoriyi kafana kazımışsan gerçekten, ben sana engel olmayayım, siktirip gidiyorum o zaman kendine iyi bak," diye rest çektim ve dolaptan çıkıp kapağını sertçe kapattım. Bu oğlan ne saçmalıyordu böyle? Bana kızmayın ama gerçekten sinirden kuduruyordum... Bunları nasıl der? Yok onu sevmiyormuşum da yok ben Marco'yu seviyormuşum da... Benden ayrılmak istiyorsa adam gibi söyleyebilirdi. Ödlek. Daha ne yaptığımı anlayamadan öğretmenler odasına gitmiştim. Kapıyı tıklatıp içeri giriyordum ki Marco zaten beni görür görmez durumu anlayıp yanıma geldi.

   "Gel benimle."

   Marco'ya uyup onunla gidiyordum ama nereye götürecekti bizi? Ben daha bir tahmin yürütemeden beni kolundan tutup hızla yemekhane mutfağına soktu. Evet işte şimdi ona bağırabilirdim. Nasılsa yanımızda başka kimse yoktu.

   "Sen ne halt yemeye Chris'e anlatıyorsun bu şeyi?" dedim kükrercesine. Öyle bir ses tonuyla söylemiştim ki bunu, o da benim gibi şaşırmış olmalı ki, kısa bir an duraksadı.

   "Bak Kat. Böyle olmazdı. Chris'e söylemeliydik."

   "Ne yani şimdi biz mi olduk?"

   Daha ne olduğunu anlayamadan Marco beni hızla belimden kavrayıp kaldırdı ve sertçe mutfak tezgahına oturttu. Bacaklarımı araladı ve araladığı yerde durup beni kendine iyice yasladı. Şaşkınlıktan kıpırdamıyordum bile. Dudaklarını boynuma yaklaştırdı, nefesi kulağımı gıdıklıyordu.

   "Evet. Yoksa bir itirazın mı var Katherine?"

   Voteları ve yorumları unutmayalım ;)

CENNETİN YOLUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin