Gördüklerimin ve duyduklarımın etkisiyle saatlerdir kendime gelememiştim.''Al şunu.'' dedi adının Namjoon olduğunu öğrendiğim çocuk.
Zar zor uzattığı çay fincanını elime aldım.
Odada Taehyung'un çıkardığı hırıltılı dışında başka bir şeyin sesi yoktu. Namjoon ateşin önünde bir şeyler yapıyor, Jungkook da Taehyung'un ayak ucunda oturuyordu.
O salondan, hatta yerleşimden nasıl çıktığımı hatırlamıyordum bile. Jungkook bizi ormana soktuğunda sadece oradan uzaklaştığımızı düşünmüştüm. Ufak bir kulübeye çıkmıştı gittiğimiz yol. Tabi yol denebilirse.
Jungkook Namjoon'un dost klanlardan birinin üyesi olduğunu söylemişti. Neden burada yaşadığını merak ettim. Kulübesinin olduğu yer 'balta girmemiş' bir alandaydı.
''Ş-Şimdi sen büyücü müsün?''
Duvarlara asılmış tuhaf bitkilerden büyücü olduğunu düşünmüştüm. Kulübenin loş ışığı ve salaş giyinişi bunu gösteriyordu.
''Hayır, şifacıyım.'' dedi oturduğu yerden.
Hazırladığı lapayı Taehyung'un yarasına sürdü.
''Bu acısını azaltacaktır.''
''İyi olacak mı?''
''Ciddi bir şey değil. Sadece Tae'nin vücudu fazla hassas. Toparlayacaktır.''
Jungkook derin bir oh çekti. Ve ben de.
''Neler olduğunu açıklamanızı istiyorum.'' dedim araya girerek.
Bunun sırası olmayabilirdi ama yeterince beklemiştim.
''Gördüğün kişi Bay Min'in ikinci evliliğinden olan çocuğu. Annesi gibi o da klanımızdan hoşlanmazdı. Açıkcası biz de onlardan hoşlanmazdık. Bay Min de kardeş klanımıza yollamıştı onu. Herhalde onu en son gördüğümde yedi sekiz yaşlarındaydım.''
''Annesi nasıl izin verebildi gönderilmesine?''
''Başka şansı yoktu. Karşı da çıkamazdı.''
''O nerde peki?''
''Bilmiyorum. En son sen ne zaman gördüysen ben de o zaman gördüm.''
Bu ilginçti. Acaba Yoongi annesinin nerede olduğunu biliyor muydu? Ya da kardeşinin klanına el koyduğunu?
''Yoongi sizi affetmeyecek.''
Namjoon'a döndüm. Böyle kesin konuştuğuna göre Yoongi'yi tanıyor olmalıydı.
''Klanı emanet ettiği kişi şu an kan ter içinde yatıyor. Pek de rahatlatıcı bir görüntü değil.''
''Elimizden bir şey gelmedi.'' dedi Jungkook.
''Yoongi'ye haber vermemiz gerekmiyor mu?''
''Nerede olduğunu bilmiyorum. Bilen biri varsa o da konuşacak durumda değil.''
Kafasıyla Taehyung'u gösterdi.
Yoongi'nin nerede ve ne durumda olduğunu merak ediyordum. Onu özlemiştim. İyi ve güvende olduğunu bilmeye ihtiyacım vardı.
''Bay Min bile kardeşiyle liderlik için savaşmadı.''
''Ama Yoongi savaşacak. Savaşmak zorunda.''
Oflayarak ''Her şey üst üste geldi.'' dedim.
İkisi de söylediğimi duymamış gibi yaptılar. Namjoon üzerine kalın bir kürk geçirip yakacak bir şeyler arayacağını söyleyip dışarı çıktı. Ben de bulunduğum döşekte iyice büzüldüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Clan - Yoonmin
Fanfiction''Oysaki Jimin-ah demeyi sevmiştim. Bana yakışıyordu. Ve onu farklı şeyler yaparken de söylemek isterdim.'' | Clan Serisi - Ⅰ