SM/14.bölüm

2.7K 184 22
                                    

50vote olduğu için herkese teşekkürler. Sınır yine 50 vote. Sınır koymayı sevmiyorum ama öbür türlü vote sayısı düşük kalıyo. Bunu bir tür hatırlatma olarakta görebilirsiniz. İyi okumalar :)
- - - - - -

Hani bir an çıkan tüm sesler size sadece bir uğultu olarak gelmeye başlar ya. Beyniniz sanki artık en küçük şeyi bile kaldıramayakmışcasına canınızı yakar ya. Kalbiniz sadece vücudunuza ağırlık yapan gereksiz bir şeymiş gibi hissettirir ya. İşte o an, hayat sizin için bir kaç dakikalığına durmuştur. Hayat size bir kere daha tam 'her şey yoluna girdi' dediğinizde çelme takmıştır. Canınızın ne kadar acıdığını bile umursamadan. Bi kere daha darbe yapmıştır zaten kötü olan yaşantınıza.

Nefesim kesildi. Derin derin nefesler almaya çalıştım. Elime ilk geçen bardağa su doldurup tek dikişte mideme indirdim. Ben nefes almaya çalışırken , kim olduğunu hazmetmeye çalıştığım adam da soğuk bakışlarla beni izliyordu.

"Bir gün yine her zamanki gibi kalkıp iş yerine gitmiş koltuğumda bir kaç evrak inceliyorum. Sonra gizemli bir şekilde iş yerime bir kargo gönderildi. Kim tarafından gönderildiği belli olmayan. Senden bahsediyordu mektupta biliyor musun ? Senin benim yıllar önce öldüğü haberini alıp , her hafta mezarına gittiğim kız kardeşim olduğunu bilmeme rağmen senin yaşadığından bahsediyordu."

İnanamazmışcasına bir kahkaha patlattı.

"İnanmadım tabiki. Üzerine düştüm. Araştırdım kargocularla konuştum bir kaç arkadaştan da küçük yardımlar aldım tabii. Ama kimseye söylemedim yıllarca seni , anlatmadım kimselere. Sen bende gizli kaldın hep. Benim küçük masum kız kardeşim olarak."

Ayaklarımı yere sürterek yavaşça yere oturdum. O konuşmaya başladığından beri tuttuğum göz yaşım , serbest kalmak istercesine gözlerimden firar etti. Sonra bir tanesi daha, ve bir tanesi daha.. Ta ki kocaman bir el parmağıyla göz yaşlarımı , canımı acıtmaktan korkarcasına silip bana sarılana kadar.

Bu sefer akmadı göz yaşlarım ama , akamadı. Hepsinin kanı çekilmişcesine içeri kaçtılar çünkü.

"Senin öldüğün haberini aldığım gün , Joseph ile yollarımız ayrıldı. Bir kaç kavga falan. Zaten çok iyi anlaşmazdık. Ama senin yanında birbirimize iyi davranırdık. Yoksa o küçük boyunla bize çok kızardın çünkü. Bizde sen üzülme diye hep iyi davranırdık birbirimize. Senin öldüğünü duyunca da , bizi birbirimize bağlayan hiç bir şey kalmamış oldu. İnan sana ne anlattı bilmiyorum Bonnie ama , bana güvenmeni istiyorum. Seni çok özlemişim küçük kardeşim. Kokun bile hala eskisi gibi. Cennetten çıkmış gibi."

Durduğunu sandığım göz yaşlarım tekrar eski yerlerine geçip usulca akmaya başladılar.

Onu yavaşça omuzlarından ittirdim. Bana üzgünce bakıp kafasını eğdi. Az önce gördüğüm soğuk kanlı adamdan eser yoktu şimdi.

Uzun zamandan sonra ağzımı tekrar açtım.

"B-ben bilmiyorum tamam mı ? Kim gerçek kim yalan bilmiyorum. Seninle bir kaç dakika önce tanıştım onla bir hafta önce. İkinize de güvenemiyorum. Bir şekilde Joseph'e ısındım ama şimdi ikinizde o kadar uzaksınız , o kadar yabancısınız ki bana.

Aklım artık almıyo. Kimin yalan söyleyip söylemediğini algılayamıyorum. Kanıtlayın bana bir şekilde kanıtlayın. Kimin doğruyu söylediğini gösterin bana. Çünkü ikinizde birbirinizden o kadar farklı şeyler söylüyorsunuz ki."

Birkaç dakika durduktan sonra elini hemen bir şey hatırlamışcasına cebine atıp bir fotoğraf çıkarttı.

"Bak bak işte burda. Seninle olan fotoğrafımız. Kaç sene öncesine ait. Sağdaki ben soldaki de sen. Görüyor musun ? Bak ikimizde oradayız işte. Bizim evin küçük bahçesinde çekilmiştik. Sen 4 yaşındasın bende bende 7 yaşındayım. Hiç unutmam , Joseph'le birlikte yaptığımız çok nadir şeylerdendir. Ama yine senin için yapmıştık. İkimizde iki ay boyunca gece gündüz demeden çalışıp bir fotoğraf makinesi almıştık. İlk Joseph'le ikinizin fotoğrafını ben çekmiştim. Sonra da o bizi çekmişti. Asla yanımdan ayırmam bu fotoğrafı. Özledikçe bakarım. Ama artık yakınımda olacaksın ya. Sadece iş yerinde bakıcam bu fotoğrafa. Diğer zamanlarda hep senin yanında olucam. Tabii eğer benimle yaşamayı kabul edersen. Hemen değil ama biraz zamana ihtiyacın var çünkü biliyorum. O yüzden iyice düşün lütfen. Hatta sen bana numaranı ver. Yarın bir yerde buluşalım ve uzun uzun konuşalım olur mu ?"

Son Melez Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin