Bir yemek sonrası sigaradan ibaretti hayatımız. Bütün keyfimiz, bütün lüksümüz, bütün taşların teker teker yerine oturması, o ekmek üstü dediğimiz on beş dakikalık bir zamandan ibaretti. Olmasa da olur denilebilir, ancak fırsat varsa hiçbir şekilde arka plana atılmazdı. Bir saatin dörtte biri kadar zaman ayırmak gerekirdi her yemekten sonra. Muhabbet, sohbet, ufak tefek hesap kitaplar elbette ki bu zamanda halledilebilirdi. Zaman boşa harcanmadığı gibi bir taraftan kendine zaman ayırmak da oluyordu. Kim sorsa okul bitsin rahata erişir, işini eline alsın gerisi gelir(!). Çok bir düşünceye gerek yok bunun yalan olduğunu anlamak için. Lise okuduysanız hatırlayın, aynısını söylememişler miydi? Peki orta okulda, peki ya ilk okulda. Ben ilk okuldayken, babamın bana "çarpım tablosunu öğrendin mi gerisi kolay" dediğini hatırlıyorum. Ancak hiçbir zaman öyle olmadı. Birşeyi halletmekle hiçbir şey bitmeyecek. Hep karşınıza halledilecek yeni problemler geldiği gibi, "bunu hallet gerisi kolay" diyenler de çok olacaktır. Her neyse. Nerede kalmıştık, her günün en azından yirmi beşte birini ayırmak lazım. Yirmi beşte bir diyorum, çünkü bazıları hemen hesaplıyor; düz mantık düşündükleri için "yirmi dört desem direkt olarak günde bir saat, çok o, boşa zaman" diyerek çıkışıyorlar. Oysa ki insan sevdiklerine vakit ayırmalı. İlla ki insan olmasına gerek yok. Aynı baktığınız köpeğin bakımını yapıp, onunla ilgilendiğiniz gibi; bu da sizin bir sorumluluğunuz. Sizin olmayan bir köpeğe bakma mecburiyetiniz yoktur ancak eğer ki bir köpeği sahiplendiyseniz ona bakmak sizin görevinizdir. Sigara da aynı köpek gibi sadıktır, ve ona zaman ayırmak da sahiplenmiş kişinin görevidir. Vakit ayırın, ve olabildiğince keyif alın. Çünkü çok zararı anlatılır, ancak kimse de bilmez o dumanla göz göze geldiğiniz anda hissettiklerinizi. Duman candır. Ekmek üstünün şarta, ara öğünlerin ihtiyaca göre kullanılması ricamdır. Sakın unutmayın, sigara ölüm olduğu kadar,ölüme karşı bir istisnadır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLKEL BEY
Aléatoireİlkelbey; içerisinde sert bir kişilik barındırdığı halde, gereken yerde bir beyefendi kişiliğiyle ön planda bulunur. Kendine karşı katılaşmış bir duygusal yöne ve iç güdüsel olarak sert bir yapıya sahip olmasına rağmen beyefendi bir kişilikle hayatı...