-1-

8.2K 209 12
                                    

Yağan yağmura aldanmadan işe yetişmek için çantamı kafama siper  ederek son hız koşmaya başladım. Ah salak kafam! Ne olurdu oraya buraya para harcayacağıma biriktirip bir araba alaydım. Karşı kaldırıma geçip hızla şirkete girdim. Tam olarak içeri adımımı atmadan saçlarımı savurup suları dökmeye çalıştım. Pek fazla zamanım olmadığı için hızla yürümeye başladım. Asansöre binip altıncı kata bastım.  Asansörün kapısının kapanıp yukarı çıkmasını beklerken saatimi kontrol ettim. Hala daha dört dakikam vardı. Yetisebilirim. Kapı açılınca kendimi asansörden dışarı attım.  Attım atmasına da aynı zamanda birisine de carpmam bir oldu. Istemsizce ahh diye bağırarak kafamı tuttum. Sonradan özür dilemeye başladım. Kim olduğunu bilmeden.. Kafamı kaldırıp baktığımda daha önce görmediğim bir yüzle karşılaştım. Pek takmayarak birkaç kez daha özür dileyip seri adımlarla toplantı odasına ilerledim.  Biraz önce yaptığım sey hatalıydı, kabul. Ama yetismem gereken yer daha önemli.  Toplantı salonunun kapısını çalıp içeri girdim. Üstlerimden özür dileyerek sandalyeye oturdum.

~~~

Toplantı bitince masama gittim. Baya ünlü ve gelişmiş olan bir alışveriş  merkezinin stil danışmanıydım. Öyle çok üst mertebe falan zannetmeyin ha. Saygı gördüğüm bile yok. Tek yaptığım her hafta değişen konuya göre raf önü mankenlerini dizayn edip diğer küçük işlerle uğraşıyorum. Tâ Turkiye'den buraya bunları yapmaya geldim sanki! Aynısını Türkıye de de yapardım. Tıh, gerçi en azından türkiye de saygı görürüm. Sandalyeye oturup dinlendim. Kapı çalınınca dik bir pozisyon alıp içeri gelmesini söyledim. Yeni işe başlayan genç bir kız içeri girip müdürün beni çağırdığını söyledi. El mecbur müdürün yanına gittim. Acaba yine ne diyecekti. Derin bir nefes alıp suratıma bir gülücük yerleştirdim. Kapıyı tıklayarak içeri girdim.

"Beni çağırmışsınız müdürüm."

"Ah, evet. Mağazamızın birkaç hafta daha ön sayfalarda kalması adına bir defile düzenlemeyi düşünüyorum. Siz ne dersiniz?"

"Benden istediğiniz nedir?"

"Pek bir şey değil. Sadece mankenin kombinini hazırlayıp sizde onunla birlikte defileye çıkacaksınız.."

Kendimi gülmeye zorladım. "Peki ya benim bundan kazancım ne olacak?"

"Stil danışmanı olarak diğer mağazaların da ilgisini çekeceksiniz. Şöhretiniz olacak. Ve maaşınızda  artış olacak."

Hay aslan parçası be!  Işte böyle sevdigim dilden konuş.

"Pekala, yapacağım. Belirli bir konu var mi? Var ise lütfen mail atın. Ayrıca, birlikte çalışacağım kişiyi en kısa zamanda görmek isterim."

"Gelir bira- ah ışte geldi. Bu iş boyunca birlikte çalışacağınız kişi."

Arkamı dönüp gelen kişiye baktım. Utançtan ne yapacağımı bilmez bir şekilde baka kaldım.

Bu benim ilk hikayem ve hâli ile heyecanlıyım. Lütfen düşüncelerinizi belirtin ❤ Bu bölüm daha çok girişimsi oldu. Ikinci bölümü en kısa zamanda atmaya çalışacağım 😊




Suga ile hayal etHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin