Clan - Yoonmin

[19]

Hana'nın bağırışlarını, Iseul'ün homurdanmalarını görmezden gelirsek, sorunsuz bir şekilde yola çıkabilmiştik.
Ve yola çıktığımızdan beri Jungkook tek kelime dahi etmemişti. Hala bana kızgın olmalıydı.

Jungkook bu kadar kızgınsa Yoongi'yi düşünemedim bile. Aslında onun için 'dengesiz bir velet'ten öteye gidebileceğimi de düşünmüyordum. Ama o hali aklıma geldiğinde ona ne kadar haksızlık ettiğimi fark edip, kendime kızdım. Bir anda çökmesinin tamamen nedeni ben değildim belki de. Yakın bir zamanda babasını kaybetmişti. Lider olmaya hazır olmayabilirdi. Ama sebebi ne olursa olsun o iyi değildi ve bunda benim de suçum vardı.

Onu sarabilirdim ama korkaklığım yüzünden onu daha da açıkta bırakmıştım.

Sağımdaki kuzenine baktım. En küçük sese kulak kabartıp en küçük harekete tepki gösteriyordu. Tehlikede olma ihtimalimiz var mıydı? Dikkat çekmemek için sadece dört koruma eşlik ediyordu oysaki bize.

Aramızdaki sessizliği bozmak için aklıma ilk gelen ilk şeyi söyledim.

''Söylesene, Tae'yle aranda ne var?''

''Tae mi? Taehyung'dan mı bahsediyorsun?''

''İsmi Tae ile başlayan başka bir tanıdığım yok.'' dedim gülerek ama yüz ifadesini görünce gülümsemeyi kestim.

''Evet Taehyung.'' dedim.

''Bir şey yok.''

''Hiç öyle gözükmüyor ama. Iseul'le yakın diye çocuğu öldürecektin neredeyse.''

Bana ufak bir bakış atıp iç çekti.

''Aramızda bir şey yok. Sorun da bu.''

''Ne olmasını isterdin?''

''Bilmiyorum. Ben sadece onu istiyorum. Bencilce gelebilir böyle söyleyince ama istiyorum işte. Ona ihtiyacım var. Bana ait olmasına ihtiyacım var.''

Ona karşı böyle hissettiğini tahmin etmemiştim.

''Bunu ona söyledin mi?''

''Kısmen.''

''Kısmen mi?'' dedim kıkırdayarak.

Hafifçe tebessüm etti.

''Onunla ilgilendiğimi söyledim. Ama sonuçta o Bay Mi-Yoongi'nin yakın arkadaşı. Ben de arkadaşının kuzeniyim.''

''Ve o da risk almak istemiyor?''

''Evet!''

Hissettiklerini biriyle paylaşabilmek onu rahatlatmış gibiydi. Yüzündeki kaslar gevşemişti.

''Gerçekten riskin ne olduğunu gösterebilirim.'' dedim gülerek.

Yüzü tekrar ciddileşti.

''Keşke Hana'nın teklifini kabul edeceğine kendini yüksek bir yerden atsaydın. Yoongi seni ölmekten beter hale getirecek!''

İnsan aşık olduğu birine zarar verebilir miydi? Belki de Jungkook'un bahsettiği fiziksel acı değildi. Zaten öbür türlüsünü de yeterince çekiyordum. Fazlasına da tahammül edebilirdim. Sanırım.