Yıllar sonra gelen bir yb ldkds.
"Ah e-efendim özür dilerim" Yanlışıkla bir adımın üstüne içki dökmüştün. Sen bir barmendin - daha doğrusu zorla çalışıyordun- ve içkiyi adam götürürken üstüne dökmüştün.
Adam sarhoş haliyle seni baştan sona süzdü. "Bunu temizle" Yutkundum. Çünkü o döktüğün içki adamın bacaklarına birde göğsüne gelmişti.
Zaten adamın utanması yok gelmiş 50 yaşına hala birilerini becermekle uğraşıyor.
Yanında kızlar vardı adamın. "Temizle hadi"
Kafanı olumsuz anlamda salladığın da senin belinden tutup kucağına oturttu. "Yalayarak temizle"
"Rahat bırakın beni"
Kalkmaya çalışırken adam tekrar oturtturdu seni. "Yala yoksa sana zorla yalattırırım."
Kimse sizi takmıyordu çünkü herkes aynı işi yapıyordu. Başka koltukta yiyişenler mi dersin , dans ederken birbirlerine sürtünenler mi dersin daha çok bok vardı.
Ağlamaya başladın. Böyle şeylerden korkuyordun. Hayatında hiç öpüşmemiş hatta onu bunu boşver bir sevgilin bile olmamıştı. Korkudan titrerken belinden tutulup biri tarafından çekilmiştin.
Çekilmenden dolayı adamın kucağından da kalkmış oldun. Seni kendine çeken kişiye yapışmış durumdaydın. Daha çok ağlamaya başladın.
"Jimin bayanı al. Ben şu adamı halledip geliyorum." (Her yerde vmin koymazsam olmuyor kfjkd)
Kulağına gelen kalın ama bir o kadar güzel gelen sesle mayıştın. Bu ses seni oldukça rahatlatmıştı.
Vücudundan giden sıcaklıkla titremiştin. Jimin denilen kişi seni tutup barın dışarısına çıkarmıştı. "İstersen burada bekle ya da git. Sana kalmış"
Burada beklemeyi tercih etmiştin. Çünkü seni o adamdan kurtaran kişiye bir teşekkür borçluydun. Eğer teşekkür etmezsen içinde kalırdı. Seni kurtaran kişi çıktığın da soğuk bakışlarını sana dikti.
Fazlasıyla soğuktu bakışları. Sıcak olan bir şeyi iki saniye de dondurabilecek kadar soğuktu...
Elinde ki kolyeyi gördüğün de şaşkınlıkla gözlerini açtın. O senin kolyendi. Ailenden kalan tek kolye.
"Adamın kucağın da buldum" Nedense kendini sürtük gibi hissetmiştin. Ama öyle değildin. Asla da olmazdın.
Sana doğru geldi. "Saçlarını çek" emredercesine konuşunca önüne gelen saçlarını arkaya aldın. Kolyeni takarken fazlasıyla yakındınız. Ve senin kalbin yerinde durmuyordu. Neden böyle hissettiğini anlamamıştın. Hiç bir erkeğe böyle hissetmemiştin.
Kolyeni taktıktan sonra uzaklaştı ve karanlığa yol açan gözlerini sana dikti. Arkasını dönüp gitti. Yere çöktün ve kendi kendine mırıldandın "Sanırım... Aşık oldum."
******
"Kim tahtaya kalkacak" oflayarak yayıldın sırana. Bu okul bitmeyecek miydi ya. Zil çaldığın da sevinçle sırandan kalktın. Biraz nefes almalıydın.
Sınıftan gülümseyerek çıktın. Kızlardan biri koşarak bir kızın yanına gitti. "Çok yakışıklılar gördün mü onları?"
"Tabi gördüm kızım. Ama ümitlenme boşuna onlar bizim gibilere bakmaz."
Meraklanmıştın. Yakışıklı dedikleri kişiler kimdi. Buraya doğru gelen kız sürüsüyle kaşlarını çattın. Tamam yakışıklı olabilirler ama bu kadar da şey yapmak amaçsız geliyordu sana.
Gelen erkek sesleri ile o tarafa baktın. Bu oydu. Seni o bardan kurtaran kişiydi. Şaşkınlıkla gözlerin ve ağzın açılmıştı.
7 erkek de soğuklukla ilerlerken onun gözleri seninle buluştu. Soğuk gözlerle seni süzerken omzunda hissettiğin kol ile gözlerini yanına çevirmiştin.
Bu senin çocukluktan beri arkadaşın olan Mark dı. "Hadi kantine gidelim (adın) it gibi açım."
Gözlerini çaktırmadan ona çevirdin gözleri hafif çatılmış Mark'a bakıyordu. "Taehyung hadisene!"
Arkadaşlarının ona bağırmasıyla adının Taehyung olduğunu öğrenmiştin. Mark seni çekiştirmeye başladı. Kantine inip yemeklerinizi aldınız ve boş bir yere oturdunuz.
Yemeğe başlayacakken yanınıza konan yemek ile durdun ve yanında ki kişiye baktın. Taehyung yanına oturmuştu. Senin yanına. Yanına senin. LAN YANINA İŞTE!
Şaşkınlıkla ona bakarken ağzına konulan yemek ile yerinde kaldın. "Ağzını kapat" Ağzını kapatıp çiğnemeye başladın. Mark çatık kaşla Taehyung'u süzüyordu.
"(Adın) bu kim?"
"Bil-"
"Sevgilisiyim." dediği şey ile birlikte yerinde çakılı kaldın. Mark gülerek sana baktı. "Vay (adın) nasıl sevgili yaptın kendine" diyerek yemeğini yemeye başladı.
"O benim sevgilim de-" Ağzına bir tane daha yemek konuldu. "O güzel ağzını konuşarak yorma yemek ye olur mu sevgilim."
Etrafında ki kameralardan rahatsız olmuştun. Zaten heyecandan ölmek üzereydin yanında bir meteor vardı ve sana sevgilim demişti daha ne isteyebilirdin ki.
Öğle tenefüsü bittiğin de herkes dağıldı. Kantinde bir sen birde Taehyung kalmıştı. Ayağa kalktınız gitmek üzereyken Taehyung seni kolundan tuttu.
Seni kendine çekti. "Bir daha o bara gitmiyorsun. Yoksa sana çok kötü şeyler yaparım."
Bunu fesat mı anlamalıydın?
"Nasıl"
İşaret parmağını dudaklarının üstüne koydu. "Bence sen anladın"
O ilerlemeye başladığın da sevinç çığlığı atmıştın. ARTIK TAEHYUNG SENİN SEVGİLİNDİ DOSTUM!
Abi Taehyung'u bulmuşsun kötü şeyler yapmasına mı izin vermiyeceksin yav dkfjk
Yazan : evvalenhisar