Clan - Yoonmin

[17]

''Ah, kendine geliyor!''

Odaya giren fazla güneş yüzünden gözlerimi zar zor açabildim.

''Sayın Park Jimin, beni ne kadar korkuttuğunun farkında mısın?''

Anlamsızca ayak ucumda dikilen Iseul'le Jungkook'a baktım. Neredeydim? Ve bana ne olmuştu? Kalkıp çalıştım ama kemiklerim günlerdir koşuyormuşum gibi ağrıyordu. Sonra birkaç tanıdık eşya gördüm, hekimin odasındaydım.

''İzin ver de biraz toparlansın.''

Dirseğimden destek alarak hafifçe doğruldum.

''N-Neler oluyor?''

Iseul hızla üzerime atıldı.

''Ji-Jimin, çok korktum.''

Başını daha göğsüme bastırınca boştaki elimde saçlarını okşadım. Ağlıyordu.

''İyiyim ben.''

''B-Biliyorum.'' dedi hıçkırıklarının arasında.

''Gelir gelmez Bay Min'e haber yolladım. Henüz cevap gelmediğine göre kendisi geliyor. Muhtemelen bugün yarın burada olur.''

Daha birkaç gün önce birlikteydik, işlerini bırakıp gelebilecek miydi? Üstelik o klan lideriydi. Zahmet edip gelmez diye düşündüm.

''Iseul de gidip dinlense iyi olur. Günlerdir başında harap düştü.''

Günlerdir mi?

''Ne kadardır böyleyim?''

Gerçekten günlerdir yatıyor olamazdım. Alt tarafı biraz paniklemiştim. Tabi yaşadığım şeye panikleme denebilirse.

''Bir hafta, Jimin-ah.'' dedi Iseul yataktan kalkmış saçlarını düzeltirken.

''Siz ciddi misiniz!''

Jungkook gözlerini devirmişti soruma cevap olarak. Bir haftadır uyuyor olamazdım. Neler olmuştu kim bilir o yedi günde. Hana'yla olan konuşmam geldi aklıma. Fazlasıyla berbat bir durumun içindeydim.

Kapıdaki korumalardan biri içeri girince oturuşumu düzeltip sırtımı yatağın başlığına yasladım.

''Bayan Kim dışarıda.''

Uyanık olduğumu görünce biraz şaşırmıştı. Daha sonra hafifçe başıyla selam verdiğinde ben de aynı şekilde ona karşılık verdim.

''Daha sonra.'' dedi Iseul.

''Hayır! Gelebilir.''

''Jimin!''

''Daha fazla uzamasını istemiyorum. Hem yeterince iyiyim ben.''

Değildim.

Kafamın içinde atlar koşuşturuyordu ve vücudumda ağrımayan tek bir kemik bile yoktu.

Tekrar selam verip dışarı çıktı. Hana kapıyı hafifçe tıklatıp içeri girdiğinde artık tamamen iyi olmadığımı anladım. Tekrar o şeyi yaşamazdım umarım.

''Ah, uyanmışsın Jimin-ah!''

Jimin-ah mı? Benimle alay mı ediyordu?