Yoongi sanki suratıma bakmaktan kaçınırmışçasına önüne bakarak konuştu.
"Ne, ne? Sen korkup takılıp düşme diye. Seninle sonradan uğraşmak istemiyorum."
Söylediği şeyin doğruluğunu anlamak istercesine gozlerimi kısıp Yoongi'ye baktım. Daha sonra boşverip yürümeye devam ettim. Bitene kadar sürekli korkmuş, çığlık atmıştım. Bunlarla birlikte de her seferinde Yoongi'ye daha da sokulmuştum. Çıkınca derin bir nefes alıp duvar kenarına çöktüm.
"Burada bekle."
Yoongi'nin arkasından nefes nefese baktım. Kendi kendime hayıflanmaya başladım. Kısa bir süre sonra Yoongi elinde su şişesi ile geldi. Bana doğru uzattı.
"Al iç. Ölecek gibisin."
Uzanıp aldım. Bir dikişte hepsini bitirip kapattım. Ayağa kalkıp bitmiş şişeyi çöpe attım.
"Diğer çocuklar nerede? Ne zaman gelecekler."
"Jiminle Taehyung atari salonuna gitti. Hoseok ile Jungkook bir yere gittiler ama bende tam bilmiyorum. Aynı şekilde Jin ile Namjoon da öyle."
"Ne yapacağız o zaman?"
"Ne istersin?"
"Buradan çıkalım. Hot Dog yemek istiyorum. Bu aralar çok populer olan altılı olanlardan."
"Pekala.."
Yan yana yürüyüp dışarı çıktık. Satan bir yer bulup aldık. Bir yere oturup yemeye başladık.
"Yoongo, bok bo gozol. Bondon yo. "
Kaslarini catip baktı.
"Agzindakileri yut da öyle konuş."
Omuz silkip yemeye devam ettim. Altısını da bitirip kolamı üzerine içtim.
"Vua, doydum."
"Sabah kahvaltının ardından böyle yiyebilmen şaşırtıcı. "
"Korkudan acıktım. Ondandır."
Başını alayla yukarı aşağı salladı. Bitirmesini beklerken konuştum.
"Madem çocuklarla takılmıyoruz ablamın yanına gitsem ya.."
Gözleriyle öldürürcesine bakıp yemeğe devam etti. Susmam gerektiğini anlayıp önüme baktım.
***
"Yoongi?"
"Hm?"
"Busan'a gidelim mi?"
"Neden?"
"Deniz kenarına gitmek istiyorum..."
"Hayır, hayır. Başka zaman."
Oflayarak yanaklarımı şişirdim. Karşıda tanıdık gelen bir sima görünce gözlerimi kısıp hatırlamaya çalıştım. Beni fark etmiş olacak ki aynı şekilde bana bakmaya başladı. Kim olduğunu hatırlayınca hızla Yoongi' nin koluna girdim.
"Ne olu-"
"Şşş! (parmağımı dudağıma götürüp susmasını işaret ettim. Daha sonra yapmacık ve yüksek sesle gülmeye başladım.) Hahaha.. (Uzanıp Yoongi'nin yanaklarını sıktım.) Komik ve tatlı sevgilim benim! Aigoo!~"
Ellerimi suratından çekip bu sefer elini tuttum. Kıza doğru yürümeye başladım.
"Tatlım, buradan alışverişe mi gitsek? Hm? Ah, merhaba."
Yoongi'nin eski sevgilisi olacak kız bizi önünde görünce yapmacık bir şekilde güldü.
"Merhabaa.. Çok mutlu görünüyorsunuz. Mutluluklar.."
Yoongi anlamış olacak ki elimi bırakıp omzumdan tuttu.
"Evet, evet sağ ol. Şimdi izninle daha fazla gezeceğiz."
Beni ittirip yürümeye devam etti. Kızın yanında beni bozmadığı için içimden dualar etmeye başladım. Baya uzaklaştıktan sonra konuştum.
"Teşekkürler. Şimdi bırakabilirsin."
Beni duymamazlıktan gelip yürümeye devam edince kafamı kaldırıp suratına baktım. İfadesizce önüne bakarak yürüyordu. Göz devirip önüme baktım. Çocukları bir anda karşımızda görünce panikleyip Yoongi' yi ittirdim. Taehyung ve Jimin sırıtarak yanımıza geldiler.
JM: "Hyung... Neden bize söylemedin?"
TH: "Evet, neden söylemedin? Sabah biz gelmezdik baş başa olurdunuz!"
Gözlerimi yerinden çıkacakmış gibi açıp Taehyung' a baktım. Suratımın kıpkırmızı olduğunu hissettim.
YG: "Kapayın çenenizi. Biz dönüyoruz."
Bunu demesiyle diğer üyeler daha çok güldüler. Yoongi dönüp giderken hareket etmediğimi görünce yanıma gelip beni çekiştirdi. Biraz uzaklaştıktan sonra hareket edebilecek hale gelince bağırdım.
"Sana bırak demiştim! Çok yanlış anladılar.."
Sinirle önüme gelip durdu.
"Birisinin sevgili olduğumuzu zannetmesini isterken diğerlerine göstermiyorsun. Gerçekten, bir karar ver."
"He?"
VE YENİ BÖLÜM DIM DIM DIM DIIIIM.. ŞUNU DİYECEĞİM Kİ 20 KÜSÜRLÜ BÖLÜMDE VEYA TAM 20. BÖLÜMDE BİTİRMEYİ VE BAŞKA HAYAL ET YAZMAYI PLANLIYORUM.
GECİKMİŞ BÖLÜN İÇİN ÖZÜR DİLERİM. BÖLÜM ATMAMI BEKLEYENLER, UMARIM HOŞUNUZA GİTMİŞTİR.
