-7-

2.8K 138 7
                                    

Inanamayarak karşımdaki kişiye baktım.

"Ne işin var burada?"

"Gelemez miyim?"

"Gelecek kadar samimimiyiz?"

"Ben gelirim."

Beni hafiften kenara ittirerek içeri girdi. Arkasından koşarak bende geçtim. Ablam yoktu mutfaktaydi büyük ihtimal.  Asya Yoongi yi görünce donup kaldı. Ayak sesleri duyunca iş işten geçmişti. Ablam Yoongi yi görüp bakakaldi. Daha sonra takılmamis gibi yaparak masaya bıraktı elindekileri.

"Ben.. bir tabak daha ekleyeyim."

Sabahki mutlulugumdan eder kalmamıştı. Yoongi ye oturması için sandalyeyi işaret ettim. Asya yi da ittirerek yanima oturttum.

"Oha lan. Kim bu?"

Asya yi yok sayarak ikisinin de bildiği şekilde ıngilizce olarak onları tanistirdim.

"Yakışıķlıymış."

Göz devirdim. Ablam Yoongi ye de tabak çatal getirdi. Türk kahvaltısı yapıyorduk. E tabi kore de ne kadar uydurabilirsek. Sessiz geçen kahvaltı oldu. Arada Asya bana sinsi sinsi bakıyordu. Sessizlikten rahatsız olarak bir anda ayağa firladim ve Yoongi ye dönerek konuştum.

"Üzerimi değiştireyim çıkarız. Sen adama haber ver. Asya da bizimle gelecek."

Başıyla onayladı. Asya nin kolundan çekistirerek odaya götürdüm.

"O çocukla ne var aralarında?"

"He? "

"Ablamla o çocuğun arasında ne var? Çok gergindi."

Bir yandan uzerimizi değiştirip bir yandan da anlatiyordum. Dinlediklerinden sonra Asya bir anda Yoongi'ye saydirmaya başlamıştı. Gulmeden edemedim.  Ablamla Yoongi yi çok uzun süre yalnız bıraktığımız aklıma gelince koşa koşa aşağı indim. Asya arkamdan geldi. Ablamla Yoongi tek kelime etmeden masayı topluyorlardi. Hazır oldugumu belirterek cikabilecegimizi söyledim. Ablamla vedalasip evden çıktık.

~~

"Demek ablan?"

Göz devirdim. Arabada gidiyorduk. Ben öne Asya arkaya geçmişti.

"Sana bir soru soruyorum?"

"Evet ablam. Bir sorun mu var?"

"Hayır. Yok."

Dikiz aynasından Asya'ya baktım. Çatık kaşlarıyla bize bakıyordu. E tabi anlamiyordu nede olsa.

"Proje için prova yapacağız. Evde oturmaktansa bizimle gelmeni istedim. Sıkılmazsın değil mi?"

"Yok sıkılmam."

~~

Provaya başlayalı tam olarak iki saat olmuştu ve ben şimdiden cinnet gecirecektim.

"Hayır hayır hayır!! Kaç kere daha söylemem gerekecek. Adamakıllı yap şunu."

Yoongi halime guluyordu. Asya anlamasa da gülüyordu. Evet kabul ediyorum suan ki halime bende gülerim. Sabahtan beri bu manyak adamın dediklerini yapiyordum ve o hiçbirini beğenmiyor. En sonunda kollarimi bağlayarak bağırdım.

"Ya! Sen beni enayi mi sanıyorsun?! Kaç kere daha yaptiracaksin? Karşımda ayna var görüyorum yapıp yapmadığımı. Benimle dalga mi geçiyorsun?!"

Aynı zamanda adama doğru yürüyordum. Adamın biraz önceki üstünlüğü gitmişti.

"Şey.. daha iyisi olsun istemiştim.. çok yorulmusa benziyorsunuz. Dinlenin lütfen."

Hızla gitti. Göz devirerek içecek almak için makinenin yanına gittim. Çantamı arabada biraktigimi hatırlayınca oflayarak Yoongi den rica ettim. Arabayı açmak için benimle aşağıya geldi. Cuzdanimi alıp yukarı cikacakken Yoongi hazır aşağı inmisken dışarıdan kahve almanın daha uygun olacağını söyledi. Dışarı çıkıp en yakın kahve satan yere gittik. ( ki bu 10 dakika sürmüştür.) Kahveleri alıp geri döndüğümüzde asansörü kullanmaya karar verdik.  Asansörü beklerken aniden Yoongi beni çekip duvara dayadı. Ne olduğunu anlamadım ilk baş. Sonradan gelen ani fren sesi ile az daha ezilecegimi anladım. Başımı kaldırıp baktığımda hızlı hızlı nefes almaya başladım. Yoongi ile.. çok, çok yakındım.. gözlerim şaşkınlıktan iri iyi açılmış Yoongi ye bakıyordum. Giden arabanın ardından bakıp bana döndü. Işte şimdi daha da yakindik.. kalbimin neyi vardı böyle? Niye bu kadar hızlı atıyor? Yuh lan. Acaba ritim bozukluğu mu var?

Asansörün açılma sesi ile  donup kaldım.

"SU!?"

YARIN TEOG VAR:(:(:(( AGAGAGAGAGG ÖLÜYORUM.

Suga ile hayal etHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin