Odanın kapısını sertçe kapatıp kendimi yatağa attım. Kalbim deli gibi atıyordu. Ne yapacağımı bilmiyordum.Cinayetle suçlanıyorduk, cinayetle! Oysa biz kimseyi öldürmemiştik. Öldürmüş müydük? Gerçekten burada bulunma anacımız bu muydu? Belki de klanımın asıl amacı anlaşmayla klanın güvenliğini sağlamak değildi. Kafamda saniye binlerce düşünce geçiyordu.
Babası öldüğüne göre klanın lideri o mu olacaktı? Abisi var mıydı ki? Olsa şimdiye kadar karşılaşmış olurduk herhalde.
Yoongi gitmemize izin verir miydi? Babasının ölümünden sorumlu tuttuğu insanların öylece gitmesine izin verir miydi? Üstelik benim onunla oynadığımı düşünüyordu. Ağlayacağımı anlayınca kıvrılıp yastığa sarıldım.
Canım yanıyordu.Hana yaşadığı şoku atlatınca odama gelip bana saldıracaktı. En azından ben öyle umuyordum.
Yoğun bir gün geçirmiştim ve geçireceklerimin belki de en hafifiydi.Belki de güneşin doğuşunu göremeyecektim. Çoğu klanın aksine Min'ler infazlarını güneş doğmadan önce yaparlardı. Okuduklarımı hatırlamaya çalıştım. Asılacak mıydım? Belki de boğulurdum. Ellerini bizimle kirletme zahmetine girmezlerdi. Kellem de uçurulabilirdi. Yoongi bunu yapar mıydı?
Düşündüklerim gerçekleşirse Yoongi canımı bağışlar mıydı? Bu denli bir şey için yeterince yer sahibi değildim hayatında. Tanışalı uzun bir zaman da olmamıştı. Hisleri hoşlantıdan öteye gidemezdi.Ama ben şu kısacık zamanda ona aşık olmuştum.
Gözlerimi kapattım uyumak için. Kapının tıkırtısı olmasa uyuyacaktım da. Böyle bir durumda uyuyacaktım.
Dünyanın en gamsız insanı falan mıyım ben?
''Pşşt, uyuyor musun?''
Iseul kapının aralığından kafasını sokmuş bana bakıyordu. Dışarıdan süzülen ışıkla korkunç gözüktüğünü itiraf etmeliyim.
''İçeri gel.''
Hızlıca girip kapıyı kapattı. Yanıma yatması için kenara kaydım. Küçüklüğümüzden beri olduğu gibi yanıma kıvrılıp başını göğsüme koydu. Hiç de üzgün gözükmüyordu.
''Neden keyfin yerinde? Felaketten çıkan bir benmişim gibi hissediyorum.''
''Abartma Jimin. Hem Bay Min'in yanından geliyorum. Tam olarak onun yanından denilemez tabi ama o da vardı.''
Kalkıp oturur pozisyona gelince ben de doğruldum. Yoongi için Bay Min demişti.
''Artık klanın lideri o. İsmiyle hitap etmem saygısızca olurdu, değil mi?'' dedi kıkırdarken.
En azından sorunsuzca başa geçmişti. Bunun için minnettardım.
''Bize ne olacağını biliyor musun? Gerçekten bizimkiler mi öldürmüş Bay Min'i? Hana'dan haberi-''
''Jimin! Az sus.''
Koluma hafifçe yumruk attı.
''Hana çıldırmış durumda tabi. Yoongi babama mektup yolladı. Düğünü erteliyor. Yani-''
''Ne dedin sen!''
Ona sıkıca sarılmak istiyordum.
Tamam, sonunda evleneceklerdi ama ne kadar geç, o kadar iyiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Clan - Yoonmin
Fanfiction''Oysaki Jimin-ah demeyi sevmiştim. Bana yakışıyordu. Ve onu farklı şeyler yaparken de söylemek isterdim.'' | Clan Serisi - Ⅰ