-18-

1.4K 58 8
                                    

Sabaha melodi sesleri ile gözlerimi açtım. Yerimde dönüp mızmızlandım.  Kapatan kimse olmayınca sinirle yerimden kalkıp telefonumu aradım. Bulunca ekrana dahi bakmadan sağa doğru çektim.

Cılız bir ses işittim. "Alo?"

Gözlerimi kocaman açıp bırakmakta olduğum telefona baktım. Alarm değil miydi şimdi bu? Hızla telefonu kulağıma götürdüm.

"Buyurun?"

Önceden cılız çıkan ses şimdi daha anlaşılırdı.

"Su? Su ile konuşuyorum değil mi? Ben Taehyung."

Bir müddet sessiz kaldım. Normal bir şekilde konuşmaya çalıştım.

"Ah evet, benim.. Bir şey mi oldu?"

Kısa kesmek istiyordum.

"Hiç, hiçbir şey.. Sadece aradım."

"Sadece aradın... Pekala."

Bir müddet sessiz kaldıktan sonra hızlı hızlı konuştu.

"Aslına bakarsan Yoongi hyung arayıp kontrol etmemi istedi. Ama sakın bunu ona söyleme."

Sessiz kaldım.

"Dünden beri kötü birazcık. Nedenini biliyor musun?"

Derin bir nefes aldım.

"Ah, üzgünüm.. Hiçbir fikrim yok."

Benim yüzümden..

"Anladım, teşekkürler.."

Ve telefonu kapattı.. Hızlı hareketlerle telefonu bırakıp yatağıma gittim. Yorganla kafama kadar kapanıp gözlerimi yumdum.

Tekrardan çalan telefonla kendi kendime bağırarak yatakta tepindim. Üçüncü kez çalınca kalkıp açtım.

"Evet?"

"Ah, Su Hanım. Günaydın."

Müdürün sesini duyunca panikledim.

"Günaydın efendim. Nasılsınız?"

"İyiyim, iyiyim. Oldukça iyiyim. E-mailinizi kontrol ettiniz mi?"

"Hayır, birkaç bir şey oldu. O yüzden zaman ayıramadım. Hemen bakarım." Bir yandan masanın üzerindeki bilgisayarı açıyordum.

"Yaptığınız defile çokça konuşuldu. Satışlar ise oldukça iyi. Ve asıl iyi haberi diyorum.."

Derin bir nefes alıp yanaklarımda tuttum.

"Biliyorsunuz ki Kore'nin en iyi moda tasarımcısı olan Y/N son günlerde yeni bir  defile yapmak istediğini dile getirip duruyordu. Ve ne yapacağına karar verdi."

Lütfen düşündüğüm şey olmasın..

"Defilenizi izlemiş ve sizinle çalışmak istiyor. Hem tasarlama, hem de mankenlik konusunda. Lütfen bugün burada olun. Daha detaylı bir şekilde yüz yüze konuşmak istiyorum. İyi günler."

Ve telefon kapanır...

Tuttuğum nefesi sesli bir şekilde verdim. Sinirle daha yeni açılan bilgisayarı kapattım.

Yüz yüze gelmek istemiyorum.. Ne yapacağım?

Geri çevirmeliyim. En iyisi bu..

Elime geçmesi imkansız olan bir şeyi geri ittiriyordum! Saçmalık! Ama ikimiz için de  en iyisi bu..

•••

Güzelce kahvaltımı yapıp evi topladım. Dün yüzünden azıcık başım ağrıyordu ama iyiydim. Tam saat söylenmediği için acele etmeden hazırlandım. Hazır olunca eşyalarımı yanıma alıp evden çıktım. Takside Asya'yı arayıp işimin çıktığını anlattım. Şirkete doğru ilerlerken içimdeki sıkıntı daha da büyüyordu..

•••

Taksiden inmiş, şirkete girmiştim. Bilerek yavaş gidiyordum. Kendimi hazırlamalıydım..

Ne kadar yavaş ilerlesem de bir şey fark etmiyordu. Şu an müdürün kapısının önündeydim. Derin bir nefes alıp tıklattım ve içeri girdim. Kendimi gülümsemeye zorladım.

"Merhaba.."

Sadece müdürün yüzüne bakıyordum. Etrafta ilişkimi kestim. Öyle ki hemen yanda olan Y/N'yi fark etmemiştim bile.

Müdür oturmamı söyledi.

Oturdum.

Sakın sağ tarafa bakma..

Y/N söze başladı.

"Merhaba Su Hanım. Kısa keseceğim. Sizden benimle çalışmanızı istiyorum. "

Tebessüm ettim. Sakince konuşmaya başladım.

"Üzgünüm sayın Y/N. Bunu kabul edeme-"

Sırtıma bir el dokundu.

"Ahaha. Yok öyle bir şey. Tabii ki katılacağız. Evet, kabul ediyoruz."

Sözümü bozup Yoongi'ye baktım.

Sahte gülümsemesini kesip bana baktı.

Yutkunamadım.

Ama ben kabul etmeyecektim ki...

Suga ile hayal etHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin