-2-

4.7K 166 58
                                    

Önüme dönmüş utanç içinde ne yapacağıma karar vermeyi beklerken müdürüm  başını hafif eğerek asansörden çıkarken çarptığım çocuğu selamladı. En sonunda bir sey olmamış gibi yapmaya karar vererek yapmacık bir gülümseme ile çocuğa döndüm.

"Merhaba. Ben bu projede size yardım edecek ve sizinle çalışacak olan stil danışmanı Su Erol. (Isim ful sallamasyondur djsjdjsj tavsiye edeceğiniz isim varsa yorum atin lütfen ) "

Uzattığım eli nazik bir şekilde sıkarak cevap verdi.

"Memnun oldum. Ben Min Yoongi. Sizinle çalışmak büyük bir zevk."

Gülümseyerek başımı eğdim. Müdürün telefonu çaldı ve bizden izin isteyip odayı terk etti. Çocukla tek kaldığım için biraz rahatsızdım açıkçası. Kafamı kaldırıp baktığımda o nazik tavırları, gülümsemesi gitmişti. Suratıma sanki beş dakika içinde üzerime atlayıp beni öldürecekmis gibi bakıyordu. Bende izin isteyerek yanından geçerken önümü kesti.

"Özür dile."

Anlamayarak başımı kaldırıp baktım.

"Pardon?"

"Sabah bana çarptığın için özür dile."

*yapmacık bir gülüşle* "Sabah sizden yeteri kadar özür dilediğime inanıyorum."

"Yanlış şeylere inanıyorsun. Şimdi, düzgünce özür dile."

"Hayır."

Suratıma doğru eğilerek konuştu. Şimdi birazcık yakından bakınca... yakışıklı çocukmuş. E yani Su.  Manken o manken. Tabii yakışıklı olacak.

".. Ne duruyorsun!?"

Daldığım alemden çıkarak kendime geldim.

"Ne? Ha evet özür dilerim."

Istediğini almış gibi sırıtarak arkasını dönüp ilerlemeye başladı.

"Bir ara konuşmak için uğrarım. Sen sana düşen işlerini ayarla. Geldigimde hazır olsun."

Gidişini hayretler içinde seyrettim. Ben.. özür dilemiş miydim cidden? Ahh salak kafam. Sen oyle seyler düşün sonra aha böyle kal ortada. Neymiş? Birde beyefendi gelinceye kadar hazırlayacakmışım! Haspam. Söylenerek odama gittim. Sandalyeme oturup sakinleşmeye çalıştım. Bir zaman sonra müdürün beni çağırdığını söyleyen kiz bu sefer de mankenleri yeniden düzenlenmem gerektiğini bildirdi.  On dakikaya orada olup halledecegimi söyledim. Başımı masaya koyup gözlerimi kapattım.  Kendimi hazır hissedince ayağa kalkıp aşağı indim. Tek tek düzenlemeleri gereken yerleri bildirip ayarladiktan sonra odama çıkarken müdürle karşılaştım. Konuyu mail attığını haber etti.

~~

Bilgisayarımı açıp mail e baktım. Konu olarak Sonbahar yaklaştığı için onunla alakalı bir sey olmasını istemiş. Maili okuyup en kisa zamanda yapacağımı yazdığım bir mail attim. Sonrada mağazaya yeni gelen ürünlerden ne gibi şeyler cikarabilecegime baktım. Bir kaç parçayı birleştirsem de sürekli bir uygunsuzluk olduğu için en sonunda kendim tasarlamaya karar verdim.

~~~

Üç farklı kombini tasarlamam geceye kadar zamanımı almıştı. Bir kac kişi kalmıştık sadece. Kombinleri her daim yanimda taşıdığım dosyama koyup eve gitmek için yola koyuldum. Eve geldiğimde ışıkların yandığını fark ettim. Acaba sabah ki dalginligimla ben mi açık bıraktım. Yok ya. Yapmam. Aynen aynen. Kuşkulu bir şekilde içeri kapıyı açıp içeri girdim. Salona girdiğimde  gördüğüm manzara ile elimde ki cantam elimden kayıverdi.

"Abla?.. Bu halin ne?!"

Ikinci bölüm en kisa sürede geldi 😄 umarım beğenirsiniz. Isim konusunda fikirlerinizi bekliyorum 😊😊

Suga ile hayal etHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin